Balkanlara seyahat etmeden önce yapılması gereken birçok şey var. Ancak bazı şeylere dikkat etmez iseniz yolculuk hikayenizin bir “çiş” hikayesine dönüştüğünü görmeniz mümkün olacaktır!..
Balkanlarda bir çiş hikayesi
Bu yazı Balkanlara çıkacaklara ön bir bilgi verecektir…
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki; maddi imkanınız var ise, kendi aracınızla gitmeniz en doğrusu olabilir. Tabi ki, bir tur ile gitmenin de, kendi aracınızla gitmenin de avantajı, dezavantajı yok değil…
Kendi aracınızla gittiğinizde istediğiniz yerde, istediğiniz süre kalabilirsiniz. Dezavantajı yakıt, rehber, uyku sorunu vb. gibi nedenler yaratması…
Tur ile gittiğinizde ise yine yakıt, rehber avantajı yaşarken, diğer taraftan istediğiniz yerde istediğiniz süre kadar kalamıyorsunuz…
Burada amaç Balkanları anlatmak değil, bu süreçte neler yaşayabileceğinizi anlatmak. Çünkü, tura çıkacaklara bazı şeyleri ifade etmek, anlatmak ve uyarmak gerekiyor…
Öncelikle, tur şirketi ile gidecekseniz…
Tur şirketiyle detaylı bir görüşme yapmalısınız. İmkanlarını, size sunacakları hizmeti, yolda sizi neleri bekleyebileceğini sormalısınız…
Örneklerle devam etmek gerekirse…
Tur rehberinizin gideceğiniz bölgeyi iyi bilmesi gerektiğini unutmamak gerekir. Bölgenin kültürel yapısını, gelenek göreneklerini, yemeklerini, yörenin insan yapısını vb. özelliklerini…
Tur programının nereden başlayıp nerede biteceğini; hangi şehirleri, hangi bölgelerde (tahmini) ne kadar kalınacağını tur şirketiyle konuşmak gerekiyor.
Tura çıkacağınız otobüsü sormalısınız. Otobüsün yeni mi eski mi olduğunu muhakkak sorun. Çünkü, otobüsünüzün klimasının 40 derecede nasıl çalıştığının çok büyük bir önemi var.
Koltukların bazılarının klimalarına kağıt sıkıştırmak zorunda kalabilirsiniz! Yine koltuk kollarının sabit kalmadığını; otobüsün dolabının soğutmadığını görebilir ve bazen (yaz döneminde) soğuk su içme konusunda sorun yaşayabilirsiniz! Bazı otobüslerde internet olurken, bazı otobüslerde internet imkanı bulunmamaktadır. Bu çok önemli olacaktır. Çünkü birçok kişi yurtdışına çıktığında telefonunda internet olmayacaktır…
Tur boyunca kalacağınız otelin durumu hakkında bilgi alın! Yoksa, otelinizin duş başlığının kırık olduğunu, klozetin sifon başlığının bozuk olduğunu görebilirsiniz.
Cebinde internet olanlar çok sıkılmayacaktır. Ancak yoksa, yanınızda kitap bulundurmanız doğru bir adım olacaktır.
Turun çok büyük bir kısmı yolda geçeceği için seyahat yastığınızı yanınıza almayı unutmayın!
Balkanlarda öyle, sizi çok da güler yüzlü bir esnaf beklemeyecek. Sizi (birçok yerde) “Euro” gören bir esnaf karşılıyor olacak!
Yaz dönemi inanılmaz bir sıcaklık olacağı için bolca su tüketeceksiniz. Bu durumun şöyle güzel bir tarafı var. Şehirdeki çeşmelerden su içebiliyorsunuz. Unutulmaması gerekiyor ki, orada bir küçük suya 1 euro; bugünkü kurla yaklaşık 48 lira vereceksiniz.
Bazı otellerde yemeğin yanındaki suyu, size yine ücret karşılığında vereceklerdir!
Gelelim bu yazıyı yazmamdaki en önemli nedene!
Birçok yerde size suyu 1 euro’ya satacak ve 1 euro’ya tuvalete sokacaklardır!
Bu yolculuk bundan sonra artık sizin için bir ‘çiş’ hikayesine dönüşecektir!
Kafelerin müşterisi değilseniz, sizi kafelerin tuvaletlerine almıyorlar. Tuvaletlerin şifreleri dahi var! Şifresi olmayan tuvaletlere de, müşterileri olmadığınızı anladıklarında, tuvaletin önünden sizi geri çevireceklerdir!
Hatta!
Akaryakıt istasyonunda durdunuz, sizi kafileyle birlikte gördüklerinde (oradan alışveriş yapsanız dahi) tuvaleti gözünüzün önünde (abartmıyorum) kilitlediklerini dahi görebilirsiniz!
O yüzden bu durum, sizi bu çiş hikayesinin kahramanı haline getirebilir ve sokak sokak tuvalet aramaya başlamak için size bir neden kalmayacaktır!
Balkanlar mı?..
Tam anlamıyla, adım adım tarih kokuyor ve tarihin derinliklerinde yaşıyor olacağınızı söyleyebilirim. Birçok şehir çok güzel ama Üsküp‘e aşık olmamak mümkün değil!..
İyi yolculuklar…