Toplumda sıklıkla “basit baş ağrısı” olarak hafife alınan migren atakları, aslında beynin sağlığını doğrudan etkileyen ciddi bir nörolojik rahatsızlıktır. Günümüzde her 7 kişiden 1’i migren nedeniyle yaşam kalitesinde ciddi düşüş yaşamaktadır.
Güneşli Erdem Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nurten Polat, migren ataklarının sıradan bir baş ağrısından çok daha fazlası olduğunu vurguluyor.
🔎 Migren atakları hakkında en çok merak edilenler
- Migren nedir, belirtileri nelerdir? Migren, genellikle tek taraflı, zonklayıcı ve basınç hissi yaratan bir ağrıdır. Bulantı, kusma, ışığa ve sese hassasiyet gibi belirtilerle birlikte seyreder. Kimi zaman dengesizlik hissi ve hatta bayılma da görülebilir.
- Migren atakları beyni nasıl etkiliyor? Migren yalnızca fiziksel bir rahatsızlık değil, aynı zamanda bilişsel fonksiyonlar üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir. Ataklar sırasında kişinin dikkati dağılır, algısı zayıflar ve günlük işlevselliği bozulur.
- Kadınlarda neden daha sık görülür? Araştırmalar, migrenin kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Özellikle adet dönemleri, hamilelik ve menopoz gibi hormonal dalgalanmalar migren ataklarını tetikleyebiliyor.
📌 Öne çıkanlar
- Migren, basit bir baş ağrısı değil, bir beyin sağlığı sorunudur.
- Ataklar, bulantı, kusma ve ışığa/sese hassasiyet gibi belirtilerle seyredebilir.
- Erken tanı ve doğru yönetimle migren kontrol altına alınabilir.
💥 Migren nedir, ne değildir?
Migren, sıradan bir baş ağrısından çok daha fazlasıdır. Nöroloji Uzmanı Dr. Nurten Polat, “Migren, genellikle tek taraflı, zonklayıcı ve basınç hissi yaratan bir ağrıdır. Bulantı, kusma, ışığa ve sese hassasiyet gibi belirtilerle birlikte seyreder. Kimi zaman dengesizlik hissi ve hatta bayılma da görülebilir” diyor. Migren atakları kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı ataklar bir gün sürerken, bazıları birkaç gün hatta haftalarca devam edebilir. 1-3 haftayı aşan sürekli ağrılar ise kronik migren olarak değerlendirilir.
🧠 Migrenin ataklarının beyin üzerindeki etkileri
Migren yalnızca fiziksel bir rahatsızlık değil, aynı zamanda bilişsel fonksiyonlar üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir. Migren atakları sırasında kişinin dikkati dağılır, algısı zayıflar ve günlük işlevsellik bozulur. Bu durum iş, okul ve sosyal yaşamda ciddi sorunlara yol açabilir.
💡 Tanı gecikirse yaşam kalitesi düşüyor
Toplumda migrenin hala yeterince ciddiye alınmadığını belirten uzmanlar, erken tanının önemini vurguluyor. Migrenin tanısında hastanın öyküsü, ağrının şiddeti, süresi ve eşlik eden belirtiler dikkatlice analiz edilmelidir. Gerekli tetkikler zamanında yapılmazsa tanı gecikir ve hasta kronik ağrıyla yaşamak zorunda kalır.
👩⚕️ Migren atakları kadınlarda daha sık görülüyor
Araştırmalar, migrenin kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor. Hormonlardaki dalgalanmalar, özellikle adet dönemleri, hamilelik ve menopoz gibi dönemlerde migren ataklarını tetikleyebiliyor. Bu nedenle kadınların düzenli nörolojik takipte olması büyük önem taşıyor.
✅ Migrenle yaşam mümkün, ama bilinç şart
Migrenin tamamen tedavi edilmesi mümkün olmasa da atakların sıklığı ve şiddeti azaltılabiliyor. İlaç tedavilerinin yanı sıra yaşam tarzı değişiklikleri, stres yönetimi, düzenli uyku ve sağlıklı beslenme de migren kontrolünde kritik rol oynuyor. Dr. Nurten Polat, “Migrenle mücadelede en etkili yol; hastalığı tanımak, tetikleyici faktörleri bilmek ve hekim kontrolünde ilerlemektir” diyor.
🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Migren tedavisi yolları ve yeni gelişmeler
- Baş ağrısı çeşitleri hangileri?
- Kronik migren nedir, belirtileri?
- Kadınlarda migren: hormonlar ve stres
- Beyin sağlığı için 5 önemli adım