İsviçre Lavaux şarap rotası

Önceki yazımda Fransa’nın en ünlü şarap rotasından bahsetmiştim. Bu sefer şarapla adını çok özdeşleştirilmeyen İsviçre’ye gidiyoruz. Lavaux şarap rotası 30 km’lik yolu ile doğa ve şarap ikilisini bize aynı anda keyifle sunuyor.

Lavaux-isviçre

Lavaux rotasını izlemeniz için üç sebep mevcut

Öncelikle bölgenin kendine özgü bir şarap kimliği var. Almanya ve Alsas bölgelerinden tanıdığımız Chasselas üzümlerinin vatanından bahsediyoruz. Beyaz şarap sevenlerdenseniz kesinlikle doğru rotadasınız. Yumuşak gövdeli ve hafif içimli beyaz şarap veren bu üzümler Lavaux ‘un kralı olarak adlandırılacak kadar İsviçreli.

Hatta o kadar karakteristik bir özellik ki bu, UNICEF bu bölgenin bağlarını 2007 yılından beri koruma altına aldı. Bölgede çoğu bağın üzümleri elle toplaması da diğer korunmayı hak eden özelliği.


Bu bağları trenle gezebileceğiniz gibi kiralayacağınız araba ile aşağıda bahsedeceğim harika doğa güzelliklerini de deneyimleyebilirsiniz.

Gelelim tabiatın cömert olması konusuna

Lavaux ve çevresi İsviçre’de genellikle sayfiye yeri olarak biliniyor. Leman Gölü etrafına konumlanmış Montrö, Vevey, Chexbres ve daha nice kasaba ve şehirler…

Tabiat ile aramıza tren ve araba girmesin derseniz bağların arasında dağ yürüyüşü yapılabilinir. Gölden 335 metre yüksekliğe kadar çıkan parkurlar, tertemiz hava ve eşsiz Leman Gölü…

şarap-leman gölü-Lavaux-isviçre-montrö-vevey-chexbres
Leman Gölü

Zaten o göl kimleri kendisine çekmemiş ki? Bu da ziyaretin üçüncü sebebi olabilir.

Charlie Chaplin, Amerika’dan sınır dışı edildikten sonra yaşamını Montrö’nün yan kasabası Vevey’de geçirdi. Bu huzur ona o kadar güzel geldi ki 1972’de aldığı Oscar ödülü bile kariyerini parlattığı bu ilkeye geri dönmesine yetmedi ve ömrünü Vevey’de tamamladı. Tüm kasaba Charlie Chaplin ve müzeye dönüşmüş evinden çok gurur duyuyor. Kabristanının yerini bilmemeleri belki de ölümünü kabullenmemiş olmasından. Kabristanı bulmak için bir hayli uğraşmanın gerektiği söylentisi kesinlikle çok doğru.


Charlie Chaplin mezarı
Charlie Chaplin mezarı

Freddie Mercury, bu göle bakarak yaşamış diğer şanslı sanatçılardan. Halk bu misafirlikten o kadar memnun kalmış ki şehirde heykelleri ile karşılaşıyoruz. Eh, meşhur jazz festivalleri de bu sanata aşkın diğer yansıması.

Chexbres kasabasına ayrı başlık açmak gerek. Leman Gölü’nün balkonu derler… Tepeden biraz burnu büyük bakar… Eteklerinde bağlar, karşısında Fransa Unesco’nun koruması altında küçük ama ihtişamlıdır. La Baron Tavernier bu muazzam manzaranın en kalınası otelidir.

Bonus olarak araba ile gidilebilecek yan kantondaki Blausse gölü. Pırıl pırıl, göz alan parlaklığı ile alabalıkların şahane evi. Derler ki zil zurna aşık biri bu gölde boğulmuş ve bu olağanüstü parlaklık bu aşktan gelir. Bence kaynak suyu olmasından ileri geliyor bu renk ama diyenlerin yalancısıyım.

Bu yazıyı çok uzar fakat gerek yok, Prince zaten 2010 yılında Lavaux şarkısında anlatmış bölgeyi.

‘Beni Lavaux bağlarına götürün/Suların aktığı dağları görmeyi istiyorum…’

İlgili yazılar

Alsas şarap rotasına yolculuk


Sanat Kenti Paris


Gizem Şıvka Pideci
2005'dan beri iş sebebiyle Brüksel’de yaşıyor. Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra MBA'ini Brüksel'de tamamladı. Kurumsal hayatına pazarlama alanında devam ediyor. Avrupa Tarihi, NATO ve Avrupa Birliği ile ilgili konularda kendini geliştirmeyi seviyor. Yaşadığı şehirde lokal tur vermek profesyonel hobisi. Yaptığı işlerde farklılık yaratmaya çalışmak bazen yorsa da jogging, sosyal sorumluluk projeleri, pilates, kitap ve arkadaş sohbeti en iyi terapisi. Aylık ulusal bir anne bebek dergisi ve İndigo Dergisi yazarı.