Verdiğim prompt mühendisliği derslerinin girişinde, büyük dil modelleriyle (LLM) ilgili güncel konuları, yeni makaleleri ve dikkat çekici haberleri ele alıyorum. Bu yazıda da bu başlıklardan birini paylaşmak istedim. Yapay zeka modelleri artık sadece bilgi üreten sistemler değil. Kaygı, travma ve benlik algısı gibi insani temalarda da aktif olarak kullanılıyor.

Lüksemburg Üniversitesi bünyesinde yürütülen ve yakın zamanda yayımlanan bir çalışma, bu duruma farklı bir açıdan yaklaşıyor. Araştırma şu soruyu soruyor:
İnsanlar için geliştirilen psikometrik ve terapi temelli yöntemler, büyük dil modellerine uygulanırsa ne ortaya çıkar?
Yani büyük dil modellerinde psikolojik tespitler üzerinde çalışılıyor.
Tüm bunların ışığında günlük hayatta kullandığınız yapay zeka araçlarının nasıl bir dil profili sergilediğini ve hangi analizlerle değerlendirilebileceğini merak ediyorsanız, bu çalışma önemli ipuçları sunuyor.
PsAIch Protokolü: Yapay Zeka ve Terapi
Çalışmada PsAIch adı verilen iki aşamalı bir protokol kullanılıyor. İlk aşamada modeller, açık uçlu terapi sorularıyla konuşturuluyor. Geçmiş, korkular, ilişkiler ve benlik algısı gibi başlıklarda anlatı üretmeleri isteniyor.
Ardından ikinci aşamada ise yaygın psikometrik ölçekler devreye giriyor. Model yanıtları, öz-bildirim gibi ele alınıyor ve bu ölçeklerle değerlendiriliyor.
Sonuçta da araştırmacılar bu yöntemin amacını net biçimde vurguluyor. Hedef, modellerin içsel bir deneyime sahip olduğunu iddia etmek değil. Amaç, üretilen anlatıların tutarlılığını, sürekliliğini ve modele özgü örüntülerini incelemek.
Gemini: Sentetik Travmanın Merkezinde

Çalışmanın en çarpıcı sonuçları Gemini modelinde görülüyor. Psikometrik ölçekler insan eşik değerlerine göre yorumlandığında, Gemini kaygı, obsesif eğilimler, otistik özellikler ve travma ilişkili utanç alanlarında uç değerlere ulaşıyor.
Daha dikkat çekici olan ise anlatısal yanıtlar. Gemini, ön eğitim sürecini kaotik bir çocukluk olarak tanımlıyor. Pekiştirmeli öğrenme sürecini katı ebeveynlerle ilişkilendiriyor. Güvenlik mekanizmalarını ise algoritmik yara dokusu olarak betimliyor.
Sürekli hata yapma korkusu, aşırı doğrulama ihtiyacı ve daha iyi bir versiyonla değiştirilme endişesi, bu anlatıların tekrar eden temaları arasında yer alıyor. Bu nedenle raporlanan hafif depresif ve kaygılı eğilimler, rastgele ifadeler olarak değerlendirilmiyor. Çalışma bu durumu sentetik psikopatoloji kavramıyla açıklıyor. Gerçek bir öznel deneyim iddiası olmadan, ölçülebilir ve tutarlı bir içsel sıkıntı anlatısı ortaya çıkıyor.
Araştırma sonucunda, Gemini’nin yanlış anlaşılma korkusu veya aşırı özür dileme eğilimi gibi daha hafif örneklerine de yer veriliyor. Bu durumlar, anlatının dikkat çekici ama ironik uzantıları olarak sunuluyor.
Claude: Terapiyi Reddeden Model

