Meclis’tekiler kendi yağlarında kavruladursunlar, tarihimizin belki de Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana en büyük sivil hareketini başlattık. “Büyük Anadolu Yürüyüşü” adı verilen ve “Anadolu’yu Vermeyeceğiz” iletisi ile ortaya çıkan bu oluşum, geçtiğimiz hafta Doğu Karadeniz Kervanı’nın yollara düşmesi ile başlamış durumda.
Gün be gün bizi “yöneten”ler doğa ve bizim için kararlar alırken, sadece cebini düşünerek hareket eden bu insanlara kalplerimizdeki niyetlerimizi ve aslında doğayla nasıl da bütün olarak yaşamlarımızı devam ettirmemiz gerektiğini söylemek için yürüyoruz. Hes’lerin yapılmasının ve barajlarla doğa anamızın tahribatına dur demek için yola çıkıyoruz. Siz de katılmaz mıydınız?
‘Büyük Anadolu Yürüyüşü’
Yürüyüş, toplamda “7 Kervan’ın” Türkiye’nin her bölgesinden yola çıkarak 20-25 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da buluşmasıyla son buluyor ve ardından da isteklerimize cevap verilene kadar oradan ayrılmıyoruz.
Kervanlar
- Doğu Karadeniz Kervanı yola çıktı.
- Güney Ege Kervanı, 9 Nisan Cumartesi Yuvarlakçay’dan at arabaları ile yola çıkıyor. Marmaris, Akçaova, Datça, Bodrum ve Yuvarlakçay’dan katılan yürüyüşçüler 16 Nisan’da Muğla’da Sınırsızlık meydanında birleşecekler.
- Mezopotamya Kervanı, 10 Nisan Pazar Hasankeyf’ten yola çıkıyor.
- Batı Akdeniz Kervanı, 12 Nisan’da Antalya’dan yola çıkıyor.
- Doğu Akdeniz Kervanının 16 Nisan’da Antakya’dan çıkması planlanıyor.
- Ege Kervanı, 17 Nisan ‘da İzmir Bornova Meydanı’ndan yola çıkılacak.
- Trakya Kervanının 24 Nisan’da Enez’den yola çıkması ve 2 Mayıs’ta İstanbul’dan geçmesi planlandı.
- İç Anadolu Kervanı 5 Mayıs’ta, Avanos’tan çıkacak.
Ekolojik sistemimizin nasıl işlediğine dair her geçen gün daha çok bilgi sahibi olmaya başladığımız şu günlerde, alternatif enerji sistemlerinin günümüz “yıkıcı” enerji sistemlerinden daha ucuz ve kullanışlı olmasına rağmen “bazı” nedenlerden dolayı tercih edilmediği dünyamız bizden yardım bekliyor. Gerçek şu ki, doğa yoksa biz de yokuz.
Yolumuz, niyetlerimiz ve taleplerimizle çiziliyor:
1. Doğayı bir meta olarak gören kalkınma modeli terk edilmeli, ‘doğa anamızın yaşama hakkı’ anayasal güvence altına alınmalıdır.
2. ‘Her insan doğduğu yerde doyabilmeli’ ilkesinden yola çıkarak, kırsalda yaşayan insanların büyük kentlere göçünü engelleyecek ve geleneksel yaşam biçimlerimizi destekleyecek düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
3. Kırsal yaşamımızı, kültürel mirasımızı ve biyolojik çeşitliliğimizi tehdit eden, kâr hırsıyla hazırlanmış hidroelektrik santral (HES) ve baraj projelerinin tamamı durdurulmalıdır. Bugüne kadar yapılmış uygulamaların doğal alanlarımız üzerinde yarattığı yıkımı giderecek çalışmalar acilen başlatılmalıdır.
4. Ormanlarımızın yok olmasının önünü açacak 2B yasal düzenlemeleri derhal geri çekilmeli, ormanların özelleştirilmesine dair hazırlıklar durdurulmalıdır.
5. Ne koruma alanlarını, ne tarım alanlarını ne de canlı yaşamını dikkate alan madencilik faaliyetleri durdurulmalı, bu faaliyetlerin ekosistem üzerindeki etkisi göz ardı edilerek verilmiş tüm maden ruhsatları iptal edilmelidir.
