Schumann rezonansları, bir diyapazon gibi, yerküre doğal ses frekanslarına sahiptir ve bunlara verilen ada “Schumann rezonansları” denir. Tüm dünyada belli bir anda 1000 yıldırımlı fırtına vardır; bu, boşluğu tahrik eder. Bu rezonanslar bir frekans yönlendiricisi olarak davranan iletken iyonosferde oluşurlar. Schumann rezonanslarının gözlenmesi güneş aktivitesi, dünya gökgürültülü fırtına aktivitesi, üst kaybedici sınır katmanının özellikleri, Yerküre – iyonosfer boşluğu ve iklimsel değişiklikler ile ilgili değerli bilgiler sağlayabilir.
Birçok sorular soruldu, en çok sorulan soru şuydu: Obama’nın göreve başlama töreninde ne oldu? Aşağıda, kendi manyetometremiz Maggie’den alınan verilerin ve ayrıca Küresel Bilinç Projesi gelişigüzel rakam üreteci (RNG) ağından araştırmacı Roger Nelson tarafından sağlanan verilerin vaka çalışmasını açıklıyorum. Maggie’den alınan bilgiler, ultrahassas manyetometre ile görmeye başladığımız verilerin türünü ve bize neler anlatabileceğini tanımlıyor.
Bilimsel arka plan bilgisine ilgi duyanlar için, önce GCI, iyonosfer ve manyetometre verilerinin arkasındaki bazı temel bilgileri sunuyoruz.
Yukarıda açıklandığı gibi, Yerküre uzaya 563 kilometre uzanan bir hava örtüsüyle çevrelenmiştir. Amosfer gezegen üzerindeki yaşam için zaruridir. Soluduğumuz havayı sağlar, su geri dönüştürülür ve ozon tabakası bizi deri kanserine neden olabilen mor ötesi ışığın etkilerinden korur. Atmosferin dört katmanı vardır, troposfer (yaklaşık 0 – 16 km), stratosfer (yaklaşık 16 – 48 km), mezosfer (yaklaşık 48 – 80 km) ve termosfer (yaklaşık 80 – 600 km).
Termosferin içinde, Yerkürenin yüzeyinden yaklaşık 80 kilometre uzakta başlayan ve yaklaşık 290 kilometre uzanan iyonosfer olarak adlandırılan bir bant vardır. Bu bant yüklü parçacıklardan oluşur. Bu yüksek dinamik bölge sürekli olarak güneşin tam şiddetine maruz kalır; şiddetli mor ötesi radyasyon moleküllere ve atomlara parçalanır. Bu nedenle yüksek yüklü iyonlar ve serbest elektronlar iyonosferik katmanları doldurur. Bir solar fırtına manyetosfere ve iyonosfere yüklü parçacıklar pompalayabilir. İyonosfer üç temel katmandan oluşur: D, E ve iki adet F katmanı; gece boyunca D katmanı ortadan kaybolur, E katmanı neredeyse yok olur ve F katmanları birleşir (bakınız aşağıdaki NASA’nın şekli).
Bilim adamları aşırı güneş aktivitesinin manyetosfere (Yerkürenin manyetik alanı tarafından oluşturulan koruyucu manyetik baloncuk) şiddetli bir şekilde basınç yaptığını ve Yerküreye yakın uzayda iyonların bileşimini değiştirdiğini keşfetti. İyonosferdeki bu değişimler ve bozulmalarmanyetometreler tarafından belirlenir.
Böyle artan güneş aktivitesi iyonosferi, üst atmosferi ve Yerkürenin iklimini etkiler. Bunun Dünya’ya yakın olan uzayda etkisini izleme ve tahmin etmenin, Dünya’da günlük yaşamı korumak için gittikçe kritik hale gelmesinin nedeni budur.
Aşırı güneş aktivitesinin Yerkürenin manyetosferine etkisini aşağıdaki görselden izleyebilirsiniz.
