Türkiye’de kiracı oranı ne durumda? Rakamlar şaşırtıcı!

Artan konut fiyatları ve kira bedelleri, Türkiye’de ev sahibi olmayı her geçen gün zorlaştırırken, kiracı olarak yaşayanların sayısı da hızla artıyor. Peki, Türkiye’de kiracı oranı ne durumda ve Avrupa’ya kıyasla neredeyiz? Son veriler, Türkiye’nin kiracılık oranında Avrupa’nın zirvesine oynadığını gösteriyor.

Türkiye'de kiracı oranı

Gayrimenkul İktisatçısı Dr. Ahmet Büyükduman, son 20 yılda dikkat çekici bir değişim yaşandığını belirtirken, Eurostat verileri de bu tabloyu doğruluyor. İlginç bir şekilde, gelir seviyesi yüksek olan zengin Avrupa ülkelerinde kiracılık oranları daha yüksekken, Türkiye bu listede şaşırtıcı bir konumda yer alıyor.

🔎 Kiracılık ve konut sahipliği hakkında en çok merak edilenler

  • Türkiye’de kiracı oranı son 20 yılda ne kadar arttı?
    Dr. Ahmet Büyükduman’ın değerlendirmelerine göre, Türkiye’de kiracı oranı son 20 yılda %23’ten %28’e yükseldi.
  • Avrupa’da en çok kiracının olduğu ülke hangisi?
    Eurostat verilerine göre, %52,3’lük oranla İsviçre, Avrupa’da kiracılık oranının en yüksek olduğu ülkedir. Onu %46,8 ile Almanya takip etmektedir.
  • Zengin ülkelerde neden daha çok kiracı var?
    Bu durum, konut sahipliğinin sadece ekonomik değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel faktörlerle şekillendiğini gösteriyor. Gelişmiş finansal sistemler ve mobil yaşam tarzı gibi etkenler bu ülkelerde kiracılığı daha yaygın hale getiriyor.

📌 Öne çıkanlar

  • Türkiye’de kiracı oranı son 20 yılda %23’ten %28,2’ye yükseldi.
  • Konut sahipliği oranı ise aynı dönemde %61’den %56’ya geriledi.
  • Türkiye, %28,2’lik kiracı oranıyla Avrupa’da İsviçre (%52,3) ve Almanya’nın (%46,8) ardından üst sıralarda yer alıyor.
  • Paradoksal bir şekilde, Romanya gibi düşük gelirli ülkelerde konut sahipliği oranı yüksekken, İsviçre gibi zengin ülkelerde kiracılık daha yaygın.
  • Türkiye’deki artışta, kırsaldan kente göç ve yeni kuşakların ev almayı geciktirmesi gibi yapısal faktörler de rol oynuyor.

📈 Türkiye’de oranlar ne durumda? Kiracılık artıyor, sahiplik düşüyor

Türkiye Gazetesinin haberine göre, artan konut fiyatları ve kiralar, Türkiye’deki mülkiyet dengesini değiştiriyor. Haziran 2025 itibarıyla Türkiye’de ortalama konut metrekare fiyatı 39.738 TL’ye, ortalama kira ise 20.000 TL seviyesine ulaştı. Bu durum, ev sahibi olmayı zorlaştırırken, kiracı sayısını artırıyor. Gayrimenkul İktisatçısı Dr. Ahmet Büyükduman, son 20 yılda kiracı oranının %23’ten %28’e yükseldiğini, konut sahipliği oranının ise %61’den %56’ya düştüğünü belirtiyor.

📊 Avrupa ligi: Türkiye kiracılıkta üst sıralarda

Eurostat verileri, Türkiye’nin kiracılık oranında Avrupa’nın zirve ülkeleri arasında yer aldığını gösteriyor. %28,2’lik oranla Türkiye, Lüksemburg ile birlikte dikkat çekici bir konumda bulunuyor. Listenin başında ise şu ülkeler var:

  • İsviçre: %52,3
  • Almanya: %46,8
  • Türkiye & Lüksemburg: %28,2

🤔 Zengin ülkeler neden kirada oturuyor?

Dr. Büyükduman, konut sahipliği konusunda ilginç bir paradoksa dikkat çekiyor. Gelir seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde kiracılık oranları da yüksekken, daha düşük gelirli Doğu Avrupa ülkelerinde konut sahipliği tavan yapmış durumda. Bu durum, konut sahipliğinin yalnızca ekonomik güçle değil, kültürel ve tarihsel alışkanlıklarla da şekillendiğini gösteriyor.

Dr. Büyükduman, “İsviçre, Almanya ve Avusturya gibi zengin ülkelerde mülkiyet oranı düşükken; Romanya, Bulgaristan ve Sırbistan gibi düşük gelirli ülkelerde bu oran oldukça yüksek. Bu durum, konut sahipliğinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel faktörlerle de şekillendiğini gösteriyor.”

🏘️ Türkiye’ye özgü yapısal faktörler

Dr. Büyükduman’a göre, Türkiye’deki kiracı oranının artmasında sadece ekonomik nedenler değil, aynı zamanda toplumsal değişimler de rol oynuyor. Bu faktörler arasında şunlar bulunuyor:

  • Kırsaldan kente devam eden yoğun göç.
  • Uzayan yaşam süresi ve buna bağlı olarak mülklerin daha geç el değiştirmesi.
  • Miras (intikal) süreçlerinin gecikmesi.
  • Yeni kuşakların ev almayı ertelemesi veya tercih etmemesi.

🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.