Özbenlikten benliğe öğütler (2)

Unutma ki sadece tek başına var olduğunu sandığın zihinden ibaret değilsin. Görünenin hatta görünmeyenin de arkasında bulunan bir sır perdesinin iz düşümü olarak yaşadığın bu hayatın farklı gerçeklikleriyle zaman zaman karşılaşıyorsun.

Özbenlikten benliğe öğütler (2)

Gerçeğin kesitlerini gördüğün bu anlar, öz benliğinle yani kaynakla bilinç düzeyinde bağlantıya geçtiğin anlardır. Bu anlarda benliğin öz benliğinden öğütler alır. Ruhunun bilincine üflediği bu öğütler bazen sağ duyu olur, bazen resim. An olur yazı olur kelimelere dökülür…

Zihin…

Zihin daima problemler üretir ve onları çözmeye çalışır. Bunu yaparken de oldukça gürültü çıkarır. Bazen bu gürültüden rahatsız olup zihnini devre dışı bırakmak isteyebilirsin. Ancak bilmelisin ki zihnini devre dışı bırakmaya çalışırsan bu bir işe yaramaz ve yorulursun.


Zihnini devre dışı bırakman neredeyse imkansızdır yaşadığın sürece o seninledir ama onu kontrol altına alman mümkündür. Bunun için öncelikle asıl olarak yapman gereken şey izleyici konumuna geçmektir. İstediğinde kendi nefes alıp verişini nasıl takip edebiliyorsan zihnine gelen düşünceleri de takip edebilirsin.

zihin_beden_01_th

Zihin akarsu gibidir.

Düşünceler zihnimizde devamlı akarlar ve ruhlarımız düşünce nehrinde yüzmeye çalışan çocuklar gibidir. Güçlü ruhlar akarsuya karşı yüzebilirler ama zayıf ruhlar bunu başaramaz ve düşünce nehrinin içinde kaybolurlar. Zayıf ruhlar zihinlerinde akan gereksiz soruların esiri olurlar.

Küçücük düşünceleri takıntı haline getirirler ve zihinlerinin esiri oldukları için her zaman içlerinde bir huzursuzluk vardır. Güçlü ruhlar düşünce nehrine karşı koyabilenlerdir. Bilge ruhlar ise o nehrin içine hiç girmeyenlerdir. Zihinlerinin yarattığı problemin içine girmek yerine probleme dışarıdan bakıp izleyici konumuna geçerler ve aynı zamanda akışın içindedirler. O aşamada iyi fikir, kötü fikir yoktur, sadece akış vardır ve onlar akışın muhteşem güzelliğini izleyerek o anı deneyimlerler.

Fikir…

Her fikir zihinde beslenir ve büyür. Başlangıçta küçücük olan bir fikrin nasıl da zihninde gelişip büyüdüğünü düşün. Eğer her şey senin kontrolündeyse ne ala! Ama eğer bir fikrin kontrolü altına girmişsen, yani bir fikre sahip olduğunu düşünüyorsan bu senin için tehlikeli bir durumdur.

Çünkü her an bir intihar komandosuna dönüşebilirsin ya da etrafındaki diğer canlılara zarar verebilirsin. Fikirler insanların anlayamayacağı formlarda canlı organizmalardır. Tıpkı insanlar gibi doğarlar, büyürler ve ölürler. Bugün dünyanın en büyük fikirleri zamanında sadece küçücük bir bilgi tohumuydu.

Zamanla zihinler içerisinde beslenerek gelişti büyüdü ve bugünkü halini aldı. Fikirlerin yaşam alanı insan zihnidir. Bizler fikirlerimiz uğruna savaştığımızı zannederken fikirlerin kendi aralarındaki savaşının piyonları olduğumuzu göremeyiz çoğu zaman. İnsanlar ölür, fikirler hayatta kalır.

