Son zamanlarda gençlerde de görülen kalp rahatsızlıkları, önlem alınmadığında ölüme neden olabiliyor.
Universal Çamlıca Alman Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Esat Akıncı, kalp ve damar hastalıklarına en çok kolesterol yüksekliğinin neden olduğunu belirterek şeker, tansiyon ve ailesel yatkınlı bulunanlar ile sigara içenlerinde kalp hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğunu ifade ediyor. Doç. Dr. Akıncı, bu hastalıkların damar yapısını bozduğuna dikkati çekerek, hastaların mutlaka doktor kontrolünde olmalarını ve bu hastalıklarını kontrol altına almaları gerektiğinin önemini vurguluyor.
Çamlıca Alman Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Esat Akıncı’ya, kalp hastalıklarının nedenlerini ve tedavi yöntemlerini sorduk.
Röportaj | Doç. Dr. Esat Akıncı
Kalp ve damarın çalışma sisteminden bahseder misiniz?
İnsan organizmasında oksijen ve besinin hücrelere gitmesi, karbondioksit ve zararlı maddelerin hücre ve vücut dışına atılması dolaşım sistemi ile sağlanır. Dolaşım sistemi kan, kalp, akciğer, kan damarları ve lenf sisteminden oluşur. Elektriksel aktivite ile kasılan kalp adalesi içerideki kanı pompalayarak 2 adet damarsal dolaşım sistemi oluşturur.
Büyük kan dolaşımı: kalpte bulunan temiz kanın vücuda dağılıp kirlendikten sonra kalbe tekrar dönmesidir.
Küçük kan dolaşımı: kalpte bulunan kirli kanın akciğere gidip oksijenlenmesinden sonra tekrar kalbe dönmesidir. Atar damar aracılığıyla kan kalpten vücudun her bölümüne ulaştırılır.
Toplardamarlar: kanı kalbe doğru taşır. Kılcal damarlar organlardaki ve diğer dokulardaki mikroskobik incelikteki damarlardır. Bütün besin, atık ve gaz değişimleri vücudu ağ şeklinde ören bu kılcal damar seviyesinde olur.
Lenf sistemi: organ ve dokularda biriken sıvının tamamen kılcal damarlarla geri emilemez. Emilemeyen bu sıvı lenf damarlar ile alınarak kan dolaşımına katılır. Lenf sistemi bağışıklık hücreleri olan akyuvarları da barındırır.
Her 100 canlı doğan bebekten birinde, doğumsal kalp hastalığı görülüyor
Kaç çeşit kalp hastalığı vardır? Bu hastalık çeşitleri arasında hangileri damarsal sorunlarla ilgilidir?
Bütün dünyada en önemli ölüm sebebi olan ateroskleroz yani damar sertliğine bağlı koroner kalp hastalığı en sık rastlanan kalp hastalığıdır. Bunun yaşlanma sebebiyle, kalp krizi sonucu veya romatizmal kalp hastalığı sonucu gelişen kalp kapak hastalıkları izlemektedir. Ayrıca yaklaşık her 100 canlı doğan bebekten birinde konjenital diye adlandırılan doğumsal kalp hastalığı bulunmaktadır.
Damar sertliği ve tıkanıklığı kalbin damarları gibi vücudun tüm damarlarında oluşabilmekte ve tuttuğu bölgeye göre şikâyetler oluşturabilmektedir. Yine büyük damarların balonlaşarak genişlemesi veya yırtılması hayatı tehdit eden sorunlar oluşturabilmektedir.
Çok sık rastlanan ve daha çok kadınlarda sorun oluşturan varis ise bacaklardaki toplardamarları genişlemesi, ağrı ve görüntü bozukluğu ile karakterizedir.
Peki, öncelikle kalp mi? Damar mı hastalanıyor?
Kalbin kasılmasını sağlayan miyokard adı verilen kas tabakasının beslenmesi, koroner diye adlandırılan kalbe özel damarlarla gerçekleşir. Ateroskleroz yani damar sertliği ile miyokarda gelen kan miktarı azalırsa kalp dokusu beslenemediği için koroner kalp hastalığı oluşur. Yeterli beslenemeyen kalp adalesi yeterli kasılamaz ve hastada göğüs ağrısı oluşur.
Hareketsiz yaşam, stres ve fazla kilolar kalp krizini tetikliyor
Kimler risk gurubundadır? Kalp hastalıklarına neler sebep olur? Başka hastalıklar kalp hastalığına neden olabilir mi?
