Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kadın doğum ve erkek çocuğu

Prof. Ünlü, sık değil aralıklarla hamile kalınmasının, kadın sağlığı açısından faydalı olduğunu ifade ederek, geleneksel olarak doğum kontrolünün ikinci planda tutulduğuna işaret etti. Ünlü, “Bazı kadınlar erkek çocuğu doğurmak için art arda hamile kalıyor. Erkek çocuk beklentisi de doğum sayısını artıran etkenlerdir birisi. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan yerlerde doğum oranı yüksek oluyor” dedi.

doğum doğu güneydoğu erkek çocuk kadın

Türk-Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV), geçtiğimiz yıllarda Bingöl’de düzenledikleri “Sadece Benim İçin” adlı sosyal sorumluluk projesinin ikinci ayağını 27-29 Mayıs 2010 tarihleri arasında Şanlıurfa ve Birecik’te gerçekleştirdi. Araştırmaya göre doğurganlık oranının yüksek olmasının nedenlerinin başında erkek çocuk sahip olma isteği geliyor.

Güneydoğu’da Kadınlar Erkek Çocuk için Riski Göze Alıyorlar

doğum doğu güneydoğu erkek çocuk kadın

Prof. Dr. Ünlü, doğurganlık oranının diğer yörelere göre yüksek olduğu bölgede, buna sebep olan durumun başında erkek çocuk sahibi olma isteği yatarken, özellikle kırsal kesimde ilk çocukları kız olan annelerin art arda hamile kaldığının tespit edildiğini belirtti. Prof. Ünlü şöyle konuştu: “Bu bölgede görev yapan meslektaşlarımızdan aldığımız bilgiler, diğer bölgelere göre bu bölgede doğum oranlarının çok yüksek olduğu ve bunun birçok nedeni olduğunu görüyoruz. Bunlardan biri ataerkil aile yapısı. Ayrıca, doğum kontrol yöntemlerinin yeterince uygulanmaması, annelerin eğitim düzeyinin düşük olması doğurganlık oranının yüksek olmasına neden oluyor. Ailelerin erkek çocuk sahibi olma arzusu var. Bu arzu nedeniyle kadınlar peş peşe hamile kalıyor. Hele ikinci, üçüncü kız ise erkek çocuk olması için dört, beş hatta altıncı doğuma kadar gidiliyor.”


 

Prof. Ünlü, sık değil aralıklarla hamile kalınmasının, kadın sağlığı açısında faydalı olduğunu ifade ederek, geleneksel olarak doğum kontrolünün ikinci planda tutulduğuna işaret etti. Ünlü, “Bazı kadınlar erkek çocuğu doğurmak için art arda hamile kalıyor. Erkek çocuk beklentisi de doğum sayısını artıran etkenlerdir birisi. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan yerlerde doğum oranı yüksek oluyor” dedi.

İyot eksikliği ölü doğum ve düşük riskini artırıyor

doğum doğu güneydoğu erkek çocuk kadın iyotDoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da halkın yarısından fazlası iyotlu tuz kullanıyor. Prof. Ünlü: “Annedeki iyot eksikliği düşüklere, ölü, erken, düşük ağırlıklı doğumlara, bağışıklık sisteminin yetersizliğine, bebek ölümlerindeki artışa neden oluyor.”

Şanlıurfa’da yapılan çalışmada halkın yüzde 58’inin evlerinde iyotlu tuz kullanmakta olduğu ve yüzde 42’sinin iyotsuz tuz kullandığının belirlendiğini hatırlatan Prof. Ünlü, iyodun insan vücudunda çok az bulunan, normal büyüme ve gelişme için gerekli olan mineral olduğu belirtti. Ünlü’ye göre sağlıklı ve zeki nesiller yetiştirmemiz için iyotlu tuz kullanılması gerekmektedir. İyot eksikliği tiroit hormonunun yapımının az olmasına yol açar. Annedeki iyot eksikliği; düşüklere, ölü, erken, düşük ağırlıklı doğumlara, bağışıklık sisteminin yetersizliğine, bebek ölümlerindeki artışa, bebekte guatr ve hipertroide neden olur. Ayrıca bebekte sağırlık, dilsizlik ve cücelik oluşabilir. İyot eksikliğinin en ağır şekline ‘Kretinizm’ denir. Kretinizm zeka geriliği ile ilişkilidir. Sıklıkla cücelik de gözlenir.

