Erken doğum riski: Anne adayları için rehber

Sabır ve umutla beklenen gebelik yolculuğu, zamanından önce yaşanabilecek doğum riski nedeniyle anne adaylarını kaygılandırabiliyor. Gebeliğin 20. ile 37. haftası arasında gerçekleşen ve “preterm doğum” olarak tanımlanan bu durum, yaklaşık her 10 gebelikten 1’inde yaşanıyor. Türkiye’de son yıllarda bu oranın %13’e yaklaşması, erken doğum riski faktörlerini doğru tanımanın ve zamanında önlem almanın ne kadar hayati olduğunu gösteriyor.

Erken doğum riski

Acıbadem Altunizade Hastanesi Yüksek Riskli Gebelikler Uzmanı Doç. Dr. Lütfiye Uygur, anne adayının ilk gebelik yaşının ilerlemesi, tüp bebek uygulamaları ve çoğul gebelik artışının bu oranı etkilediğini belirtiyor. Düzenli kasılmalar, kasık ve bel ağrıları veya kanama gibi şikayetlerin zamanında doktorla paylaşılması, erken müdahale ile hem anne hem de bebek sağlığını korumanın en önemli adımıdır.


📌 Öne çıkanlar

  • 🔺 8 Ana Risk Faktörü: Önceki erken doğum öyküsü, kısa gebelik aralığı, rahim ağzı yetmezliği, enfeksiyonlar, kronik hastalıklar, sigara/diyet, hatalı spor ve depresyon en önemli risk faktörleridir.
  • 🔺 Erken Doğum Belirtileri: 10 dakikada bir veya daha sık gelen düzenli kasılmalar, vajinal akıntıda sulu veya kanlı değişiklikler, pelviste baskı hissi ve sürekli bel ağrısı en önemli sinyallerdir.
  • 🔺 Prematüre Bebek: Erken doğan bebekler, solunum güçlüğü, beslenme zorlukları gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir ve Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde (YYBÜ) özel bakıma ihtiyaç duyabilir.
  • 🔺 Tıbbi Müdahaleler: Erken doğum eylemi başladığında, doktorlar zaman kazanmak için kasılmaları durduran ilaçlar (tokolitikler) ve bebeğin akciğerlerini olgunlaştıran kortikosteroid iğneleri gibi tedaviler uygulayabilir.
  • 🔺 Önleme ve Planlama: Planlı gebeliklerden önce ideal kiloya ulaşmak, kronik hastalıkları kontrol altına almak ve iki gebelik arasında en az 18 ay beklemek riski azaltır.

🔎 En çok merak edilenler: Erken doğum riski

  • 🔹 Erken doğum tam olarak nedir?
    Gebeliğin 20. haftası tamamlandıktan sonra ve 37. haftası dolmadan önce gerçekleşen doğumlara erken doğum (preterm doğum) denir.
  • 🔹 En büyük risk faktörü nedir?
    Daha önceki gebeliklerinden birinde kendiliğinden erken doğum yapmış olmak, bir sonraki gebelik için en güçlü risk faktörüdür ve riski yaklaşık 2.5 kat artırır.
  • 🔹 Erken doğum belirtilerini hissedersem ne yapmalıyım?
    Eğer düzenli kasılmalar, suyunuzun gelmesi veya kanama gibi belirtileriniz varsa, hemen dinlenin, bol su için ve vakit kaybetmeden doktorunuzu arayın veya en yakın hastanenin acil servisine başvurun.
  • 🔹 Stres ve depresyon erken doğuma neden olur mu?
    Evet. Bilimsel çalışmalar, gebelik sırasında yaşanan yoğun stres ve depresyonun, doğum kasılmalarını tetikleyen hormonları artırarak erken doğum riskini 2 kata kadar yükselttiğini göstermiştir.
  • 🔹 Erken doğum önlenebilir mi?
    Her zaman olmasa da, birçok durumda risk faktörlerinin önceden belirlenmesi ve yönetilmesiyle (rahim ağzı dikişi, enfeksiyon tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri vb.) erken doğum riski önemli ölçüde azaltılabilir.