Kalp damar tıkanıklığına neden olan en önemli faktör “kandaki kolesterolün damar duvarında birikmesidir”. Vücutta yapıtaşı görevi yapan kolesterol fazla miktarda olduğunda ve ailesel yatkınlık, sigara kullanımı, tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığı varsa damarlarda hasara ve sertleşmeye sebep olmaktadır. Bunun neticesinde vücudun tüm damarları ve bu damarların beslediği doku ve organlar etkilenebilmektedir. Koroner damarların tıkanmasıyla kişide kalp krizi, kalp yetmezliği ve hatta ani ölüm oluşabilir. Modern hayatın önemli sorunları hareketsiz yaşam, stres, doğal olmayan beslenme ve kilo fazlalılığı yukarıda bahsettiğimiz risk faktörlerini daha da tehlikeli yapmaktadır.
Sigarayı bırakmak, kalp damar hastalıkları riskini azaltıyor
Sigara pek çok hastalığa neden olduğu gibi, kalp ve damar hastalıklarının oluşmasında da ilk neden olarak yer alıyor…
Sigaranın kalp ve damarlar üzerindeki olumsuz etkisinden bahseder misiniz?
Sigara kullanımı kalp damar sertliğini en önemli hazırlayıcı faktörlerinden biridir. Yapılan araştırmalarda içilen sigara miktarı ile orantılı olarak bu hastalığa yakalanma oranı artmaktadır. Ayrıca sigara kullananlarda kan basıncı yükselmekte, kandaki oksijen oranı düşmekte, kan akışkanlığı azalarak kalp krizi ve ani ölüm oranı artmaktadır. Bu oran günde 1-4 tane içenlerde bile içmeyenlerin 2 katıdır. HDL diye adlandırılan iyi huylu kolesterol oranını da düşüren tütün kullanımı sadece kalbin değil vücudun tüm damarlarındaki tıkanmayı arttırıcı etkisi mevcuttur. Neyse ki sigara içimi terk edildiğinde 2 sene içinde bile bu saydığımız riskler çok büyük miktarda azalmaktadır.
Gizli kalp hastalığı nedir? En çok kimleri etkiler?
İleri koroner arter hastalığı olan insanlarda genellikle eforla gelen göğüste ağrı, sıkışma ve yanma şikâyetleri oluşmaktadır. Tıbbı olarak ‘sessiz iskemi’ diye de adlandırılan klinik durumda ise hasta bu belirtileri yaşamamakta ve farkında olmadan kalp krizi oluşarak hayati riske girebilmektedir. Halk arasında gizli kalp hastalığı olarak adlandırılan bu durum daha çok 65 yaş üzeri kişilerde kadınlarda ve özellikle şeker hastalığı olan kişilerde daha sık rastlanmaktadır. Önlem almak için koroner arter hastalığı risk faktörlerini taşıyan kişiler menopoz sürecindeki kadınlar hiç şikâyetleri olmasa bile bir kardiyoloji incelemesinden geçmeleri faydalı olacaktır.
Kalp hastalıklarının genel belirtileri nelerdir?
Kalp hastalıklarında aşağıdaki belirtilerden bir veya bir kaçı görülebilir:
1- Özellikle eforla oluşan göğüste ağrı veya yanma hissi sol omuza veya kola yayılabilir.
2- Yine hafif eforla oluşan nefes darlığı
3- Egzersiz kapasitesinin kısıtlanması, çabuk yorulma
4- Çarpıntı, baş dönmesi, bayılma
Koroner kalp hastalığının kadınlarda daha çok görüldüğü belirtiliyor…
Koroner kalp hastalığı çocuk sahibi olma özelliği devam eden kadınlarda eğer ciddi bir risk faktörü taşımıyorsa aynı yaşta erkeklere oranla çok daha az görülmektedir. Bunun sebebi österojen gibi kadınlık hormonlarının damar sistemi üzerideki iyi etkileridir.
Peki, kadınların kalp hastalığına yakalanmasının menopoz ile bir ilgisi var mı?
Menopozda ve menopozdan sonra bu hormonların üretimi azaldığı için koroner arter hastalığı ve kalp krizi riski aynı yaştaki erkeklerdeki düzeye yaklaşmaktadır.
Yetersiz oksijen, kalp krizine neden olabilir…
Kalp krizi nedir?
Kalbin fonksiyonlarının görebilmesi için yeterli miktarda oksijene ihtiyacı vardır. Damar sertliği sonucu ileri derecede daralan koroner damarların içinde pıhtı oluşup tıkanması sonucu o damarın beslediği kalp bölgesine yeterli oksijen gidemeyince 20dk içerisinde bu bölgedeki “kalp adelesi” ölmeye başlar. Bu duruma kalp krizi (myokart infaktus) adı verilir.
