Meme kanserinin 6 öncü sinyali: Erken teşhis için bu belirtilere dikkat!

Türkiye’de her 8 kadından birini etkileyen meme kanseri, erken teşhis edildiğinde artık tamamen tedavi edilebilen bir hastalık. Ancak bu erken teşhisin anahtarı, kadınların kendi vücutlarını tanıması ve meme kanseri belirtileri konusunda bilinçli olmasından geçiyor. Uzmanlar, 20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kez yapacağı kendi kendine meme muayenesinin hayat kurtardığını vurguluyor.

Meme kanseri belirtileri: Erken teşhis için kendi kendine meme muayenesi, risk faktörleri ve onkoplastik cerrahi

Acıbadem Maslak Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinin basit bulgularla kendini belli edebildiğini belirtiyor. Erken teşhis sayesinde, onkoplastik cerrahi gibi modern yöntemlerle hem sağlık hem de estetik görünüm korunabiliyor. Hastalığın risk faktörlerini bilmek ve tarama testlerini aksatmamak, bu mücadeledeki en güçlü silahlar. Unutulmamalıdır ki, meme kanseri belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurmak, tedavinin seyrini tamamen değiştirebilir.

📌 Öne çıkanlar: Meme kanseri belirtileri nelerdir? Erken teşhis için 6 öncü sinyal

  • Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinin erken teşhis edildiğinde tamamen tedavi edilebildiğini, bunun için en önemli adımın ise kadının kendi vücudunu tanıması olduğunu belirtiyor.
  • Meme kanserinin 6 öncü sinyali; ele gelen kitle, meme başında çekilme, deride çukurlaşma (portakal kabuğu görünümü), akıntı, koltuk altında şişlik ve memede şekil/boyut değişikliğidir.
  • 20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kez, adet döneminden bir hafta sonra kendi kendine meme muayenesi yapması önerilmektedir.
  • Yaş, aile öyküsü ve genetik yatkınlık (BRCA genleri) en önemli risk faktörleri arasındadır. Ancak obezite ve alkol tüketimi gibi değiştirilebilir faktörler de riski artırır.
  • Modern tedaviler arasında, sadece kanserli hücreyi hedef alan “akıllı ilaçlar”, bağışıklık sistemini aktive eden “immünoterapi” ve estetik görünümü koruyan “onkoplastik cerrahi” yer almaktadır.

🔎 En çok merak edilenler

  • Her kitle kanser midir?
    Hayır. Memede ele gelen kitlelerin %80’inden fazlası iyi huylu (kist, fibroadenom vb.) oluşumlardır. Ancak her yeni fark edilen kitle, kanser olup olmadığının anlaşılması için mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.
  • Kendi kendine meme muayenesini ne zaman yapmalıyım?
    En ideal zaman, adet döngüsünün bittiği haftadır (genellikle 5. ile 10. günler arası). Bu dönemde memeler daha az hassas ve daha az şişkindir, bu da kitleleri fark etmeyi kolaylaştırır.
  • Mamografi ne zaman çektirmeliyim?
    Genel kabul, risk grubunda olmayan kadınların 40 yaşından itibaren yılda bir veya iki yılda bir mamografi çektirmesidir. Aile öykünüz varsa, doktorunuz daha erken yaşta başlamanızı önerebilir.
  • Erkeklerde de meme kanseri olur mu?
    Evet. Nadir de olsa, erkeklerde de meme kanseri görülebilir. Özellikle meme altında ağrısız kitle, meme ucunda çökme veya akıntı gibi belirtiler ciddiye alınmalıdır.

MEME KANSERİNİN 6 ÖNCÜ SİNYALİ!

Ülkemizde her 8 kadından biri, yaşamı boyunca meme kanseri ile tanışıyor. Erken teşhis tedavinin yönünü belirlerken, tıp ve teknolojideki hızlı ilerlemelerin de sayesinde hayat kurtarıyor. Acıbadem Üniversitesi Senoloji (Meme) Araştırma Enstitüsü Başkanı ve Acıbadem Maslak Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, “Günümüzde dünya bilim insanlarının en yoğun araştırma yaptığı ve yeni tedavi yöntemleri geliştirdiği alanlardan biri olan meme kanseri, erken teşhis edildiğinde artık tamamen tedavi edilebiliyor.” diyor.