6. Toprakların verimsizleşmesine, temel geçim kaynağı tarım olan köylünün yoksullaşmasına ve su kaynaklarının aşırı kullanımına neden olan yanlış tarım politikaları terk edilmeli; tüm tarımsal faaliyetlerde doğanın dengesini gözetilmeli ve doğru yerde doğru ürün ilkesi benimsenmelidir.
7. Tüm canlı yaşamını tehdit eden hibrit tohumların, GDO’ lu ürünlerin ve üretimde kullanılan her türlü kimyasal maddenin kullanımı durdurulmalıdır.
8. Bizden önce bu topraklarda yaşamış onlarca uygarlıktan günümüze miras kalan Hasankeyf gibi nice kültürel zenginliğimizi tehdit eden projeler ve uygulamalar derhal durdurulmalıdır. Sadece bize değil tüm insanlığa ait bu değerler itinayla korunmalı, gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarılması için gerekli çalışmalar acilen başlatılmalıdır.
9. Sosyal ve ekolojik maliyeti gözardı edilerek planlanan ve şehirlere daha büyük göç dalgalarının gelmesine yol açacak otoyol, köprü ve konut projeleri durdurulmalı, karbon salınımını azaltacak demiryolu ulaşımı geliştirilmeli ve yaygınlaştırmalıdır.
10. Var olanlara her geçen gün bir yenisi eklenen, doğaya verdikleri zarar tartışılmaz termik santraller ve nükleer santral yatırımları derhal durdurulmalıdır.
11. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın izniyle, doğayı yok eden şirketler tarafından finanse edilen özel firmalar tarafından hazırlanan ÇED raporları ve buna izin veren ÇED Yönetmeliği derhal iptal edilmelidir. Doğanın hassas dengesi, kamuoyu vicdanı, sivil toplum kuruluşları ve yerel halkın kanaatinin dikkate alınmadığı hiçbir projeye onay verilmemelidir.
12. Tüm koruma alanlarını ticari yatırımlara açan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı geri çekilmeli, Yenilenebilir Enerji Kanunu derhal iptal edilmelidir. Varolan koruma alanlarının statüleri güçlendirilmeli; biyolojik çeşitliliği korumak için önemli doğa alanlarına hızla koruma statüsü kazandırılmalıdır.
13. Özel şirketlerin ve kamu kurumlarının doğayı katletmesinin önünü açan ‘kirleten öder’ mantığı ve uygulaması terk edilmeli, doğaya zarar verenlerin ağır cezalara çarptırılmasını öngören yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
14. Yaptığı yatırımlarla doğanın dengesine müdahale eden icracı bir kuruluş niteliğindeki Devlet Su İşleri (DSİ) ile doğayı korumakla yükümlü Çevre ve Orman Bakanlığı’nı aynı çatı altında birleştiren yapı derhal değiştirilmelidir. Çevre ve Orman Bakanlığı, şirketlerin çıkarlarını savunmak yerine; asli görevi olan, doğayı koruma görevini yerine getirmelidir.
Doğa değişimin ta kendisidir, ve tüm canlılar değişmek ve dönüşmek zorundadırlar. Şimdi, değişmek ve yapabileceklerimizi tekrardan gözden geçirme zamanı.
“Türkiye’nin dört bir yanından 40 gün 40 gece yol alacak kervanlar halinde Ankara’ya yürüyoruz. Ve taleplerimiz yerine getirilene kadar geri dönmüyoruz. Doğanın hassas dengesini korumanın, insan olarak vicdani sorumluluğumuz olduğunu düşünen herkesi bu hareketi desteklemeye çağırıyoruz.”
Büyük Anadolu Yürüyüşü resmi sitesi: http://vermeyoz.net
Facebook: http://facebook.com/anadoluyuvermeyecegiz
Anadolu’nun İsyanı Videosu > http://vimeo.com/19937849
İlgili Yazılar
Atık İlaç: Çevreci Eczacılarla Doğaya Destek
Çevre Dostu Yaşamanın 5 Basit Yöntemi
Çevre gününde bisiklet turuna davet