Schumann Rezonansları
Schumann rezonansları (SR), Yerküre – iyonosfer boşluğunun elektromanyetik frekanslarıdır (aşağıdaki şekle bakın) ve ilk kez W.O. Schumann (1952) tarafından tahmin edilmiştir.
Küresel yıldırım parıltılarındaki gibi (dünyanın yıldırımlı fırtına aktivitesi), elektromanyetik itkiler bu boşluğu doldurur ve Schumann rezonanslarını harekete geçirir. Rezonanslar 7.8, 14, 20, 26, 33, 39 ve 45 Hz civarında gözlenebilir. (canlı veriler).
Schumann rezonanslarının gözlenmesi güneş aktivitesi, dünya gökgürültülü fırtına aktivitesi, üst kaybedici sınır katmanının özellikleri, Yerküre – iyonosfer boşluğu ve iklimsel değişiklikler ile ilgili değerli bilgiler sağlayabilir. Önceki çalışmalarda Schumann rezonanslarının kan basıncı gibi insan sağlığı göstergelerini etkileyebileceği keşdefildi ve muhtemelen kalp ve damar ile ilgili ve nörolojik hastalıkları, şiddet ve savaşı da etkiliyorlar.
Jeomanyetizm ve Schumann Rezonanslarının İnsan Sağlığı ve Davranışına Etkisi
Güneş aktivitesi, jeomanyetik fırtınalar ve Schumann rezonansları ve insan sağlığı ve davranışı arasında bir bağlantı var mıdır?
Bir diyapazon gibi, yerküre doğal ses frekanslarına sahiptir ve bunlara Schumann rezonansları adı verilir. Tüm dünyada belli bir anda 1000 yıldırımlı fırtına vardır; bu, boşluğu tahrik eder. Bu rezonanslar bir frekans yönlendiricisi olarak davranan iletken iyonosferde oluşurlar. Yerkürenin sınırlı boyutları bu frekans yönlendiricisinin elektromanyetik dalgalar için rezonant bir boşluk olarak davranmasına neden olur (aşağıdaki şekil).
İyonosferik EM Dalgası Yayılımı
Schumann rezonanslarının en düşük frekans modu yaklaşık 7.83 hertz (Hz)dir, günlük değişkenlik yaklaşık ± 0.5 Hz’dir. Diğer frekanslar 14, 20, 26, 33, 39 ve 45 Hz. dir.
Solar radiation: Güneş radyasyonu
Fizikçi W.O. Schumann, Technische Physik dergisinde bu rezonanslar ile ilgili araştırmasının sonuçlarını yayınladığı zaman, bir hekim olanDr. Ankermüller hemen Schumann rezonansları ve beynin dalgalarının alfa ritmi arasında bağlantı kurdu. Yerkürenin, beynin sahip olduğu gibi aynı doğal kaynağa sahip olduğu düşüncesinin çok heyecan verici olduğunu gördü ve Professor Schumann ile temasa geçti, daha sonra bu fenomeni incelemek için bir doktora adayı istedi. Bu doktora adayı Munich Üniversitesi’nde Schumann’ın takipçisi olan Herbert König idi. König Schumann rezonansları ve beyin ritimleri arasındaki korelasyonu gösterdi. İnsanın EEG kayıtlarını çevrenin doğal elektromanyetik alanları ile karşılaştırdı (1979) ve ilk beş Schumann rezonansının, 0-35 Hz, insan EEG’sindeki beyin dalgaları ile aynı frekans aralığında olduğunu ve 7.8 Hz sinyalin beynin alfa ritmi frekansına çok yakın olduğunu buldu.
İlk beş Schumann rezonansı beyin frekans bantları ile örtüşüyor
Not: Beyin dalgaları frekanslarına göre gruplandırılır ve Yunan harfleri ile etiketlenir. En yaygın frekanslar alfa, beta, delta ve tetayı içerir.