20 yaşından itibaren her kadının ayda bir kez ayna karşısında kendi kendine meme muayenesi yapması, 40 yaşından itibaren ise doktorun önerdiği aralıklarla düzenli klinik muayene, mamografi ve ultrason yaptırması hayat kurtaran bir alışkanlıktır.

Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinin ihmale gelmez 6 öncü belirtisini şöyle sıraladı:

  1. Ele Gelen Kitle: Memenin herhangi bir yerinde veya koltuk altında hissedilen sert, genellikle ağrısız kitleler.
  2. Meme Başında Çekilme: Meme ucunda içe doğru çekilme, düzleşme veya normal görünümün bozulması.
  3. Deride Çukurlaşma: Meme derisinde “portakal kabuğu görünümü”, çukurlaşma veya kalınlaşma.
  4. Akıntı ve Kanama: Meme başından kendiliğinden, özellikle kanlı veya berrak akıntı gelmesi.
  5. Koltuk Altında Şişlik: Koltuk altında ele gelen lenf bezi büyümeleri.
  6. Şekil veya Boyut Değişimi: Memenin birinde, diğerine göre ani büyüme veya asimetri.

Meme kanseri tedavisinde en güncel yöntemler

Prof. Dr. Cihan Uras, meme kanserinin tedavisinde en güncel yöntemleri şöyle anlattı: Kişiye özel tedaviler, hedefe yönelik ilaçlar, onkoplastik cerrahi, immünoterapi ve akıllı ilaçlar, daha hassas radyoterapi ve minimal invaziv yöntemler sayesinde hem tedavi başarısı artıyor hem de hastanın yaşam kalitesi korunuyor.

✋ Kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılır? 4 adımda hayat kurtaran kontrol

Erken teşhisin en önemli adımı olan kendi kendine meme muayenesi, ayda sadece 10 dakikanızı alır. İdeal zaman, adet bitiminden sonraki haftadır. İşte 4 basit adım:

  1. Görsel Kontrol (Ayna Karşısında): Belinize kadar soyunuk bir şekilde ayna karşısına geçin. Önce kollarınız yanda, sonra elleriniz belinizde ve en son kollarınız havadayken memelerinizde herhangi bir şekil bozukluğu, çukurlaşma, renk değişikliği veya meme başında çekilme olup olmadığını kontrol edin.
  2. Elle Kontrol (Ayakta veya Duşta): Sağ memenizi kontrol etmek için sol elinizin orta üç parmağının iç yüzeyini kullanın. Parmaklarınızı birleştirip düz tutarak, küçük dairesel hareketlerle ve hafifçe bastırarak tüm memenizi (köprücük kemiğinden memenin alt çizgisine, koltuk altından göğüs kafesinin ortasına kadar) tarayın. Anormal bir sertlik veya kitle olup olmadığını araştırın. Aynı işlemi diğer memeniz için tekrarlayın.
  3. Elle Kontrol (Yatarak): Sırtüstü uzanın. Sağ memenizi muayene etmek için sağ omzunuzun altına küçük bir yastık koyun ve sağ elinizi başınızın arkasına yerleştirin. Sol elinizle, ayaktaki muayenenin aynısını tekrarlayın. Bu pozisyon, meme dokusunun göğüs duvarına daha düzgün yayılmasını sağlayarak kitleleri fark etmeyi kolaylaştırır.
  4. Meme Başı Kontrolü: Son olarak, her iki meme ucunu baş ve işaret parmağınızla nazikçe sıkarak herhangi bir akıntı gelip gelmediğini kontrol edin.

❓ Meme kanseri için kimler daha fazla risk altında?

Her kadın meme kanseri için risk altında olsa da, bazı faktörler bu riski artırabilir. Bu faktörleri bilmek, tarama programlarına daha erken başlamak için önemlidir.

Değiştirilemeyen Risk Faktörleri Değiştirilebilir Risk Faktörleri
Kadın olmak ve yaş almak (en önemli risk) Obezite (özellikle menopoz sonrası)
Aile öyküsü (özellikle anne, kız kardeş) Hareketsiz yaşam
Genetik yatkınlık (BRCA1 ve BRCA2 genleri) Alkol tüketimi
Erken adet görme, geç menopoza girme Doğum yapmamış olmak veya ilk doğumu 30 yaşından sonra yapmak

Prof. Dr. Cihan Uras'ın erken tanı, genetik yatkınlık ve akıllı ilaçlar hakkındaki açıklamaları ve farkındalık mesajı.

