İçinde hiçbir hayat belirtisi bulunmayan bir uçağın Boston Havaalanı’na inmesiyle başlayıp, bilim-kurgu, drama ve gerilim unsurları ile özel bir izleyici kitlesi oluşturan Fringe Dizisi, beşinci sezonu sonunda finalini yaptı ve gizem dolu serüvenine noktasını yüzüncü bölümüyle koymuş oldu. Dizinin ilk dört sezonu açıklığa kavuşmayı bekleyen birçok olayı, bilimin sınırlarını zorlayan denemeleri ve paralel evrenle olan etkileşimiyle oldukça ilgi ve merak uyandırmıştı.
Fringe in ilk sezonu, birçok gizemli olayla ve kahramanlarımızın biraraya gelmesi ile başlamıştı. Dizinin ikinci sezonunda ise büyük bir sır kapısı aralanmış ve Peter Bishop’un bizim dünyamızdan değil, paralel evrenden olduğu anlaşılmıştı. Üçüncü sezon da ağırlıklı olarak paralel evrenle olan ilişkileri anlatmıştı. Fringe in dördüncü sezonu ise kaybolan yani hayatında olan tüm insanların hafızasından gitmiş olan Peter’ın, Walter’a ve Olivia’ya görünme çabalarıyla başlamıştı ve bölümler ilerledikçe Gözcüler’in (Observers) Dünya’yla ilgili niyetlerinin ipuçları verilmişti.
Fringe Karakterler
Dizinin ana karakterlerine bakacak olursak; Anna Torv‘un canlandırdığı Ajan Olivia Dunham hep en başroldeydi. Problemli bir çocukluk geçirmiş ve Walter ile William Bell’in deneylerine maruz kalmıştır. Bu deneyler ve cortexiphan adlı ilaç yüzünden psişik özellikleri gelişmiştir. Güçlü ve kararlı bir FBI ajanıdır. Ancak beşinci sezondaki donuk hali ve önceki sezonlardaki etkinliğinin azalmış olması bu karakterin hayranlarını üzmüş olsa da, tandığımız Olivia final bölümünde karşımıza tekrar çıkacaktır. Joshua Jackson‘ın oynadığı Peter Bishop ise her zaman sempatik ve babası gibi zeki olmasının yanı sıra aslında paralel evrendeki sureti olduğunun ortaya çıkması ile daha da gizemli bir karaktere bürünmüştür. İlk sezonlarda biraz Olivia’nın gölgesinde kalmış olmasına rağmen final sezonunda çok daha ön plana çıkmıştır. Dr. Walter Bishop karakterine hayat veren John Noble ise dahilik ile delilik arasında duran çizgide zekası ve sempatikliği ile rolünün hakkını fazlasıyla vermiştir. Limonlu jöle ile meyankökü şekerlemesini çok sevmekte ve aslında tüm bu hikayenin kalbinde yer almaktadır.
Dördüncü sezonun sonundaki sahnede Gözcü September’ın (Eylül) Dr. Walter Bishop’a yapmış olduğu Diğerlerini uyarmamız gerek. Geliyorlar uyarısı gerçeklemiş oluyor, çünkü 5. sezon Gözcüler’in dünyayı istila ederek, mutlak hakimiyetleri altına almış olmaları ile başlıyor. Kahramanlarımız Peter, Olivia ve Walter ise bir kehribarın içerisinde hiç yaşlanmadan yirmi bir yıl süreyle hapis veya bir bakıma saklı kaldıktan sonra dünyanın yeni düşmanlarına karşı sahneye çıkıyorlar.
Bu süre içerisinde Peter ile Olivia’nın küçük kızları Etha ise büyümüş ve hatta bununla da kalmayarak, anne babasının çocuğu olduğunu gösterircesine Gözcüler’e karşı “Direniş”in en önemli mücadelecilerinden birisi olmuştur. Walter ise istiladan önce dünyayı kurtarma planını çeşitli kasetlere kaydetmiş olduğu için ekip olarak kasetlerdeki bilmecelerin peşine düşmüşlerdir. Peter ise geç kavuştuğu fakat erken kaybettiği kızının ansızın ölümünün verdiği ruh halinin yanı sıra Gözcüler’in doğaüstü güçlerine karşı koymak için yolu onlar gibi olmakta görmüş ve yakalanan bir Gözcü’den aldığı çipi kendi bedenine takmıştır. Kısa sürede Gözcüler’in tüm yeteneklerine ve öngörülerine sahip olacak olsa da, kendisindeki değişimi gören Olivia için çipi çıkartarak, buna son verecektir. Kızlarını ikinci kez kaybetmiş olsalar da, dünyayı kurtarmak için bu acıya katlanmaya çalışacaklardır.