Kadınlarda ve erkeklerde kalp krizi bulguları farklı mıdır? Krize dair ilk ve en yakın bulgular nelerdir?
Kalp krizinin ilk belirtisi göğüste ağrı ve sıkışma hissi, sol kola ve çeneye yansıyabilir. Ağrı dinlenme ile geçmez ve 20dk fazla sürer. Ağrıyla birlikte soğuk terleme, mide bulantısı ve nefes darlığı olabilir. Bu belirtiler her 2 cinsiyette de aynı şekilde gerçekleşir.
Kalp hastalığının tanısı nasıl konulur? Tanı, erkek ve kadında farklılık gösterir mi?
Tanı koymada hasta şikayetleri ve geçmiş öyküsü çok yönlendiricidir. Hastanın aile öyküsü ve mevcut hastalıkları sorgulanmalı kan analizleri yapılmalıdır. Kalbin elektriksel aktivitesini gösteren elektrokardiyogram hekimler için oldukça bilgi vericidir. Kalp ultrsangrafisi (EKO), efor testi ve kalp sintigrafisi teşhis koymada diğer yardımcı tetkiklerdi. Tüm bunlar sonucu net olarak tanı konulamıyor ise veya tanı konulup tedavi yöntemleri değerlendirmek için koroner anjiografi incelemesi nihai tetkik yöntemidir.
Ailesinde kalp hastalığı öyküsü bulunanların dikkatli olmaları gerekiyor.
Kalp hastalığı, yapılacak testler ile önceden önlenebilir mi?
Basit bir kan biyokimya incelemesi şeker hastalığı, kolesterol yüksekliğini tespit etme açısından çok önemlidir. Bunlar özellikle 40 yaş üzeri kişilerde senede bir kez bakılması erken teşhis ve önlemlerin alınması açısından çok önemlidir. Yine ayda bir kez yapılacak tansiyon kontrolü hipertansiyon hastalığının erken teşhisini sağlayacaktır.
Ailesinde kalp hastalığı öyküsü olan bir kişinin bu hastalığa yakalanma riski ne kadardır? Genetik faktörler, hastalıkları ne kadar tetikleyebilir?
Özellikle ailede 1. Derece akrabalarda ( anne, baba, kardeş, amca, dayı vb.) kalp hatalığı varsa genetik faktör önem arz eder. Erkeklerde 50 kadınlarda 60 yaş öncesi kalp krizleri ani ölüm mevcut ise gelecek neslin yakın takibi gerekir. Yeni nesilde %30’a varan erken yaşta kalp krizi riski mevcuttur.
Koroner By-Pass ameliyatı düşük riskli bir ameliyattır.
Tedavi yöntemlerinden bahseder misiniz?
Kalp damarlında ileri derecede darlık tespit edilirse öncelikle kasık veya kol damarlarından girilerek stentle bu darlığı açmak en kolay çözümdür. Ancak çok damar tıkanıklığında veya damar yapısı stent işlemine uygun değilse koroner by-pass ameliyatı günümüzde düşük risk dahilinde gerçekleştirilmektedir.
Stent takılması, kalp krizi riskini düşürür mü? Stent takıldıktan sonra hasta, nelere dikkat etmelidir?
Koroner arter stentleri kalp kasına kan akımını arttırmak ve kalp krizi riskini azaltmak amacı ile uygulanır. İşlem damardaki mevcut darlığı açmaya yöneliktir. Ancak damarlardaki kireçlenme işlem sonrası devam edecektir. Bu sebeple stent uygulaması sonrası hastaların gerek diyet ve yaşam tarzı gerekse ilaçları hususunda hekimin önerilerine uyması gerekir.
Kalp ameliyatlarında başarı oranı nedir? Ameliyat olamayacak hasta var mı? Ameliyatın başarısını neler etkiler?
Kalp ameliyatı öncesi hastanın yaşı, mevcut hastalıkları kalp fonksiyonları değerlendirilerek hasta ameliyat riski ve gelişebilecek sorunlar hakkında bilgilendirilir. Günümüzde kalp ameliyatları oldukça düşük risk oranlarıyla gerçekleştirilmektedir.
Sağlıklı beslenme, egzersiz yapmak ve stresten uzak durmak, by-pass ameliyatı olanlar için daha önemlidir…
Ameliyat sonrası bakım ve beslenme nasıl olmalıdır? Hasta nelere dikkat etmelidir?
