Harvard’dan çığır açan araştırma: Alzheimer’ı tersine döndürmek ‘lityumla’ mümkün olabilir.
Milyonlarca insanı etkileyen ve henüz kesin bir tedavisi bulunamayan Alzheimer hastalığıyla mücadelede çığır açan bir gelişme yaşandı. Harvard Tıp Fakültesi‘nde yedi yıl süren bir araştırma, beyindeki doğal lityum seviyelerinin hastalıkta hayati bir rol oynadığını ve düşük doz lityumla farelerde hastalığın tersine çevrilebildiğini ortaya koydu.
Genetik ve nöroloji profesörü Bruce A. Yankner liderliğindeki çalışma, Alzheimer’ın ana biyolojik göstergeleri olan amiloid plaklarını ve tau yumaklarını temizleyerek hafızayı geri getiren bu yöntemin, erken teşhis ve yeni tedavilere kapı aralayabileceğini gösteriyor. Ancak uzmanlar, insan deneyleri tamamlanmadan kimsenin lityum tedavisine başlamaması gerektiği konusunda uyarıyor.
🔎 Lityum ve Alzheimer hakkında en çok merak edilenler
- Harvard’daki araştırmanın en önemli bulgusu nedir?
Araştırmanın en önemli bulgusu, bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan dozun binde biri kadar düşük bir dozda lityumun, farelerde Alzheimer’ı tetikleyen amiloid plaklarını ve tau yumaklarını temizleyerek hafızayı geri getirmesidir. - Lityum, Alzheimer’a karşı beyinde tam olarak ne yapıyor?
Lityum, amiloid ve tau oluşumunu azaltıyor, mikroglia adı verilen beyin temizleyici hücrelerin plakları temizlemesine yardımcı oluyor ve nöronlar arası bağlantıları koruyan miyelin kılıfının oluşumuna katkı sağlıyor. - Bu tedavi insanlar için ne zaman kullanılabilir?
Araştırmacılar, bu yöntemin henüz insanlar üzerinde test edilmediğini ve farelerde işe yarayan her şeyin insanlarda çalışmayabileceğini vurguluyor. Tedavinin insanlar için güvenli ve etkili olup olmadığını anlamak için titiz klinik denemelere ihtiyaç var.
📌 Öne çıkanlar
- Harvard Tıp Fakültesi’nde yapılan bir çalışma, düşük doz lityumun farelerde Alzheimer’ı tersine çevirdiğini gösterdi.
- Lityum tedavisi, hastalığın ana göstergeleri olan amiloid plaklarını ve tau yumaklarını neredeyse tamamen ortadan kaldırdı.
- Tedavi sonrası yaşlı farelerin hafızası, genç erişkin seviyesine geri döndü.
- Kullanılan lityum dozu, psikiyatrik tedavide kullanılanın binde biri kadar olduğu için yan etki riski oldukça düşük.
- Uzmanlar, bulguların umut verici olduğunu ancak insanlar için klinik denemeler yapılmadan kimsenin lityum almaması gerektiğini vurguluyor.
🔬 Plakları yok etti, hafızayı geri getirdi
Harvard araştırmasının en çarpıcı sonuçları, lityumun Alzheimer’ın biyolojik temelleri üzerindeki etkisinde görüldü. Farelerde yapılan testlerde, düşük doz lityum orotat uygulaması, sinir hücreleri arasındaki iletişimi bozarak hafıza kaybına neden olan amiloid plakları ve tau yumaklarını neredeyse tamamen ortadan kaldırdı. Araştırma, lityumun çok yönlü faydalarını da ortaya koydu:
- Nöronlar arası bağlantıları koruyan miyelin kılıfının oluşumuna katkı sağlıyor.
- Mikroglia adı verilen beyin temizleyici hücrelerin plaklar gibi atıkları temizlemesine yardımcı oluyor.
- Sağlıklı ve normal yaşlanan farelerde bile hafıza fonksiyonlarını teşvik ediyor.
Profesör Yankner, “İnsanlarda da daha yüksek doğal lityum seviyeleri daha iyi hafızayla ilişkili,” diyerek bulguların önemini vurguladı.
⚠️ Uzmanlardan ‘henüz lityum almayın’ uyarısı
Araştırmanın heyecan verici sonuçlarına rağmen, baş araştırmacı Bruce A. Yankner, halkı lityumu kendi başına bir tedavi olarak kullanmamaları konusunda net bir şekilde uyardı. Yankner, “Farelerde işe yarayan her şey insanlarda aynı şekilde çalışmayabilir. Bu nedenle dikkatli olmalıyız,” dedi. Araştırmaya katılmayan ancak bulguları değerlendiren Washington Üniversitesi’nden Matt Kaeberlein ise klinik denemelerin hızla başlatılması gerektiğini belirtti.
“Lityum orotat neredeyse bedavaya temin edilebiliyor. Bu nedenle, çok hızlı şekilde titiz ve rastgele kontrollü klinik denemelerin başlatılması gerekiyor. Eğer bu olmazsa, Alzheimer araştırma camiası için ciddi bir utanç olur.”
💡 Erken teşhis ve yeni tedavi umudu
Bu araştırma, Alzheimer’ın sadece genetik değil, aynı zamanda çevresel ve biyokimyasal boyutları olduğuna da ışık tutuyor. Araştırmaya katılmayan MIT’den Prof. Li-Huei Tsai, sonuçları “son derece heyecan verici” olarak nitelendirdi. Bulgular, gelecekte kan veya beyin omurilik sıvısındaki lityum seviyelerinin, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan yıllar önce Alzheimer riskini öngörmede bir biyobelirteç olarak kullanılabileceği umudunu doğuruyor.
💊 Düşük doz, düşük yan etki riski
Araştırmanın en umut verici yönlerinden biri de kullanılan lityum dozunun çok düşük olması. Ekip, doğal lityum seviyesinin, bipolar bozukluk için reçete edilen dozların binde biri kadar olduğunu buldu.
Dr. Yankner, bu kadar düşük dozların etkili olmasının, klasik lityum tedavilerinde görülen böbrek ve tiroid toksisitesi gibi ciddi yan etkilerin önüne geçebileceğini belirtti. Bu durum, ilacın insanlar için yapılacak klinik denemelere daha hızlı geçme ihtimalini artırıyor.
Araştırma ekibi şimdi bu tedavinin Parkinson gibi diğer nörodejeneratif hastalıklarda da işe yarayıp yaramadığını araştırıyor.
🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Alzheimer’a doğal çözüm: Bahçecilik ve bitki yetiştirme
- 9 soruda Alzheimer testi: Unutkanlıktan ne zaman endişe edilmeli?
- Alzheimer hastalığı başlangıç, orta ve son evre belirtileri
- Alzheimer’ın belirtileri ortaya çıkmadan önce tespit edilmesini sağlayacak yöntem
- Alzheimer hastalığında yeni umut: Hastalığı yavaşlatmayı başardılar