Mamografi, ultrason, MR: Hangi tarama testi ne zaman ve neden gerekir?

Erken teşhis için kullanılan tarama testleri, kanseri henüz bir belirti vermeden, küçük bir kitle halindeyken yakalamayı hedefler. Hangi testin ne zaman gerektiği, kişinin yaşına ve risk durumuna göre değişir.

  • Mamografi: Meme kanseri taramasında “altın standart” yöntemdir. Düşük doz X-ışını kullanarak memenin filmini çeker. Özellikle henüz elle hissedilemeyecek kadar küçük kireçlenmeleri (mikrokalsifikasyonlar) ve kitleleri tespit etmede çok başarılıdır. Genel öneri, 40 yaşından itibaren yılda bir veya iki yılda bir yapılmasıdır.
  • Meme Ultrasonu: Ses dalgaları ile memenin görüntülenmesidir. Genç kadınlarda ve meme dokusu yoğun olan kadınlarda mamografiye ek olarak kullanılır, çünkü yoğun doku mamografide kitlelerin gizlenmesine neden olabilir. Ayrıca mamografide saptanan bir kitlenin katı mı yoksa içi sıvı dolu bir kist mi olduğunu ayırt etmek için de kullanılır.
  • Meme MR’ı (Manyetik Rezonans): En hassas görüntüleme yöntemidir. Genellikle standart bir tarama testi olarak değil, BRCA genleri gibi yüksek genetik riski olan kadınlarda, silikon implantı olanlarda veya mamografi/ultrasonda şüpheli görünen ancak tam anlaşılamayan bulguları aydınlatmak için kullanılır. (Kaynak: American Cancer Society)

💊 Meme kanserinde “akıllı ilaçlar” ve immünoterapi devrimi nedir?

Meme kanseri tedavisinde son yılların en büyük devrimi, “kişiye özel tedavi” anlayışıdır. Artık her meme kanseri aynı şekilde tedavi edilmiyor. Tümörün moleküler özelliklerine göre, çok daha etkili ve daha az yan etkili modern tedaviler uygulanıyor.

  • Hedefe Yönelik Akıllı İlaçlar: Geleneksel kemoterapi, hızla bölünen tüm hücrelere (kanserli ve sağlıklı) saldırdığı için ciddi yan etkilere neden olur. Akıllı ilaçlar ise, sadece kanser hücrelerinin yüzeyinde bulunan HER2 gibi spesifik proteinleri veya büyüme sinyallerini hedef alarak, sağlıklı hücrelere zarar vermeden tümörü yok eder.
  • İmmünoterapi: Bu devrimsel yaklaşım, doğrudan kanser hücresine saldırmak yerine, vücudun kendi bağışıklık sistemini “eğiterek” ve güçlendirerek kanserle savaşmasını sağlar. Özellikle “üçlü negatif” gibi agresif meme kanseri türlerinde umut verici sonuçlar vermektedir. (Kaynak: National Cancer Institute)

🚹 Sadece kadınları etkilemiyor: Erkeklerde meme kanseri belirtileri ve riskleri

Meme kanseri vakalarının %1’inden azı erkeklerde görülse de, bu nadir durum genellikle daha geç teşhis edildiği için daha tehlikeli olabilir. Erkekler, genellikle bu hastalığın kendilerinde de olabileceğini düşünmedikleri için belirtileri önemsemezler. Erkeklerde dikkat edilmesi gereken en önemli meme kanseri belirtileri şunlardır:

  • Meme ucunun hemen altında veya çevresinde, genellikle ağrısız, sert bir kitle.
  • Meme ucunda içe doğru çökme veya çekilme.
  • Meme ucundan akıntı (özellikle kanlı).
  • Meme derisinde kızarıklık, yara veya çukurlaşma.
  • Koltuk altında şişlik.

Kadınlarda olduğu gibi, erkeklerde de aile öyküsü ve BRCA genleri gibi genetik faktörler riski önemli ölçüde artırır. Bu nedenle, ailesinde meme kanseri olan erkeklerin de kendi kendilerini muayene etmeleri ve şüpheli bir durumda doktora başvurmaları hayati önem taşır.


🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:



🚀 Markanızın hikayesini yüz binlerce okurumuza ulaştırın. Sunduğumuz tanıtım yazısı ve backlink fırsatlarını inceleyerek SEO gücünüzü ve marka prestijinizi artırabilirsiniz.
Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.