Damar sertliği süren bir hastalık olduğu için kalp ameliyatı olanlarda eğer tansiyon şeker ve kolesterol yüksekliği mevcutsa sıkı takip ve tedavi devam etmelidir. Her insanın dikkat etmesi gereken sağlıklı beslenme, egzersiz yapma, stresten uzak durma by-pass operasyonu olanlar için daha da önemlidir.
Aşırı sıcak sıvı kaybına sebep olduğu için kandaki akışkanlığı azaltıp damarlardaki pıhtılaşmaya damar tıkanıklığına sebep olabilir. Kalp hastaları hiçbir zaman “susuz kalmamalı bol sıvı tüketmelidir”. Kalp ameliyatı olanlar – ameliyat başarılı olsa bile – ölüm korkusu sakat ve yetersiz olma korkusu olabilir. Aile ve yakınlarının psikolojik desteği ve ilgisi çoğunlukla bu sıkıntılarının üstesinden gelmesini sağlayacaktır.
Grip virüsü kalp krizine neden olabilir.
Grip virüsünün kalp hastalığı olanları daha çok etkilediği söyleniyor, bunun nedeni nedir?
Gribal enfeksiyonlarda sistemik inflamasyon (yangı) dediğimiz iltihabı durumun kısmi tıkalı damarlarda pıhtılaşmaya ve tam tıkanarak kalp krizine sebep olabilmektedir. Yine grip hastalığını takip edebilecek zaatüre gibi alt solunum yolu enfeksiyonları özellikle kalp yetmezliği olanlarda hayati tehlike oluşturabilir. Bu sebeple öncelikle ileri yaştaki ve altta yatan ciddi hastalığı olanlarda grip aşısı önerilmektedir.
Gribe yakalanmış olan bir kalp hastası, öncelikle ne yapmalıdır?
Gribal enfeksiyon geçirmekte olan kalp hastaları mutlaka istirahat etmeli meyve ve sebze tüketimini arttırmalı ve kullandığı ilaçları aksatmamalıdır. İleri risk grubundakiler zaman geçirmeden hekimine başvurmalıdır.
Yoğun egzersiz, kalp krizini tetikleyebilir.
Son zamanlarda gençlerde kalp krizi sıkça görülüyor, bunun nedeni nedir? Önlem alınabilir mi?
50 yaş üzeri ani kalp krizi ve ölümlerden çoğu zaman kalp damarlarındaki kireçlenme sorumludur. Ancak özellikle 35 yaş altı ani ölümlerde sorunlu genellikle doğumsal kalp hastalıklarıdır. Bu rahatsızlıklar bazen hiçbir belirti vermeyebilir ve yoğun efor sonucu kalp krizine sebep olabilir. Bu sebeple yoğun egzersiz ve spora başlama niyeti olan genç yaştaki insanların kısa bir kardiyolojik muayeneden geçmeleri ilerisi için hayat kurtarıcı olabilir.
Peki, kalbimizi korumak ve kalp krizi riskini azaltmak için neler yapabiliriz?
Az tuzlu yemeğe kendimizi alıştırmalıyız.
Yemeklerde katı yağ yerine sıvı yağ (zeytinyağı) kullanılmalı.
Et tercihi beyaz etten yana olmalıdır. Özellikle balık tercih edilmeli. Kırmızı eti en fazla haftada 2 kez az yağlı tüketmek daha faydalı olur.
Ceviz badem fındık gibi yemişler faydalı yağ asitleri içerdeki için tüketilmedir.
Egzersiz ihmal edilmemeli. Bir yaşam tarzı olarak benimsenmelidir. Günde en az 30dk tempolu yürüyüş, kan yağları, tansiyon ve şeker hastalığı için birebirdir.
Fazla kilolar atılana kadar diyet uygulanmalı ve ideal kilo korunmalıdır.
Tütünün her türü ve kullanım sekli dolaşım şekli için sakıncalıdır.
Mümkün oldukça stresten uzak bir yaşam sürmeye özen gösterin. Uykunuzu düzenli alınız.
Daha önce bahsettiğimiz risk faktörlerini taşıyorsanız tansiyonunuzu, kan şekerinizi ve yağlarınızı kontrol ettiriniz.
Kalp hastaları spor yapabilir mi?
Kalp hastalığı olan insanların özellikle rekabete dayalı ve güç gerektiren sporlardan kaçınması gerekir. Genel olarak spor yerine bilinçli ve amaçlı yapılan egzersizler kalbe daha faydalı olacaktır. Bunlar tempolu yürüyüş, yüzme, hafif aerobik şeklinde örneklenebilir. Ancak ciddi kalp sorunu olan kişilerin bunları da yapmada önce hekimine danışması uygun olacaktır.