Durum | Frekans Aralığı | Zihin Hali |
Delta | 05. Hz – 4 Hz | Bu derin rüyasız uykuda veya bilinçdışında gerçekleşir. |
Teta | 4 Hz – 7 Hz | Bu, uyku sersemliği ile ilişkilidir. Ayrıca uykunun ilk aşamasında ve derin meditasyon sırasında, uyanık ama zihinsel imgelere açık olduğumuzda gerçekleşir. Yaratıcılık, sezgi, düş kurma ve hayal etme ile ilişkilendirilir. Limbik sistemden gelen aktiviteyi yansıttığına inanılır ve artan aktivite endişe, davranışsal aktivasyon ve engellemede gözlenir. |
Alfa | 8 Hz – 12 Hz | Bu, normal, gevşemiş bir yetişkinde görülen başlıca ritimdir. Yaşamın çoğunluğunda mevcuttur. Uyanıklık sırasında yaygın bir hal olduğu, ama aktif olarak bilgiyi işlemediği düşünülür. Alfa yaratıcılık ve zihinsel çalışma ile ilişkilendirilir (yaratıcı insanlar dinledikleri ve bir çözüme ulaştıklarında alfa gösterirler.) Alfa aktivitesi ayrıca tüm zihinsel ve beden/zihin koordinasyonu, sakinlik, uyanıklık ve öğrenme ile ilişkilendirilir. |
Beta | 12 Hz – 30 Hz | Beta yüksek aktif işlemeyi yansıtır. Normal uyanık bilinç ve dikkat dışarıya odaklandığında gerçekleşir. Yavaş beta: 12-17, normal bilgi işlemedir ve zihinsel etkinliktir; Hızlı beta:17-30, yükselmiş uyanıklık, savaş veya kaç veya endişedir. |
Gamma | 30 Hz – 100 Hz | Bu, uyanık haller ile ilişkilidir ve bilgiyi her iki beyin yarıküresinde eşzamanlı olarak işlediğimiz zaman gerçekleşebilir. Balinalar ve yunuslar bu frekanslarda işler. |
Bu ilk keşiften bu yana, daha fazla bilimsel araştırma, Schumann rezonanslarının geri plan frekansları olarak davranan ve memeli beyninde biyolojik osilatörleri etkileyen çok önemli elektromanyetik durağan dalgalar olduğunu belirledi.
Yerkürenin elektromanyetik boşluğunun özellikleri aynı kaldığı sürece, bu frekanslar da aynı kalır. Schumann rezonanslarında gerçekleşen değişikliklerin bazılarına güneş lekesi döngüsü neden olur, güneş aktivitesinin 11 – yıllık döngüsüyle ilişkili olan solar rüzgarın değişimine tepki olarak Yerkürenin iyonosferi değişir. Gündüz/gece farklılıkları, güneş aktivitesindeki değişiklikler, küresel iklim vs nedeniyle Schumann rezonanslarının ortalama yoğunluğu artar veya azalırken, beynimiz ve sinir sistemimiz değişikliklere tepki gösterir.
Rezonans, bir nesnenin en doğal olarak titreşmeyi istediği frekans olarak tanımlanabilir. Örneğin: Tutarlı sistemlerde, bir nesne eğer aynı rezonant frekansı paylaşıyorsa, başka bir nesneyi harekete geçirebilir. Örneğin, eğer bir diyapazonu saniyede 100 döngü titreştirirseniz ve onu aynı frekanstaki bir başka diyapazonun yakınına getirirseniz, ikinci diyapazon harekete geçer. İkinci diyapazon ellenmese bile titreşmeye başlar ve yalnızca titreşen diyapazon ile aynı alanda bulunarak ses yayar.
Diyapazon örneğine benzer şekilde, kanıtlar beynin bir Schumann rezonansı sinyalini belirlemesinin, ona uyumlanmasının ve tepki vermesinin mümkün olduğunu gösteriyor.
İlgili yazılar
Schuman Rezonansları: Güneş ve Yerküre Bağlantısı
Yerkürenin Atmosferi: Schumann Rezonansı ve İyonosfer
Schumann Rezonans’ına nasıl uyumlanabiliyoruz?