Kalp krizi denildiğinde akla ilk gelen genellikle şiddetli göğüs ağrısı olsa da, bu her zaman tek belirti olmayabilir. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, sırt ağrısı, nefes darlığı, mide bulantısı gibi göğüs dışı belirtilerin de kalp krizi habercisi olabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle kadınlar, yaşlılar ve diyabet hastalarında daha sık görülen bu atipik belirtiler, tanı sürecini zorlaştırarak hayati riskler taşıyabiliyor.
📌 Öne çıkanlar:
- Kalp krizi, tipik göğüs ağrısı olmaksızın sırt ağrısı, nefes darlığı, mide bulantısı gibi atipik semptomlarla da ortaya çıkabilir.
- Kadınlar, yaşlılar ve diyabet hastaları gibi özel gruplarda, kalp krizinin atipik belirtileri daha sık görülür ve bu durum tanıyı zorlaştırır.
- Diyabet hastalarında görülen “sessiz kalp krizi”, hastalar fark etmeden kalıcı hasara ve kalp yetmezliğine yol açabilir.
- Eforla artan göğüsteki baskı, yanma hissi gibi şikayetler, özellikle risk faktörleri varsa (diyabet, hipertansiyon vb.) kesinlikle göz ardı edilmemelidir.
- Kalp krizinde ilk saatler ve hızlı müdahale, kalpte oluşabilecek hasarı önlemek için kritik öneme sahiptir. Risk grubundaki kişilerin düzenli kontrolleri aksatmaması hayat kurtarıcıdır.
Kalp ve damar hastalıkları Türkiye’de ve dünyada yaşam kayıplarına neden oluyor
Kalp ve damar hastalıkları hem Türkiye’de hem de dünyada yaşam kayıplarına neden olan hastalıkların başında geliyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, Türkiye’de her yıl yaklaşık 300 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini belirterek, özellikle son yıllarda genç yaşlarda görülen kalp krizi vakalarında artış olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Yılmaz, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Son zamanlarda 30’lu yaşlarda kalp krizi vakalarında artış gözlemliyoruz. Bunun en sık nedenleri arasında hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, erken yaşta sigara ve madde kullanımı ile genetik yatkınlık yer alıyor.
Diyabet hastalarında sessiz kalp krizi önemli bir risk!
Kalp krizinin farklı belirtilerle de ortaya çıktığını ve en sık görülen ve hastaların da en çok bildiği belirtinin göğüs ağrısı olduğunu belirten Doç. Dr. Yılmaz, bunun yanında hastaların yaklaşık yüzde 20-30’unda kalp krizinin göğüs ağrısı olmadan seyredebileceğine dikkat çekti. Doç. Dr. Yılmaz, “Nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı, sırt ya da çeneye vuran ağrılar kalp krizinin habercisi olabilir. Özellikle kadınlarda mide bulantısı ve terleme gibi belirtiler öne çıkabiliyor. Diyabet hastalarında ise “sessiz kalp krizi” olarak bilinen, fark edilmeden geçirilen krizler ciddi risk oluşturuyor. Bu hastalar kalp krizi geçirmiş bir şekilde karşımıza geldiği için kalpte artık hasar geri dönüşümsüz olur ve hastalarda kalp yetmezliği gelişir. Sonrasında ritim bozuklukları ya da ani ölüm gibi komplikasyonlarla hastaneye başvuru olabilir” diye konuştu.
Göğüsteki baskı eforla artıyorsa dikkat!
Son yıllarda 30’lu yaşlarda kalp krizi vakalarındaki artışa işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, genç hastalarda da göğüs ağrısı dışı belirtilerin öne çıkabildiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti; “Örneğin, eforla artan göğüste baskı hissi, yanma, genellikle mide problemleriyle karıştırılabiliyor. Ancak bu tür şikayetlerin ciddiye alınması gerekir. Bu belirtiler, özellikle risk faktörleri varsa, kalp krizine işaret edebilir. Mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmelidir.”
Kalp krizinin ilk saatleri çok kritik
Kalp krizinde ilk saatlerin, hatta dakikaların kritik olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, “Her geçen dakika kalp hasarını artırır. Erken tanı ve hızlı müdahale, kalbin zarar görmesini önleyebilir. Özellikle bu şikayetler ani başladıysa ve hastanın yaşı ve belirli risk faktörleri varsa tabii ki kalp krizi olabilir. Bu nedenle ani başlayan sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı veya mide bulantısı gibi belirtiler, özellikle diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı ya da ailede kalp hastalığı öyküsü gibi risk faktörleri varsa, mutlaka ciddiye alınmalı.” Dedi.
