Diş sıkma sorununun gizli nedeni: Beyin-bağırsak ilişkisi

İnsan vücudu, birbiriyle sıkı sıkıya bağlı bir sistemler bütünüdür ve ağız sağlığı bu bütünün kilit bir parçasıdır. Toplumda en sık karşılaşılan problemlerden biri olan diş sıkma (bruksizm), sadece dişlere değil, aynı zamanda duruş bozukluklarından kronik ağrılara kadar tüm vücudu etkileyebilen zincirleme bir reaksiyonu tetikleyebiliyor.

Diş sıkma sorunu

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Diş Hekimi Arzu Tekkeli, diş sıkmanın arkasında stres kadar, hatta daha fazla, beyin-bağırsak eksenindeki bozulmaların ve serotonin eksikliğinin yatabileceğini belirtti. Tekkeli, “Bruksizm, kişinin postürünü ve beden dengesini dahi bozabilecek ciddi bir sağlık sorunu,” dedi.

🔎 En çok merak edilenler: Diş sıkma sorunu

  • Diş sıkmanın arkasında hangi nedenler yatar?
    Stres, kaygı, öfke gibi psikolojik faktörlerin yanı sıra, son yıllarda yapılan araştırmalar bozulmuş bağırsak florasının ve buna bağlı serotonin eksikliğinin de diş sıkmayı tetikleyebileceğini göstermektedir.
  • Diş sıkma duruş bozukluğuna nasıl neden olur?
    Gece boyunca diş sıkmak, boyun kaslarında aşırı aktiviteye ve dengesizliğe yol açar. Bu durum, zamanla omuzların öne düşmesine, sırt ağrılarına ve genel duruş (postür) bozukluklarına neden olabilir.
  • Diş sıkmanın en yaygın belirtileri nelerdir?
    Çene, şakak ve kulak ağrıları, migren atakları, kulak çınlaması, çene ekleminden ses gelmesi ve kronikleşen boyun ve sırt ağrıları en sık görülen belirtilerdir.

📌 Öne çıkanlar

  • Diş sıkma (bruksizm), farkında olmadan duruş bozukluklarına ve kronik boyun ağrılarına yol açabilir.
  • Sağlıklı bir kişide çiğneme yükü 70 kg iken, diş sıkanlarda bu oran 440 kilograma kadar çıkabiliyor.
  • Stresin yanı sıra, bozulmuş bağırsak florası ve serotonin eksikliği de diş sıkmanın gizli nedenleri arasında.
  • Gece plağı kullanımı, magnezyum takviyesi ve stres yönetimi, diş sıkmaya karşı en etkili yöntemlerdir.
  • Tedavi edilmeyen diş sıkma, uzun vadede çene çizgisinin genişlemesine (“kare yüz” görünümü) neden olabilir.

“Vücutta mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin yaklaşık yüzde 80’i, bağırsakta bulunan faydalı bakteriler tarafından üretilir. Bağırsak florası bozulduğunda, bu üretim azalır. Serotonin eksikliği ise stresin artmasına, uyku düzeninin bozulmasına ve kaslarda sürekli bir gerginlik haline yol açar.”

🚶‍♀️ Çenedeki gerginlik tüm vücuda nasıl yayılıyor?

Gece uykusunda dişlerini sıkan kişiler üzerinde yapılan laboratuvar çalışmaları, bu eylem sırasında ön grup boyun kaslarının aktivitesinin anormal derecede arttığını göstermiştir. Bu durum, boynun ön ve arka kas grupları arasında bir kuvvet dengesizliği yaratır. Diş Hekimi Arzu Tekkeli, “Masum gibi görünen ve çoğu zaman farkında bile olmadığımız bu eylem, boyun kaslarında gergin ve ağrılı noktalar oluşmasına ve kronikleşen boyun ağrılarına yol açabiliyor,” diyor. Bu kronik gerginlik, zamanla omuzlara ve sırta yayılarak genel duruş bozukluklarını tetikleyebilir.

💡 Diş sıkmaya karşı 5 etkili öneri

Diş Hekimi Arzu Tekkeli, diş sıkmanın yarattığı zincirleme etkileri kırmak için dikkat edilmesi gereken beş maddeyi şöyle sıraladı:

  1. Gece Plağı Kullanın: Diş hekiminizin hazırlayacağı şeffaf bir gece plağı, uyurken dişlerinizi korur ve çene kaslarınızı rahatlatır.
  2. Magnezyum ve B6 Takviyesi Alın: Bu takviyeler, sakinleştirici özellikleriyle kaslarınızı doğal yollarla gevşetmeye yardımcı olabilir. (Doktorunuza danışın.)
  3. Stresle Başa Çıkın: Temiz havada yürüyüş, nefes egzersizi veya meditasyon gibi yöntemlerle günlük gerginliğinizi azaltın.
  4. Bağırsak Sağlığınıza Dikkat Edin: Probiyotik ve lifli besinlerle (kefir, yoğurt, sebzeler) bağırsak floranızı destekleyerek serotonin üretimini artırın.
  5. Duygusal Yükleri Hafifletin: İfade edilemeyen öfke ya da bastırılmış duygular çene kaslarına yansıyabilir. Gerekli durumlarda psikolojik destek almaktan çekinmeyin.

🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.