📋 Erken doğuma yol açan 8 risk faktörü

Kadın Hastalıkları ve Doğum, Yüksek Riskli Gebelikler Uzmanı Doç. Dr. Lütfiye Uygur, beklenen zamandan önce gelişebilecek doğum ihtimallerine etki eden faktörleri ve çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:

  1. Önceki Gebelikler İpucu Veriyor: Kendiliğinden erken doğum öyküsü olan gebelikte risk diğer gebeliklere göre 2.5 kat artıyor. Annenin kendisinin erken doğmuş olması da ilginç bir risk faktörüdür.
  2. İki Gebelik Arasındaki Süre: İki gebelik arasındaki sürenin 6 ay ve daha kısa olması, mevcut gebelikteki erken doğum ihtimalini önemli ölçüde etkiliyor. İdeal olarak en az 18 ay beklenmesi öneriliyor.
  3. Rahim Ağzı Yetmezliği: Rahim ağzının (serviks), kasılmalar olmadığı halde yapısal yetersizlik nedeniyle kısalıp açılmasıdır. Bu durumun atlanmaması için 18-24. haftalar arasında vajinal ultrasonla rahim ağzı uzunluğu taraması öneriliyor.
  4. Çeşitli Enfeksiyonlar: İdrar yolu, ağız içi, rahim ağzı ve vajina enfeksiyonlarının yanı sıra sistemik viral enfeksiyonlar erken doğumla ilişkilidir. Bu nedenle gebelik öncesi jinekolojik muayene ve varsa enfeksiyonların tedavisi önemlidir.
  5. Kronik Hastalıklar: Kronik hipertansiyon, böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları, tiroit ve diyabet gibi sistemik hastalıklar erken doğum riskini artırır. Bu nedenle gebe kalmadan önce sağlık durumunu optimize etmek gerekir.
  6. Sigara ve Diyet: Sigaranın erken doğumu artırıcı etkisi kesindir. Ayrıca gebeliğe aşırı düşük veya yüksek vücut kitle indeksi ile başlamak da önemli bir risk faktörüdür.
  7. Hatalı Spor Yapmak: Sağlıklı bir gebelikte düzenli egzersiz riski %10-15 azaltır. Ancak 5 kg’dan fazla ağırlık kaldırmak veya uzun süre sırt üstü pozisyonda egzersiz yapmaktan kaçınmak gerekir.
  8. Depresyon ve Stres: Anne adayının depresyon, anksiyete gibi sebeplerden yoğun stres altında olması, doğum kasılmalarını tetikleyen hormonları artırarak erken doğum riskini 2 kata kadar artırabilir.

“Obezite hem kendiliğinden erken su gelişi ve erken doğum eylemini hem de gebeliğin hipertansif ve diyabetik komplikasyonlarını artırır. Böyle olunca da anne ve bebeğin sağlığını korumak için mecburen doğumu vaktinden önce başlatmamız gerekebiliyor.” – Doç. Dr. Lütfiye Uygur


🚨 Erken doğum belirtileri: Hangi sinyallerde doktora başvurmalısınız?

Gebeliğinizin 37. haftası dolmadan önce aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşarsanız, zaman kaybetmeden doktorunuzu aramalı veya en yakın hastaneye başvurmalısınız:

  • Kasılmalar: Bir saat içinde 4-5’ten fazla (yani her 10-15 dakikada bir) düzenli ve sıklığı artan kasılmalar.
  • Akıntıda Değişiklik: Vajinal akıntınızın miktarının aniden artması, sulu (suyun gelmesi), sümüksü veya kanlı (lekelenme veya hafif kanama) bir hal alması.
  • Pelvik Baskı: Bebeğin aşağıya doğru itiyormuş gibi leğen kemiğinizde veya vajinanızda hissettiğiniz sürekli bir baskı hissi.
  • Bel Ağrısı: Özellikle daha önce yaşamadığınız, adet sancısına benzeyen, pozisyon değiştirmekle geçmeyen sürekli ve ritmik bir bel ağrısı.

