Goldman Sachs’tan yapay zeka iş gücü anketi: Beyaz yaka işten çıkarmalar beklenenden erken gelecek

Kurumsal Amerika, yapay zekayı bir “verimlilik artışı” aracı olarak lanse etse de, madalyonun diğer yüzü göründü. Dünyanın en büyük yatırım bankalarından Goldman Sachs‘ın kendi bankacıları arasında yaptığı bir yapay zeka iş gücü anketi, şirketlerin söylemlerinin aksine, beyaz yaka işten çıkarmaların “beklenenden daha erken” geleceğini ortaya koydu. Ankete göre, şirketlerin üç yıl içinde kadrolarında %11’lik bir kesinti yapması bekleniyor.

Goldman Sachs yapay zeka iş gücü anketi: Beyaz yaka işten çıkarmalar, verimlilik artışı ve personel azaltma takvimi.

Anket, yapay zekanın benimsenme hızının da resmi verilerin çok üzerinde olduğunu gösterdi. Şirketler, yapay zekayı maliyet kısma hedefiyle değil, verimlilik artışı ve gelir büyümesi için kullandıklarını belirtse de, personel azaltmanın kaçınılmaz olduğu görülüyor. Goldman Sachs bankacılarına göre, müşteri desteği, idari destek ve BT departmanları, otomasyon nedeniyle ilk sırada risk altında olan meslek grupları.

📌 Öne çıkanlar: Goldman Sachs yapay zeka iş gücü anketi ve işten çıkarma takvimi

  • Bankacılar, önümüzdeki yıl %4, üç yıl içinde ise %11’lik bir personel azaltması (işten çıkarma) öngörüyor.
  • Şirketler yapay zekayı şimdilik “maliyet kısma” (%20) için değil, “verimlilik ve gelir artışı” (%50) için kullandıklarını belirtiyor.
  • İlk risk altındaki beyaz yaka meslekler: Müşteri desteği (katılımcıların %80’i kesinti bekliyor), idari destek ve operasyonlar (%49).
  • Anket, yapay zeka benimseme oranının resmi verilerden (%9.9) çok daha yüksek olduğunu (%37) ve üç yıl içinde %74’e ulaşmasının beklendiğini gösteriyor.

🤖 Söylem vs. Gerçeklik: Şirketler yapay zekayı verimlilik için mi, işten çıkarma için mi kullanıyor?

Goldman Sachs‘ın 105 bankacısıyla yaptığı anket, büyük ABD şirketlerinin yapay zeka stratejileri ile ilgili perde arkası bilgileri ortaya koydu. Ankete göre, şirketler yapay zekayı kamuoyuna “maliyetleri kısmak” olarak sunmak yerine, “verimliliği ve geliri artırmak” için bir araç olarak gösteriyor. Bankacılık müşterilerinin neredeyse yarısı (%50) teknolojiyi büyümeyi desteklemek için kullanırken, sadece beşte biri (%20) öncelikli olarak masrafları azaltmak için kullanıyor.

Şu ana kadar şirketlerin sadece yaklaşık onda biri yapay zeka nedeniyle personel sayısını azaltmış durumda. Ancak, teknoloji, medya ve telekom müşterileriyle ilgilenen bankacıların neredeyse üçte biri, bu sektörlerdeki işler üzerinde “erken bir baskı belirtisi” olduğunu raporluyor. Bu durum, şirketlerin resmi söylemi ile sahadaki gerçek beklentiler arasında bir “çatışma” olduğunu gösteriyor.

🎯 İlk hangi meslekler gidecek? Müşteri desteği, idari işler ve BT risk altında

Goldman Sachs bankacıları, yapay zeka kaynaklı personel azaltmalarının en çok hangi departmanları vuracağı konusunda net bir görüşe sahip. Otomasyonun yaygınlaşmasıyla, “beyaz yaka işler” olarak bilinen birçok ofis pozisyonu ciddi risk altında.

Ankete göre, kesintilerin beklendiği en riskli alanlar şunlar:

Risk Altındaki Departman Bankacıların Kesinti Beklenti Oranı
Müşteri Desteği (Customer Support) %80
İdari Destek ve Operasyonlar %49
BT (IT) ve Mühendislik (Belirgin bir risk olarak belirtildi)

Ankete katılanların %55’i, şirketlerin bu değişimi doğrudan “işten çıkarma” yerine, öncelikle “işe alımları dondurma” veya “doğal yıpranma” (istifa/emeklilikle boşalan pozisyonları doldurmama) yoluyla yönetmesini bekliyor. Ancak %26’lık bir kesim, daha geniş çaplı işten çıkarmaların kaçınılmaz olduğunu düşünüyor.

⏰ “Beklenenden daha erken”: Goldman Sachs’ın 3 yıllık işten çıkarma takvimi

Raporun en çarpıcı bulgusu, bu dönüşümün hızı oldu. Bankacılar, yapay zekanın bordroları “kırpmaya” çok yakında başlamasını bekliyor. Goldman’ın baş ekonomisti Jan Hatzius liderliğindeki analistler, bu takvimi net rakamlarla ortaya koydu:

  • Gelecek 1 Yıl İçinde: Personel sayısında (head count) %4’lük bir azaltma bekleniyor.
  • Gelecek 3 Yıl İçinde: Personel sayısında %11’lik daha derin bir kesinti öngörülüyor.