Şikayetler göz ardı edilmemeli
Kalp krizinin bilinmeyen işaretlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yılmaz, erken teşhisin önemine dikkat çekerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Özellikle 40 yaş sonrası, diyabet, tansiyon, kolesterol yüksekliği ya da sigara kullanımı gibi risk faktörleri olan kişiler, şikayetleri olmasa bile yıllık kontrollerini ihmal etmemeli. Şikayetlerin göz ardı edilmemesi ve herhangi bir şüphede doktora başvurulması, hayat kurtarıcı olabilir.”
📚 Kalp sağlığını korumak için yapılması gerekenler: Yaşam tarzı önerileri ve risk faktörlerini azaltma
Kalp krizi gibi ciddi rahatsızlıkların önüne geçmek ve genel kalp sağlığınızı korumak için yaşam tarzınızda yapacağınız küçük değişiklikler büyük farklar yaratabilir. İşte kalp dostu bir yaşam için temel öneriler ve risk faktörlerini azaltma yolları:
Kalp sağlığınız için vazgeçilmez adımlar
- Dengeli ve Sağlıklı Beslenme: Kalp sağlığının temelidir. Akdeniz diyeti gibi sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı) açısından zengin bir beslenme tarzını benimseyin. Tuz, şeker ve doymuş/trans yağ tüketimini sınırlayın. Kırmızı eti azaltıp, balık ve baklagilleri daha sık tercih edin.
- Düzenli Fiziksel Aktivite: Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta (tempolu yürüyüş gibi) veya 75 dakika yüksek yoğunlukta (koşu gibi) aerobik egzersiz yapmayı hedefleyin. Fiziksel aktivite, kan basıncını düşürür, kolesterolü iyileştirir ve stresi azaltır.
- Sigara ve Alkol Tüketimini Bırakma/Sınırlama: Sigara, kalp ve damar hastalıkları için en büyük risk faktörlerinden biridir. Sigarayı bırakmak, kalp krizi riskinizi önemli ölçüde azaltır. Alkol tüketimini de mümkün olduğunca sınırlamak kalp sağlığı için faydalıdır.
- Sağlıklı Kilo Koruması: Fazla kilo veya obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet riskini artırarak kalbiniz üzerinde ek yük oluşturur. İdeal kilonuzu korumak veya kademeli olarak ulaşmak, kalp sağlığınızı iyileştirir.
- Stres Yönetimi: Kronik stres, kan basıncını yükseltebilir ve diğer risk faktörlerini tetikleyebilir. Meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri veya hobiler edinerek stresi yönetmeyi öğrenin.
- Düzenli Sağlık Kontrolleri: Kan basıncınızı, kolesterol seviyenizi ve kan şekerinizi düzenli olarak kontrol ettirin. Bu kontroller, potansiyel risk faktörlerini erken aşamada tespit etmenizi sağlar.
- Yeterli ve Kaliteli Uyku: Yetersiz uyku, kalp hastalığı riskini artırabilir. Yetişkinler için günde 7-9 saat kaliteli uyku hedefleyin.
Risk faktörlerini azaltma
- Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Tuz alımını azaltın, düzenli egzersiz yapın ve doktorunuzun önerdiği ilaçları düzenli kullanın.
- Yüksek Kolesterol: Doymuş ve trans yağlardan kaçının, lifli gıdaları artırın. Gerekirse doktorunuzun önerisiyle ilaç tedavisi uygulayın.
- Diyabet: Kan şekeri seviyenizi dengede tutmak için beslenmenize dikkat edin, düzenli egzersiz yapın ve ilaç tedavinizi aksatmayın.
- Aile Öyküsü: Ailenizde kalp hastalığı öyküsü varsa, riskiniz daha yüksek olabilir. Bu durumda, yaşam tarzı değişikliklerine daha sıkı uyun ve doktor kontrollerinizi daha düzenli yaptırın.
Unutmayın, kalp sağlığınızı korumak uzun vadeli bir taahhüttür. Düzenli ve bilinçli adımlar atarak kalp krizi riskinizi azaltabilir ve daha sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.
🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Sessiz kalp krizi: 7 uyarıcı belirtisi nedir?
- Gençlerde artan kalp krizi nedenleri neler?
- Hafif seyreden kalp krizi nasıl anlaşılır?
- Sıcak havalarda kalp krizi riski: Bu 10 kurala dikkat!
🔗 Kaynaklar:
- Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz
- Akut Koroner Sendromun Tipik ve Atipik Belirtileri: Terimleri Kullanımdan Kaldırma Zamanı Geldi mi? | Amerikan Kalp Derneği Dergisi
- Hastaneye başvuran hastalarda atipik göğüs ağrısının nedeni ve sonucu – PMC
- Akut koroner sendromun atipik prezentasyonu: Hastane içi mortalitenin önemli bir bağımsız belirleyicisi – Kardiyoloji Dergisi