Rusya-Ukrayna geriliminde durgunluğa girmek üzereyiz. 3,5 senedir birbirini yiyen iki ülkenin savaşını değerlendirmek istiyorum. Kendi açımdan, hiçbir beklenmedik sonuç yok. Olması da mümkün değil. Zira büyük oyunun kuralına hakimim. Gelin, izah edeyim.
Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan Önce Ukrayna
2022’deki resmi savaş ilanından önce Ukrayna’da yerel gerilimler vardı. 2014 yılında Kırım Rusya tarafından ilhak edilmişti. Ülkenin doğusunda yerel çatışmalar sürekli devam ediyordu. Adeta bir iç savaşın yaşandığı ülkede çatışmalar iki taraftan da kayıplara yol açıyordu.
Yani, 2022’deki savaştan önce de Ukrayna’da gerilimler vardı. Savaş ile birlikte çatışmanın ve gerilimin boyutu değişti.
2022 Savaş İlanı
Süreç boyunca Rusya’nın tutumunda hiçbir değişiklik olmadı. Rusya, Ukrayna’daki darbe oyunlarının da diğer politik dolapların da Batı daha doğrusu ABD güdümlü olduğunun farkındaydı. İkiyüzlü Batı’ya karşı tavrını hiç değiştirmedi.
Rusya ayrıca Ukrayna’nın Nato’ya girmesini ulusal güvenliğine tehdit olarak gördüğünü hep tekrarladı. Ancak dünyanın en büyük terör devleti haydut ABD tabii ki bildiğini okumaya devam etti. Sonunda da bıçak kemiğe dayandı ve Rusya Batı’ya olan harbini ilan etmiş oldu.
Savaş Endüstrisi Bandoları
3,5 seneden beri Ukrayna’ya yüzlerce milyar dolar değerinde doğrudan ya da dolaylı silah yardımları yapıldı. Propaganda makinesi her seferinde aynı şeyi söylüyordu. ‘Ukrayna’ya yardım etmezsek, Rusya galip gelir’. ‘Ukrayna’yı desteklemeliyiz’. Tabii ki ana akım medya sabahtan akşama kadar yalan söylüyordu.
Bütün Avrupa bu düzenbaz yalanlarla kandırıldı. Sonuçta Almanya onyıllarca istifade ettiği uygun maliyetli Rusya enerji kaynaklarını kaybetti. Ekonomik gücü zayıflamaya başladı. Dolaylı olarak da Avrupa zayıflamaya başladı.
Ukraynasız Alaska Zirvesi
Kimileri özellikle de Ukrayna ve Avrupa siyasileri, Alaska zirvesini eleştirdiler. Temel sebep, bölgenin daha doğrusu Ukrayna’nın geleceğinin gıyabında belirlenmesiydi. İşte ben bu noktada sadece gülümseyebilirim. Savaşın çıkmasının Ukrayna’nın gıyabında olması hiç kimseyi rahatsız etmezken, savaş sonunda Ukrayna’nın nasıl parçalanacağı ve yeraltı kaynaklarının nasıl sömürüleceğinin onun gıyabında kararlaştırılması insanları rahatsız ediyor.
Kazananlar ve kaybedenler
Sıralamayı en çok kaybedenden en çok kazanana doğru yapıyorum:
- Ukrayna: Savaşın sadece kaybedeni değil aynı zamanda on yıllar boyunca sürecek enkazıdır. Ukrayna halkı, Batı medyasının propagandası ve ABD’nin ayak oyunları ile kandırılmış ve vekalet savaşında ateş hattına atılmıştır. Ordusu, silah endüstrisinin kar maksimizasyonu için kullanılmış bir meta haline getirilmiştir. Milyonlarca insan ülkesini terk etmiş ve başka ülkelere göç etmiştir. Bölgesel egemenlik anlamında, 3,5 senelik savaş öncesi ve sonrası arasında neredeyse fark yoktur. Olan insanlara olmuştur. Silah baronları insanların kanından para kazanmıştır.
- Avrupa Birliği: Almanya’nın ve Avrupa’nın stratejik Rus enerjisini ABD’nin propagandası ile kaybetmesinden dolayı, AB hem iktisadi hem de siyasi açıdan darbe yemiştir. Dünyadaki konumu, ABD’nin korumacılığının da azalması ile birlikte sallantıdadır. Önümüzdeki dönemde mecburiyetten Ukrayna’yı desteğe, bu şekilde ABD’nin kulu kölesi olmaya devam edecektir.
- Rusya: Savaş sayesinde Rusya, cebren dünyadaki konumunu yeniden sağlamlaştırmıştır. Çok büyük savaş kayıplarına ve ekonomik zorluklara rağmen, savaş ekonomisi önümüzdeki yıllarda Rusya’yı taşımaya devam edecektir.
- ABD: En çok kazanan, tabii ki haydutların en büyüğüdür. İktisadi olarak kendisini kurtarmak için vahşice gerginlikler ve savaşlar icat etmektedir. Rusya Ukrayna Savaşı sayesinde, inanılmaz meblağlarda savunma ihracatı yapma imkanı doğmuştur. ABD, yine ve yeniden oturduğu yerden onbinlerce insanın kanı uğruna milyarlarca doları kendi hesabına indirmiştir. Bir kez daha konumunun gayrımeşru olduğunu kanıtlamıştır.