Goldman analistleri, bu bulguyu şöyle yorumluyor:

“Önümüzdeki üç yıl içinde beklenen benimseme ve personel azaltmalarındaki görece hızlı artış, yapay zekanın ABD işgücü piyasası üzerindeki etkilerinin beklenenden daha erken gelebileceğini vurguluyor.”

📊 Gerçek benimseme hızı: Resmi veri %9.9, Goldman anketi neden %37 diyor?

Yapay zeka devriminin hızı, resmi istatistiklerin yakalayabildiğinden çok daha yüksek olabilir. Goldman’ın raporundaki bu çelişki oldukça dikkat çekici:

  • Resmi Veri (ABD Nüfus Sayım Bürosu): Son ankete göre, yapay zekayı benimseme oranı %9.9 seviyesinde.
  • Goldman Anketi (105 Bankacı): Doğrudan büyük müşterilerle çalışan bu bankacılar, müşterilerinin %37’sinin halihazırda yapay zekayı “düzenli üretim” için kullandığını bildiriyor.

Bu, büyük şirketlerin yapay zekayı benimseme hızının, KOBİ’leri de içeren genel anketlerin çok ötesinde olduğunu gösteriyor. Bankacılar ayrıca, bu %37’lik oranın gelecek yıl %50’ye, üç yıl içinde ise %74’e fırlamasını bekliyor. Bu durum, personel azaltma takviminin neden bu kadar hızlı işleyeceğini de açıklıyor.

🧩 Şirketlerin temkinli duruşu: “Henüz çok erken” ve “uzmanlık eksiği” birer bahane mi?

Şirketlerin yarısından fazlası yapay zekayı benimsese de, birçoğu hala temkinli davranıyor. Goldman bankacılarına göre, müşterilerinin bu temkinli duruşunun arkasında iki temel neden yatıyor:

  1. “Teknoloji Olarak Henüz Çok Yeni” (%61): Şirketlerin %61’i, yapay zekayı yaygın bir şekilde kullanmak için henüz “çok erken” olduğunu düşünüyor. Bu, teknolojinin riskleri ve düzenlemeler konusundaki belirsizliklerden kaynaklanıyor.
  2. “Kurum İçi Uzmanlık Eksiği” (%47): Şirketlerin %47’si, doğru yapay zeka araçlarını geliştirmek ve uygulamak için gerekli “kurum içi uzmanlıktan” yoksun olduğunu belirtiyor.

Ancak Goldman analistleri, bu temkinli duruşa rağmen, yüksek benimseme oranlarının ve beklenen işten çıkarmaların, yapay zekanın “işgücü piyasası ve ekonomi üzerinde dönüştürücü bir etkiye sahip olacağı” yönündeki görüşlerini değiştirmeyeceğini belirtiyor.


🔎 En çok merak edilenler

  • Goldman Sachs anketi neden önemli?
    Çünkü bu anket, dışarıdan gözlemcilere değil, doğrudan büyük şirketlerin finansal operasyonlarını yürüten ve stratejilerini bilen 105 Goldman Sachs bankacısına yapılmıştır. Bu, perde arkası bilgilere dayanmaktadır.
  • Şirketler neden yapay zeka kullandıklarını söylüyor?
    Ankete göre ana neden işten çıkarma veya maliyet kısma değil (%20), verimlilik artışı ve gelir büyümesi (%50) olarak gösteriliyor.
  • İlk olarak hangi işler risk altında?
    Beyaz yaka işler. En başta müşteri desteği (ankete katılanların %80’i kesinti bekliyor), ardından idari destek, operasyon ve BT departmanları geliyor.
  • İşten çıkarmalar ne zaman bekleniyor?
    Goldman bankacıları, kesintilerin beklenenden erken başlayacağını öngörüyor: 1 yıl içinde %4, 3 yıl içinde ise %11’lik bir personel azaltımı bekleniyor.

🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:


🔗 Kaynaklar:

  • Business Insider – “Corporate America says AI isn’t about cost-cutting…”, 3 November 2025
  • Fortune – “Goldman Sachs survey says only 11% of companies are actively linking layoffs to AI—but the real shock is yet to come”, 30 October 2025
  • Goldman Sachs Ekonomik Araştırma Notu – “How Will AI Affect the Global Workforce?”, 13 August 2025
  • Reuters – “The AI Adoption Reality Check: Firms with AI Strategies are Twice as Likely to see AI-driven Revenue Growth; Those Without Risk Falling Behind”, 26 June2025


🚀 Markanızın hikayesini yüz binlerce okurumuza ulaştırın. Sunduğumuz tanıtım yazısı ve backlink fırsatlarını inceleyerek SEO gücünüzü ve marka prestijinizi artırabilirsiniz.
Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.