Aslında Fringe olayları Walter’ın, oğlu Peter’ın oradaki suretini kaçırmak için paralel evrene geçişi ile başlamıştı ve aslında yaşanan tüm olaylar bunun birer sonucu olarak gerçekleşmişti. Bunun yanı sıra Gözcü September’ın paralel evrendeki Walter’ın laboratuarında ilk görünüşüyle aslında mantıken zaman sıfırlanmış da sayılabilirdi. Zaman sıfırlanmış olsaydı, Fringe olaylarının hiçbiri de yaşanmamış olacaktı.
Bu arada kahramanlarımızın buldukları şifreler ise onları Donald adında birisine ve onun sakladığı empat bir çocuğa ulaştırmıştır. Bu küçük Gözcü çocuğu bir ailenin yanında saklayarak, bir radyo sinyali ile kahramanlarımıza bulduran Donald ise Gözcü September’dan başkası olmadığı gibi bu çocuk Gözcü de, September’ın çocuğudur. Aslında bilim insanları, insanın zekasını arttırmak uğruna duygu genlerinden vazgeçmişler ve bu araştırmaları sonucunda Gözcü türünün doğmasına neden olmuşlardır. September da, hem zeka hem de duygu yönünden güçlü olan ve tüm bu olanları bitirebilecek güç olarak gördüğü Gözcü çocuğunu geçmişte güvenli bir yere gizlemiştir.
Fringe 5. sezonunun genel beklentilerin aksine daha sönük ve durgun geçmesi birçok izleyicide hayal kırıklığı yarattı.
Bu durum J.J. Abrams‘ın Lost’taki gibi birçok gizem uyandırıp, gizemlerin çoğunu ise havada bırakmasına bağlandı. Dönem dönem düşük rating oranları nedeniyle birçok kez iptali gündeme gelmiş olsa da, Fringe Dizisi duygusal final bölümüyle yerinin çok zor doldurulacağını gözler önüne sermeyi başardı.
Fringe Finali
Beşinci sezon boyunca bulunan tüm şifreler Michael adlı Gözcü çocuk içindir ve sıra 2167 yılına giderek Gözcü türünün ortaya çıkmasına neden olan bilimsel araştırmaların aslında hiç yapılmamış olmasına etki etmeye ve zamanı sıfırlamaya gelmiştir. Bulunduktan sonra Gözcüler tarafından yakalanan Michael’i kurtarmak için Olivia çareyi çok uzun zaman önce olduğu gibi paralel evrene geçmekte bulup, eski dostları olan suretlerinden yardım alacaktır. Çünkü tüm bu olanların hiç olmamış gibi olması için tek çözüm, Michael ile birlikte ona rehberlik edecek birisinin geleceğe gidip, bunu yapan bilimadamını ikna etmesinden geçmektedir.
Fringe, bilimin ve zekanın çok ön planda olduğu bir hikaye iken sonunun insana ve insanın duygularına bağlanması ise çok anlamlı ve duygusal olmuş. Bizler insanız. Hırslarımız, arzularımız ve nefsimiz var, ama kocaman da bir kalbimiz var. Onu bazen görmezden, duymazdan gelsek de, o aslında hep olması gerektiği yerde.
September’ın çatışma sırasında vurulması ile Michael’a refakat edip, bir bakıma kendisini feda eden kişi ise Walter’dan başkası olmayacaktır. Walter, Michael’ın elinden tutarak ve oğlu Peter’a gülümseyerek, veda etmiştir. Ve her şey Peter ile Olivia’nın küçük kızları Etha ile piknik yaptıkları zamana dönerek, düzelmiştir. Walter ise onu hayata bağlayan elle çizilmiş beyaz lalesini oğluna gelecekten mektup atarak, belki de son mesajını vermiştir. Çünkü bu lale simgesi tüm yaptıkları nedeniyle günahlarının Tanrı tarafından affedildiğinin bir işaretidir…