Rahim ağzı kanseri Güneydoğu’da artıyor

TAJEV Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü: “Rahim ağzı kanserinin, yapılan araştırmalara göre çoğunlukla erkekler tarafından Human Papilloma Virüs (HPV) adı verilen mikrop aracılığıyla kadınlara bulaşıyor. HPV mikrobunun erkeğin cinsel teması sonucu kadına taşınarak rahim ağzı kanserine yol açıyor. Hastalığın Türkiye’de en fazla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kadınlar açısından risk oluşturuyor. Kadınların erken yaşta evlendirilmesi, doğum oranının fazla olması ve erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesi bölge kadınının kansere yakalanmasındaki en büyük etkendir”

doğum doğu güneydoğu erkek çocuk kadın genç kız erken evlilik

 

Prof. Dr. Ünlü: “Çok eşlilik, erken yaşta evlendirilme, stres, temizliğin önemsenmemesi, sosyoekonomik seviyenin düşük olması, fazla doğum ve sağlıklı beslenilmemesi, kadınlar için büyük risk oluşturuyor. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda rahim ağzı kanserinin ülkemizde en fazla Doğu ve Güneydoğulu kadını tehdit ettiğini görüyoruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı illerde bu kanser türüne çok sık rastlamaktayız”

Gebeliğe bağlı anne ve çocuk ölümleri

Şanlıurfa’nın ardından Birecik ilçesinde yapılan etkinlikte, TAJEV üyesi hekimler ilçedeki hastane yöneticilerini, doktorları ve kadınları meme kanseri, doğum kontrol yöntemleri, gebelik takibi ve sağlık hizmetleri hakkında bilgilendirdi.


TAJEV Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, burada yaptığı konuşmada, yapılan araştırmalarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki doğum oranlarının yüksek olduğuna ve evde yapılan doğumlara dikkat çekerek “Öncelikle modern yöntemlerle korunmak çok önemli. Özellikle doğum kontrol hapları ve spiral takılması konusunda bazı hurafeler var. Bunlar gerçek değil. Doğum öncesi bakım almayanların oranı bu bölgede yüzde 35, evde doğum oranı da yüzde 45. Bizim TAJEV olarak amacımız, sosyal sorumluluk projelerine katılarak, düzenli olarak konferanslar düzenlemek ve çeşitli etkinliklerle toplumun bilinçlenmesini sağlamak” diye konuştu.

doğum doğu güneydoğu erkek çocuk kadın düşük

TAJEV’den 150’yi aşkın kadına ücretsiz muayene

Türk-Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı üyesi 15 hekim tarafından yapılan toplantıların yanı sıra Birecik Devlet Hastanesi’nde 150 kadına ücretsiz jinekolojik muayene ve Doğum Ünitesi’ne, bebeğin doğumdan sonra içine konulduğu, temizlendiği ve gerekli durumlarda ”canlandırma” işleminin yapılabildiği ”ısıtıcı ve taşıyıcı” cihazı hediye edildi. TAJEV Başkanı Prof. Dr. Ünlü, son teknolojik donanıma sahip cihazın daha önce hastanede bulunmadığını belirterek, bunun bir ilk olduğunu ve cihazın maliyetinin 20 bin TL civarında olduğunu söyledi.

doğum doğu güneydoğu erkek çocuk kadın gebelik düşük rahim ağrı kanseri

Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Eray Çalışkan ise, iki günlük proje kapsamında yapılan toplantılarda hem vatandaşların bilinçlendirildiğini hem de buradaki doktorlarla bilgilerini paylaşma fırsatı bulduklarını söyleyerek, “Projeye 15 uzman katıldı. Bizim burada yaptığımız fitili ateşlemek. Ulaşabildiğimiz kadar kadına ulaşmak istedik. Bu konuda yerel yöneticilerin motivasyonunu artırmak da önemli. İlk gün 220 kişiye, bugün de 200 civarındaki kadına birçok konu hakkında bilgi verdik. Sağlık personellerimize de eğitim seminerleri verdik. Vakıf olarak bundan sonra bu tür projeleri daha çok yapmak istiyoruz.” dedi.

İlgili yazılar

Kar Küreyen Kadınlar

Mustang filmi ve kadınlar arası dayanışma üzerine

Çıplak ve Ölü Bir Kadın

Hipnoz Yöntemi ile Doğal Doğum


Doğumda Destek