Moda, dünya ile birlikte hareket eden, bütüne hizmet eden bir kavramdır. Moda dünyasının olmazsa olmazı: Tasarım…
Tasarım dediğimiz zaman aklımıza zihnimizde birşeyleri tasarlamak, kurgulamak ve sonra somut hale getirmek gelse de, tasarımın ifade alanlarında bu durum farklılık gösterebilir. Çünkü her alanın kendine özgü şekli, biçimi ve öne çıkarılacak özellikleri vardır.
Bu konuyu daha anlaşılır kılabilmek için hepimizi güncel hayatımızda yakından ilgilendiren moda ve giyim alanına çevirerek, bu alanda ‘tasarım’a bir açıklık getirmek istedim ve Moda Tasarımcısı Eda Güngör’e sorularımızı yönelttim. Eda Hanım, Museum Of Fine Clothing tasarım mağazasının sahibi…
Röportaj: Eda Güngör
Markanızın adı neden Museum Of Fine Clothing?
Eda Güngör: Hayalimde kendi yarattığım birçok tasarım markasını bir çatı altında toplamak vardı. Konsept mağazacılık düzeninde kendi yarattığım ve dünyanın her yerinden topladığım iyi tasarım herşeyi bu çatı altında toplayıp, Türkiye’nin bir iyi giysi müzesi olsun istedim. Müzeler, yararlı ve kıymetli nesnelerin saklandığı bir yerdir.
Tasarım kelimesi tam olarak ne anlama gelmekte?
Eda Güngör: Tasarım, nesnel ile algı arasındaki bir bağlantı aracıdır. Zihinde yaratılan biçimlerin dışa vurumu, tasavvurudur. Bir süreç dahilinde bilgi barındıran bir eylemdir.
Moda Tasarımı’na ne öncülük eder?
Eda Güngör: Tasarımın oluşumu, tasarım dalınız ne olursa olsun, bir planlama ve organizasyon ister. Tasarımın bir yapısı vardır. Yaratıcılık ve buluş süreci tasarımın en önemli bölümü olsa da, uygulama yöntemleri tasarımınızın kalitesi ve işlevselliği açısından çok önemlidir.
Moda tasarımında, yaratıcılık sürecinde burada bilgi toplama devreye girer, genel olarak dünyada olup biten hadiseler, eğilimler, geçmiş ve gelecekle olan ilişkilendirmeler ve duyumsal algılar bize öncülük eder. Moda, dünya ile birlikte hareket eden, bütüne hizmet eden bir kavramdır.
Yaratıcılık sürecinde bir tasarımcının hisleri biraz karmaşık olabilir. Daha önce de bahsettiğim gibi yaratıcılık bilgi barındıran bir eylemdir. Geçmişi, geleceği ve günümüzü iyi bilmeniz gerekir. Kimin neye ne kadar yaklaştığını, ulaşılabilen sınırları bilmeniz gerekir. Ben bu süreçte çok fazla hızlanıyorum. Çok hızlı giden bir trene binmiş gibi hissediyorum kendimi. Dünya’da hızlı bir tur atmak gibi, herşeye biraz bakıp çıkmak gibi. Bahsettiğim bu duygular az uyumama sebep oluyor. Bu durum 10 gün kadar devam ediyor. Eskiden beni endişelendiren bu dönem şimdi bana yaratıcılığımın ortaya çıkışını ve çok kıymetli varlığımın Evren’le hareket ettiğini düşündürüyor.
Bireysel tasarımlar yapıyor musunuz?
Eda Güngör: Kişiye özel tasarımlar yapıyorum. Özel tasarım yapmak, çok hassas bir iştir. Tasarım, sizin zihninizde kurgulanan biçimlerdir. Kişiye yapacağınız tasarımda amaç, bütün ve vurgulama önemlidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli unsur bilgi toplama sürecidir. Tasarımınızı giyecek kişinin karakteri, eğilimleri, beğenileri, görsel özellikleri, amacı çok önemlidir. Aksi takdirde sizin zihninizden yaratılan giysi, giyecek kişiye ait olmayacaktır.
Dünya hızla değişmekte, bu durum tasarımlarınızda nasıl bir etki yaratıyor?
Eda Güngör: Ben bu hızdan hoşlanıyorum. Her şey aynı hızla hareket etseydi eğer yaratıcılık süreci de hızlı olabilirdi. Kişiye göre uygulama süreçleri çok hızlı ilerlemiyor. Benim gibi kaliteye çok önem veren biriyseniz bu süreç çok daha uzun olabiliyor. Ben hızlı değişen dünyayı tüketim hastalığına kapılmış olarak görenlerden değilim. Ben dünyayı fikirlerin arttığı, zihinlerin hız kazandığı, koşarak yukarı çıkılan bir boyut değiştirme olarak görüyorum.
Tasarımlarınızda olmazsa olmaz nelerdir?
