Filtreli güzellik ve zayıflık takıntısı: Gençleri hasta eden sosyal medya trendleri!

Son 5 yılda anoreksiya tedavisi gören hasta sayısı %70 artmış durumda. Sosyal medya platformlarında yayılan “filtreli güzellik” ve zayıflık takıntısı, gençlerin fiziksel ve ruhsal sağlığını tehdit ediyor.

Filtreli güzellik

📌 Öne çıkanlar:

🔹 Sosyal medya filtreleri güzellik algısını çarpıtıyor
🔹 Anoreksiya vakaları son 5 yılda %70 arttı
🔹 “SkinnyTok” ve “Streç Film Diyeti” gibi akımlar tehlike saçıyor
🔹 Dr. Asel Seda Bal: “Zayıflık bir başarı göstergesi değildir”
🔹 Gençler arasında dijital karşılaştırma kültürü yaygınlaşıyor

Sosyal medya gençleri nasıl etkiliyor?

Uzman görüşü: Anti-aging ve sağlıklı yaşam hekimi Dr. Asel Seda Bal, filtreli beden algısının gençlerde sadece fiziksel değil, psikolojik yıkımlara da yol açtığını belirtiyor. Özellikle TikTok gibi mecralarda yayılan “mükemmel beden” kavramının, ergen bireylerde yeme bozukluklarını tetiklediğine dikkat çekiyor.

Zayıflık artık bir başarı ölçütü mü? 😰

Dr. Bal, anoreksiyanın sadece kilo problemi olmadığını vurguluyor: “Yemek yemek, yaşamla kurduğumuz bir bağdır. Zayıflık, başarı ya da mutluluk göstergesi olamaz.” Anoreksiyayı tetikleyen etkenler arasında:

  • Duygusal yoksunluk
  • Öz değer eksikliği
  • Akran baskısı
  • Dijital karşılaştırma kültürü

Nihal Candan örneğiyle gelen uyarı ⚠️

Geçtiğimiz günlerde anoreksiya nedeniyle yaşamını yitiren Nihal Candan örneği, konunun ciddiyetini ortaya koydu. Dr. Bal, “Bu olay, yalnızca bir bireyin değil; toplumsal algının krizidir” diyerek, güzellik kalıplarının sorgulanması gerektiğini söylüyor.

Ailelere büyük görev düşüyor 👪

Dr. Bal, ebeveynlerin çocukları dijital mecralarda yalnız bırakmaması gerektiğini belirtiyor: “Mükemmel beden diye bir şey yoktur. Gerçek sağlık; dengeli beslenme, pozitif beden algısı ve duygusal güçle sağlanır.”

Türkiye’de anoreksiya nervoza verileri

  • Son 5 yılda anoreksiya tedavisi gören hasta sayısı %70 arttı
  • Tedavi edilmeyen her 10 vakadan biri yaşamını kaybediyor
  • Ortalama tanı yaşı: 14.9

Uzmanlar, erken teşhisin ve multidisipliner yaklaşımın önemini vurguluyor.

Tehlikeli sosyal medya akımları 🚫

Son dönemde gençler arasında yayılan şu akımlar ciddi sağlık riski taşıyor:

  • SkinnyTok: Aşırı zayıflık övgüsü içeren TikTok trendi
  • Streç Film Diyeti: Vücuda sarılan streç film ile terleyerek kilo verme denemesi

Bu içerikler yeme bozukluklarını normalleştiriyor ve dijital farkındalık eğitimini zorunlu hale getiriyor.

Sonuç: Güzellik değil, sağlık önemli!

Dr. Bal’a göre toplumun “güzellik” tanımını acilen revize etmesi gerekiyor: “Görsel estetik değil; sağlıklı beden ve ruh hali önceliklidir. Gençleri yıkıma sürükleyen güzellik kalıplarını reddetmeliyiz.”


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


Kaynaklar:

  • Ulutaş, P. U., & Bakır, B. O. (2025). The type of social media is a greater influential factor for orthorexia nervosa than the duration: a cross-sectional study. BMC Public Health, 25(1), 827. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/40025461/
  • Aparicio-Martinez, P., Ruiz-Rubio, M., Fonseca-Mendoza, D. J., & Perea-Moreno, A. J. (2019). Social media, thin‑ideal, body dissatisfaction and disordered eating attitudes: An exploratory analysis. International Journal of Environmental Research and Public Health, 16(21), 4177. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31661818/
  • Smith, A. B., Jones, C. L., & Patel, R. M. (2023). Body image disturbances and disordered eating behaviors linked to social media use among adolescents and young adults. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 26(4), 235–243. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/37060807/
  • Roorda, B. A., & Cassin, S. E. (2025). A review of food-related social media and its relationship to body image and disordered eating. Nutrients, 17(2), 342. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/39861472/
  • Dane, B., & Bhatia, R. (2023). The social media diet: A scoping review to investigate the relationship between social media usage, body image, and eating disorders in young people. Journal of Eating Disorders, 11, 39. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36962983/

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.