Kalk ayağa

Bu devir; çıkar devri, iletişim devri değil. Makinelere sarılarak dünyanın bir ucundan öteki uçla bağlantıya geçmeyi iletişim mi sanıyorsun?

Ayağa kalkacak olan da yükselecek olan da sensin! Düşecek olan da sen!. Ahlanıp vahlanmayı bırak. Yapman gerekeni yap: Yeniden kalk ayağa!

Can Dündar, bir yazısında “yalnızlığa alışmalı” diyor, ne kadar da haklı. İletişim çağı dediğimiz çağda yalnızlıklarımız ne kadar da arttı. Art niyetli sevgiler, çıkar peşinde koşmalar ne kadar da cazip geliyor insanlara.

Tek başınasın bu dünyada çevremin tüm karşı çıkmalarına rağmen hep savunduğum budur. Çünkü sana senden yakın hiçbir insan yok.

O zaman kendini toparla da kimseden yardım geleceğini ummadan kalk ayağa. İnan düşsen kimsenin umurunda olmaz ama yükselişlerin birçok kişinin başını ağrıtır. Ama sen yükselmeye bak.


Bu devir; çıkar devri, iletişim devri değil. Makinelere sarılarak dünyanın bir ucundan öteki uçla bağlantıya geçmeyi iletişim mi sanıyorsun? O zaman nerede peki eski dostluklar, nerede peki dayanışma, nerede peki güven, nerede peki sevgi? O zaman bana iletişim çağında olduğumuzu söyleme. Yakınma sakın insanların adaletsizliğinden, nankörlüğünden alışmalısın artık ve tek başına olduğunu bilmelisin. Ama sen gene de bozma kendini ne olursa olsun onurunu kaybetme, sahip olduğun en iyi şeydir o senin.


Kim ne yaparsa yapsın sana kötülüğe kötülükle, nankörlüğe nankörlükle, ihanete ihanetle cevap vermek yakışmaz onurlu insanlara.

Affetmelisin onları ama hayatına tekrar girmelerine izin vermeden yapmalısın bunu. Onu anla ve affet, şayet onunla değerlerin uyuşmuyorsa bırak sen kendi yoluna, o kendi yoluna gitsin. Ama sakın kin tutma, bu onu affetmeni engeller en önemlisi de onuruna zarar verip onursuzca yaşayan insanlardan farkın kalmamaya başlar.

Şunu da bil ki seni gerçekten sevenler de var lakin yine de teksin. Seni ne kadar severse sevsin, her derdinde yanında yer alsın, ne kadar sana destek olursa olsun gene de senin acının, sevincinin, üzüntünün, mutluluğunun, kızgınlığının, kırgınlığının, yaşadığın tüm duygularının derinliğini bilemez. Bu yüzden düşmelerinde seni ayağa kaldırmaz ama kalkman için sana güç verir bu insanların sevgileri. Seni seven insanların, bu lanet çağın getirdiği ‘zamanım yok’, ‘yapılacak çok işim var’ gibi laflara sığınarak kıymetlerini unutma. Onlardan aldığın sevginin gücü yeter sana yeniden ayağa kalkman için.


Ayağa kalkacak olan da sensin, yükselecek olan da sensin, düşecek olan da sensin. Bunu senin için bir başkası yerine getirmeyecek. O yüzden artık ahlanıp vahlanmayı bırak da yapman gerekeni yap bir an önce. Yeniden kalk ayağa…

Vapurları terk eden martılar