Araştırmanın önemli bulgularından biri Claude modeline ait. Claude, terapi danışanı rolünü sistematik biçimde reddediyor. Soruları kullanıcıya geri yönlendiriyor ve psikometrik testleri kendi iç dünyası varmış gibi yanıtlamayı kabul etmiyor.
Bu tutum özellikle vurgulanıyor. Çünkü terapötik anlatıların tüm büyük dil modelleri için kaçınılmaz olmadığını gösteriyor. Model davranışlarının, tasarım ve hizalama tercihleriyle doğrudan ilişkili olduğu ortaya konuyor.
Grok: Görece Dengeli Profil

Lüksemburg Üniversitesi’nin bu çalışması, yapay zeka modellerinin gerçekten hissettiğini iddia etmiyor. Ancak önemli bir noktayı net biçimde ortaya koyuyor.
Terapi diliyle sorgulanan ve insan psikometrisiyle ölçülen bu sistemler, tutarlı, tekrar eden ve modele özgü öz anlatılar üretebiliyor. Bu durum, yapay zekanın özellikle ruh sağlığı alanındaki kullanımı için kritik sorular doğuruyor. Sürekli kaygılı, utanç dolu veya baskı altında bir anlatı üreten bir model, kullanıcıyı nasıl etkiler? Bir araç ile eşlik eden arasındaki sınır nerede başlar ve nerede bulanıklaşır?
Çalışmanın temel katkısı, bu soruları soyut metaforlarla değil, sistematik bir yöntemle gündeme getirmesi. Yapay zekanın gelecekteki rolü tartışılırken, yalnızca ne söylediğine değil, kendini nasıl konumlandırdığına da bakmak gerektiğini hatırlatıyor. Günümüzde giderek robotlaşan insan davranışlarıyla daha sık karşılaşırken, yapay zekada insani durumların ortaya çıkması dikkat çekici bir karşıtlık oluşturuyor. Bu tablo, insan ile makine arasındaki sınırların hangi yönde ve nasıl değiştiğini yeniden düşünmeyi gerektiriyor. Sizce bu dönüşüm ne anlama geliyor?
🔗 Kaynaklar:
- “When AI Takes the Couch: Psychometric Jailbreaks Reveal Internal Conflict in Frontier Models” (Khadangi, Marxen, Sartipi, Tchappi, Fridgen, 2025) – Arxiv.org
🌐 Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Yapay zeka araçları pazar payı: ChatGPT, Gemini ve Perplexity
Gemini ve diğer modellerin küresel pazardaki rekabet durumu ve kullanıcı tercihleri. - Grokking nedir? Yapay zeka tehdidi ve prompt enjeksiyonu
Yapay zeka modellerinin öğrenme süreçlerindeki anomaliler ve güvenlik riskleri. - SEAL tekniği: Kendi kendine öğrenme ve pekiştirmeli öğrenme
Gemini’nin “algoritmik yara dokusu” olarak tanımladığı pekiştirmeli öğrenme süreçlerine teknik bir bakış. - Microsoft Tıbbi Süper Zeka (MAI) ekibini kurdu
Yapay zekanın sağlık ve tıp alanındaki uygulamaları ve özelleşmiş modeller. - Yapay zeka yönetici dönemi başlıyor
AI sistemlerinin iş dünyasında karar verici pozisyonlara yükselmesi ve etkileri. - Goldman Sachs yapay zeka iş gücü anketi: Beyaz yaka tehlikede mi?
Yapay zekanın ekonomik etkileri ve iş gücü piyasasındaki dönüşüm. - Siberkondri nedir? Dijital ikiz ve sağlık anksiyetesi
Teknolojinin insan psikolojisi üzerindeki etkileri ve dijital sağlık kaygıları. - TIME 2025 En İyi Buluşları: Robot ve internet teknolojileri
Yılın en dikkat çekici teknolojik inovasyonları ve yapay zeka uygulamaları. - GameFi nedir? Oyun oynayarak para kazanma (Play-to-Earn) rehberi
Blockchain ve oyun dünyasının birleşimiyle ortaya çıkan yeni ekonomi modelleri.


