Endülüs; Yahya Kemal Beyatlı’nın dizelerinden ses veren portakal çiçeği kokulu bölge. Gezilecek özgün tarihi yapılara ve doğaya sahip bir dünya, yerel söylemi ile Andalucia. Anadolu ve Andalucia; sanki ikiz mekânlar.
Endülüs, Anadolu Selçuklularından esintiler taşıyan, güneşle dans edebileceğiniz yer. Bir gezi tasarlıyorsanız kendinizi Anadolu’da; evinizdeymiş kadar rahat hissedeceğiniz bir seçenek.
En büyük şehri Seville olan, sekiz şehirden oluşan bölge, İspanya’nın güneyinde, Ak Deniz’in ak köpüklü sularını kucaklıyor. Denizden içerilere doğru yol alırken, vahşileşen doğal bir güzelliği de beraberinde getiriyor. Bölge sizi tarihin derinliklerine çekerken, kitaplardan öğrenemeyeceğiniz bilgileri de sunuyor.
Turistik amaçlı bir gezi yapmayı öngörürseniz Cebelitarık özerk bölgesi için de özel vize almak gerekiyor. Burası İngiliz denetiminde olan bir şehir ve sadece kendine özgü para birimi kullanılıyor. En büyüleyici özelliği, teleferikle yaptığınız yolculuk sırasında siz gökyüzüne doğru yükselirken aşağıda sık ağaçların arasında değişik hayvan türlerini gözlemleyebilmeniz.
Ronda, boğa güreşleri ile ünlü. Güreşlerin ilk kez M.Ö. 4. yüzyılda burada ortaya çıktığı biliniyor. Matadorar, atlar ve boğalara ilişkin pek çok bilgi edinebileceğiniz şehir.
Malaga denilince ise akla ilk gelen, Picasso. Doğduğu ev günümüzde müze olarak kullanılmakta. Burayı gezerken, onun tüm eserleri ile bütünleşerek yaşama nasıl farklı açılardan bakabildiğini kavrıyorsunuz. Görünenin içindeki görünmeyenleri keşfediyorsunuz. Şehir, Binbir Gece masallarını aratmayacak görünümdeki bahçelere de sahip.
Granada’ya yapacağınız gezi Elhamra Sarayı’nı görmeniz açısından önemli. Burası, antik Roma, Arap ve İspanyol kültürlerinin harmanlanması ile size en albenili şekliyle kendisini sunmakta. En ilgi çekici söylence ise Elhamra’nın vitraylarla kaplı kubbelerinden birisinde ‘Cennetin Anahtarı’ olarak adlandırılan ışık kırılmasını görmeniz. Söylenceye göre, bu renk kırılmasına şahit olan kişi cennetin anahtarına sahip olurmuş. Günümüz yorumuyla, yaratım gücüne sahip çıkabilirmiş.
Bir başka yerleşim birimi de Mevlâna’dan, Konevi’den izler taşıyan ve Anadolu’ya damgasını vuran İbn Arabi öğretisinin bölgede şekillenerek Anadolu’ya taşındığı Murcia. Egzotik havasını içinize çekerken, Selçuklu dönemi ile olan bağlantısını da keşfetmekten büyük bir tat alıyorsunuz.
Gastronomik açıdan, bölgeye Ak Deniz mutfağı hakim. İspanyol müziği eşliğinde yenen Paella adlı türlü deniz böcekleri, tavuk, pirinç ve yeşilliklerden oluşan yerel yemeğin tadına doyum olmuyor. Fıstık çamları, mimozalar ve begonvillerin doğanın esintisini sunduğu bölge belki de sizi bekliyor. Gezmek için önerilen en uygun zaman ise Haziran ve Eylül ayları.