👶 Prematüre bebeği neler bekliyor? Bebek sağlığı üzerindeki etkileri

Bir bebek ne kadar erken doğarsa, sağlık sorunları yaşama riski o kadar artar. Prematüre bebeklerin karşılaştığı en yaygın zorluklar şunlardır:

  • Solunum Güçlüğü: Akciğerleri tam olarak olgunlaşmadığı için solunum sıkıntısı sendromu (RDS) yaşayabilirler ve solunum desteğine ihtiyaç duyabilirler.
  • Beslenme Zorlukları: Emme ve yutma refleksleri tam gelişmediği için beslenmeleri zor olabilir ve bir süre sonda ile beslenmeleri gerekebilir.
  • Vücut Isısını Koruyamama: Yeterli vücut yağına sahip olmadıkları için vücut ısılarını düzenleyemezler ve küvözde özel bakıma ihtiyaç duyarlar.
  • Enfeksiyon Riski: Bağışıklık sistemleri zayıf olduğu için enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdırlar.

Bu nedenlerle, prematüre bebeklerin büyük bir kısmı doğum sonrası Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde (YYBÜ) özel tıbbi bakım ve gözlem altına alınır.

⏱️ Zaman kazanmak: Erken doğum eylemini durdurmak için tıbbi müdahaleler

Erken doğum eylemi başladığında, doktorların temel amacı doğumu mümkün olduğunca geciktirerek bebeğe anne karnında olgunlaşması için zaman kazandırmaktır. Bu amaçla uygulanan bazı tıbbi müdahaleler şunlardır:

  • Tokolitik İlaçlar: Rahim kasılmalarını gevşeterek ve durdurarak doğum eylemini geçici olarak yavaşlatan ilaçlardır.
  • Kortikosteroidler (Akciğer Geliştirici İğne): Doğumun 24-48 saat içinde gerçekleşme ihtimali yüksekse, anneye yapılan bu iğneler bebeğin akciğerlerinin daha hızlı olgunlaşmasını sağlar ve solunum sıkıntısı riskini azaltır.
  • Magnezyum Sülfat: Özellikle 32. haftadan önce gerçekleşen doğumlarda, bebeği serebral palsi gibi nörolojik hasarlara karşı korumak amacıyla anneye damar yoluyla verilir.

Önemli Uyarı: Bu tedaviler, sadece hastane ortamında, bir riskli gebelikler uzmanının kararı ve gözetimi altında uygulanması gereken ciddi tıbbi müdahalelerdir. Asla hekim tavsiyesi olmadan denenmemelidir.

🏠 Yenidoğan yoğun bakım (YYBÜ) sonrası: Prematüre bebeğinizle eve dönüş

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nden taburcu olmak, aileler için sevinçli olduğu kadar kaygı verici bir süreçtir. Prematüre bir bebekle eve dönmek, özel bir dikkat ve özen gerektirir.

  • Enfeksiyonlardan Koruma: Bebeğinizin bağışıklık sistemi hala zayıf olacağı için, özellikle ilk aylarda kalabalık ortamlardan, hasta kişilerden ve sigara dumanından kesinlikle uzak tutulmalıdır. El hijyenine azami özen gösterilmelidir.
  • Beslenme ve Büyüme Takibi: Bebeğinizin kilo alımını ve gelişimini takip etmek çok önemlidir. Doktorunuzun önerdiği beslenme planına ve düzenli kontrollere harfiyen uyulmalıdır.
  • Güvenli Uyku Ortamı: Ani bebek ölümü sendromu (SIDS) riskini azaltmak için, bebeğinizi her zaman sırt üstü, kendi yatağında ve yatağında yastık, yorgan gibi yumuşak nesneler olmadan yatırın.
  • Ebeveyn Desteği: Prematüre bir bebeğe bakmak yorucu olabilir. Aile üyelerinden ve arkadaşlardan yardım istemekten çekinmeyin ve gerekirse profesyonel psikolojik destek alın.

🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.