Eda Güngör: Tasarımlarımda olmazsa olmaz üç temel prensibim var. Yüksek kumaş kalitesi, iyi dikiş kalitesi ve iyi kalıp. Sahip olduğum bu gücü, en iyisini yapmak için kullanıyorum. Benim tasarımlarım ömür boyu giyilecek kadar değerliler…
Gençlere Tasarım konusunda önerileriniz var mı?
Eda Güngör: Tasarımı hafife almasınlar. Birçok unsuru içinde barındıran komplike ve bilgiye dayalı bir yapıdır tasarım. Bilgiye ulaşabilmeniz için dünyaya ulaşmanız lazım, dolayısıyla yabancı dil bilmeniz gerekiyor. Bir tasarım öğrencisine söyleyebileceğim en önemli birincil öneri mutlaka bir yabancı dil öğrenmeleridir.
Moda Tasarımını gençlere meslek olarak önerir misiniz?
Eda Güngör: Ne istiyorsanız o olun, nerede olursanız olun, iyi olun. Moda tasarımı her meslek gibi emek vermeniz gereken, disiplin gerektiren, zorlukları fazlasıyla olan bir meslek. Zannedildiği gibi herkes için ışıldayan bir yer değil. Ne yaparsanız yapın, iyi yaptığınız ve kendinizi layık gördüğünüz sürece harikalar diyarında olacaksınız.
Dünya makineleşmiş seri üretimden bireysel üretimlere geçmeye başladı mı, ne dersiniz?
Eda Güngör: Teknolojiyi küçümseyemeyiz. İnsanlar yaratıyor, insanlar yok etmek istiyor. Ying&Yang. Ben her şeyi kabul ediyorum. Dünya ile birlikte hareket etmek istiyorum. Bu uyum ve denge olmazsa varlığımızı mutlu edebileceğimizi düşünmüyorum.
Yaratıcılık için neye ihtiyacımız var?
Eda Güngör: Önce bir ruha, sonra bir bedene ve sonra da zamana. O kadar!
Moda Tasarımı ülkemizde beklenilen noktada mı ? Gidilecek yol var mı ?
Eda Güngör: “Moda tasarımı ülkemizde geçmişi çok uzun olmayan bir yapıda. Öğreniyoruz , öğrenmeye devam ediyoruz , niyetliyiz, çabalıyoruz, başaracağız. Gidecek çok uzun ve yıpratıcı bir yol var, ama hiç önemli değil. Ben bu ülkeye inanıyorum. Başaracağız.
Dünya çapında bir Moda Tasarımcısı olma hayaliniz var mı?
Eda Güngör: Dünya hepimize ait. Ben dünya çapında bir modacıyım. Sadece şu an her yerinde değilim. Evet, bir gün Türkiye’nin dışında satış noktalarım olsun istiyorum.
Kendinize rol model aldığınız bir tasarımcı var mı?
Eda Güngör: Rol model almıyorum, ama aynı ruhu taşıdığımıza inandığım bir tasarım markası var. VALENTINO!
Çok teşekkürler, başarılar dilerim.
Eda Güngör kimdir?
Eda Güngör’ün yarattığı, geçmiş ve geleceğin detaylarını içeren ürünlerin göz dolduracağı mağaza Museum Of Fine Clothing…
Marmara üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü Giysi Tasarımı Ana Sanat Dalı mezunu olan ve daha sonra New York F.I.T’de çeşitli kurs programlarıyla eğitimini destekleyen Eda Güngör, Mudo Collection markasında yaklaşık yedi yıl tasarım koordinatörlüğü yaptıktan sonra 2010’da kendi markasını yarattı ve Galata Kuledibi’nde ilk mağazasını açtı. Taleplerin artması ve fikirlerin büyümesi ile şimdi Nişantaşı’nda daha güçlü ve daha fazla ürün çeşitliliği ile hizmet verecek olan yeni mağazasını açtı.
Museum Of Fine Clothing mağaza ismi döneminin ve dönemlerin her zaman giyilmeye değer ürünlerini tasarlayan iyi bir giysi müzesi olma ve bu temel ilkeler ile bir marka yaratma felsefesini anlatıyor. Tasarımları moda yaratma veya moda olabilme kaygısından çok, fayda sağlayabilen, ihtiyaçlardan ortaya çıkan, stil yaratmaya odaklı bir bütüne ait.
Mağazada, stil sahibi kişilerin ihtiyaçları ve hayallerine yönelik eşsiz giysilerin yanı sıra, dünyada hızla trend olmaya başlayan gözlük modelleri, oda kokuları, mumlar ve aksan mobilyalar da yer alıyor. Mağazanın konsepti ise, bizzat Eda Güngör’ün eğilimleri ve tasarım detaylarını barındırıyor. Mağazanın beyazlığı ise her zaman içinde olmayı sevdiği renk.
Haute Couture ile pret-a-porter arasında yeni bir alışveriş konsepti yaratacak Nişantaşı’nın yeni alışveriş mağazası Museum Of Fine Clothing’de zamanın ötesine geçecek parçalar bulabilirsiniz.