Bütün fikirler tamamen kötüdür diyerek kestirip atmak da hatalı bir yaklaşım olur. Fikirlerin bizi kullanmasına müsaade etmemek ve hatta onları kullanmak mümkündür. Bunun için zihnimizin farkında olmalıyız. Herhangi bir fikre sahip olduğumuzu düşünmek belki de zamanla hayatta yapacağımız en büyük hata haline gelebilir. change-your-mind


Önemli olan bir fikre sahip olmak değil o fikri farketmektir. Fikirlerin ruhumuza tutunan parazitler olduklarını farketmek… Kim, bir parazite sahip olmak ister ki? Bu parazitlerin farkında olduğumuz sürece o fikri en iyi şekilde kullanabiliriz. Nasıl ki vücudumuz için faydalı parazitler varsa zihnimize de faydalı olabilecek pek çok fikir mevcut.

Her fikrin varlığını kabul edip değerlendir. Hiçbir fikri kökten reddetme. Herhangi bir fikir için bu benim fikrimdir dediğinde aslında sen o fikre sahip olmuş olmazsın, tam tersine fikir sana sahip olmuştur. Bu da parazitin seni ele geçirmesi anlamına gelir.

Zihnine bir fikir geldiğinde fikri değerlendir ama fikrin büyüsüne kapılma. Hiçbir fikrin büyüsüne kapılma. Bunun bir parazit olduğunu bildiğin sürece farkındalığını koruyabilirsin. İhtiyacın olan şey bir fikre sahip olmak değil, farkındalığa sahip olmak -ki buna zaten sahipsin bu senin özünde varolan bir donanım sadece bunu nasıl kullanacağını bilmiyorsun. Gerçek yolunu bulman için bunun dışında sahip olman gereken hiçbir şey yok.

Farkındalığın dışındaki diğer her şey yolculuğun boyunca sana eşlik edecek araçlardır sadece. Önemli olan elmaya sahip olmak değil elmayı yemektir. Elmayı kullanmadığın sürece onun sana hiçbir faydası olmaz. Tam tersine zamanla çürüyebilir ve sana zarar bile verebilir. Onu cebinde tuttuğun sürece o seni kullanır. Fikirlerin de sana tutunmasına müsaade etme sen onlara tutun ve daha iyisi gelince bırak.

Hareket…

Hayat hareketi sever. Hareketin içinde insanlar için bereket vardır. Bu yüzden hareketi hayatının merkezine koymalısın. Ne yapacağını bilmediğin durumlarda bir şeyler yapman, hiçbir şey yapmamandan daha iyidir. Bereketli olmasını isteğin alanlara hareketli nesneler koy.

Mesela dükkanının önüne hareketli bir tabela, vitrine hareketli bir manken koyabilirsin. Hareketi gören insanlar dükkanına geleceklerdir ve dükkanın bereketi artacaktır. Evinde sarkaçlı bir saat bulundur. Onun hareketi evin enerjisini dengeleyecektir. Evlerimizde görmekten hoşlanmadığımız bir sinek bile bazen bu görevi yerine getirebilir. Mümkünse evinde bir hayvan besle. Kedi, köpek, kuş ne istersen. Onların coşkulu hareketleri evin içine mutluluk getirecektir.

Hareketin olduğu yerde hayat vardır. Ölü insanlar hareket edemez. Hareket etmediğin sürece sen de ölü sayılırsın. Hareket ettiğin sürece buradasındır ve hayata karşı olan bağların hareket ettikçe güçlenir. Hareket et, bedenini fark et! hareket et, etrafını farket!


Özbenlikten Benliğe Öğütler’in ilk bölümü için tıklayınız


Cem Özüak
1978, İstanbul doğumlu. 1998'de Kocaeli Üniversitesi Fotoğraf bölümünden, 2002'de Anadolu Üniversitesi İktisat bölümünden mezun oldu. 2011'de Marmara Üniversitesi Halkla İlişkiler Anabilim Dalı Kişilerarası İletişim bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Uzun yıllar bankacı olarak çalıştı. Kişilerarası İletişim Uzmanı, Mentör, Yaşam ve Yönetici Koçu, Stratejik Pazarlama ve Yönetim Danışmanı olarak çalışmalarına devam ediyor. Kişi ve kurumlara iletişim eğitimleri veriyor.