Ülkemizde İktidar Muhalefet Dengesizliği

İktidar halk tarafından seçilmiştir evet ama unutulmamalıdır ki muhalefet de halk tarafından seçilir. Ve kendi seçmen kitlesini temsil eder. Ülkeyi yöneten iktidardır yargısı yanlıştır. Muhalefet de ülkeyi yöneten bir unsurdur. Hatta bazen iktidardan çok daha etkili olabilir.

tbmm muhalefet iktidar dengesizliği

Muhalefet, siyaset biliminde yönetme gücünü yani iktidarı elinde bulundurmayan kişiler ve gruplardır. Ancak ülke yönetiminde iktidar kadar etkilidir.

Ülkemizde padişahlık rejiminden sonra Cumhuriyet ile beraber demokrasi rejimine geçilmiş ve geçiş aşamasında bir süre tek partili bir dönem yaşanmıştır. O zaman bile Atatürk tarafından bir muhalefet mekanizması teşvik edilmiş ve etkin bir şekilde işletilmiştir. 1945 yılından sonra çok partili sistemle Türk siyasetinde muhalefet anlayışı da renklenmeye başlamıştır.


Ülkeyi yöneten iktidardır yargısı yanlıştır

Muhalif olmak, karşı çıkmakla eş anlamda kullanılsa da aslında bir denetim mekanizmasıdır. Demokrasinin olmazsa olmazıdır. Doğru yapılan işleri desteklemektir. Yanlışın karşısında durmak, kanuni çerçevede engel olmak, çözüm önerileri sunmaktır.

İktidar, halk tarafından seçilmiştir evet ama unutulmamalıdır ki muhalefet de halk tarafından seçilir. Ve kendi seçmen kitlesini temsil eder. Ülkeyi yöneten iktidardır yargısı yanlıştır. Muhalefet de ülkeyi yöneten bir unsurdur. Hatta bazen iktidardan çok daha etkili olabilir.

Ülkemizde Cumhuriyet tarihi boyunca yuvarlana yuvarlana da olsa tekelcilikten uzak bir iktidar ve muhalefet anlayışı gelişmişti. Tek partili iktidarlarımız olsa bile, yer yer etkili muhalefet cephelerimiz de olmuştu. Ta ki son iktidar dönemine kadar.

Oy yüzdesini gittikçe arttıran iktidarın başarısı mıydı bu tekelcilik yoksa muhalefetin kısırlaşmasının Türk siyasetine yansıması mı? Kim bu kısır döngünün mimarı?

Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetiminde iktidar ve muhalefet dengesi alt üst olmuş durumda. Muhalefet partileri İktidarın kendince yenilikçi atılımları karşısında hala eski yöntemleri devam ettirmekte ısrar ettiği için vatandaş çaresiz.


İktidar yanlısı taraf, mental ve zihinsel olarak tam gaz iktidarın arkasında. Mutlu ve tatmin. Ya iktidarın yönetim anlayışını beğenmeyen ve muhalefetin buna engel olamayışına içerleyen halk ne yapsın?

Vatandaş oy kullanırken muhalefetin eline demokrasinin anahtarını vermiş ve muhalefet, bırakın demokrasinin kapısını açmayı daha anahtarı yuvasına sokamamış. Üstelik iktidar da karşısında etkili bir muhalefet olmayışından muzdarip. Bunu her fırsatta ve alaycı bir üslupla dile getiriyor. Güler misiniz? Ağlar mısınız?

“İyi de İktidar güçlü, devletin tüm imkanlarını kullanıyor. Muhalefet ne yapsın?” diyenler olacaktır. O kadarını ben bilemem. Siyasetçi değilim. Ama muhalefet oylarının yüklerini sırtında taşıyanlar, ülkemizde demokrasinin olmazsa olmazı olan etkili muhalefet anlayışını geliştirmek zorundalar. Bu zamana kadar denenmiş, denenmemiş, aklın sınırlarının ötesinde çözümler üretmek zorundalar. Bunun başka yolu yok.

İki büyük muhalefet partisi var ülkemizde. İkisinin de siyasi tarihi yani tecrübesi çoğumuzun yaşından büyük. Artık biz de varız desinler ki ülkemizde demokrasi olduğunu hatırlayalım. Eminim iktidar partisini destekleyen vatandaşlar da bu sıradanlıktan, zayıf muhalefetten sıkılmışlardır.


Muhalefete amma da yüklendin demeyin. Tekelcilikten canım sıkılıyor. Aynı senaryoyu izlemekten içim daralıyor. Ülkemde mücadeleci bir siyaset görmek istiyorum. Ve her vatandaş gibi bunu hak ediyorum.

Biz Hep Muhalefet Kaldık


Özgül Süsler
Falanca yılın, filanca ayının, bilmem kaçıncı gününde doğmuşum. Kutu kutu pense, yakan top ve misket oynamışım. Komşuların zilini çalıp kaçmışım. Balkondan sarkan komşu teyze “kimdi o? “ diye sorunca, “Bilmem” demişim...