Sansasyonel bir roman Belle de Jeur, sıra dışı bir yönetmen Luis Bunuel ve güzellik ile soğukluk sentezi bir diva Catherine Deneuve’ü bir araya getiren “Belle de Jour / Gündüz Güzeli”, genç bir kadının bastırılmış cinselliğinden bir fahişenin fantezilerle dolu dünyasına girerek sıyrılmasını konu alıyor.
Belle de Jour: Fanteziler dünyasını keşfeden kadın
Yeni bir evli çift olan Severine ve Pierre, Severine’in ürkek tavırları yüzünden yakınlaşamamaktadırlar. Severine, bir tanıdığının genelevde çalıştığını öğrenir ve geneleve karşı içinde engellenemez bir ilgi doğar. Kendini dizginleyemeyen Severine, madam Anais’in işlettiği geneleve gider ve gündüz saatlerinde olmak şartıyla çalışmaya başlar. Kendisine bu yüzden Gündüz Güzeli anlamına gelen “Belle de Jour” ismi verilir. Bastırılmış cinselliğini fahişelik yaparak açığa çıkaran Severine, aradığı cinsel özgürlüğe ve fanteziler dünyasına genelevde kavuşur.
Bir gangster olan Marcel, genelevde tanıştığı Severine’e sapkınca bağlanır. Bu hastalıklı ilgi Severine’i takip ettirip evini bulması ve Piere’i vurup kaçmasıyla devam eder. Hayat, fahişelikle arzuladığı tüm cinsel fantezilere kavuşan Severine’e bu kez kötü bir sürpriz yapar. Marcel, sokakta polisle çatışıp ölürken ağır yaraladığı Pierre’de felç kalır.
Joseph Kessel’in çok satan ve büyük yankı uyandıran romanı Belle de Jour, ülkemizde de “Gündüz Safası”, “Gönüllü Yosma” ve “Gündüz Güzeli” isimleriyle muhtelif zamanlarda yayınlanır.
Sıra dışı yönetmen Luis Bunuel, 1967 yılında Belle de Jour’u aynı isimle sinemaya uyarlar. Bunuel, senaryosunu Jean – Claude Carriere ile yazdığı filmi yönetir ve aynı zamanda filmde ufak bir rol de üstlenir. Film de tıpkı roman gibi ses getirmeyi başarır. Film, Bunuel’e Venedik Film Festivali’nde “Altın Aslan” ve “Pasinetti” ödüllerini kazandırır.
Fransız sinemasının kraliçesi Catherine Deneuve’ün kariyerinin dönüm noktalarından biri olan Belle de Jour, oyuncunun uluslararası bir üne kavuşmasında büyük rol oynamıştır.
Belle de Jour, ancak 11 yıl sonra 1978 yılının Eylül ayında Türkiye’de gösterime girer. Başar Sabuncu 1986 yılında “Kupa Kızı” ismiyle Belle de Jour’u Türk sinemasına uyarlar ve başrolü genelde canlandırdığı seksi karakterlerle ön planda olan Müjde Ar’a verir.
Filmin senaryosu tahmin edilebilir olmakla beraber gayet akıcı. Sacha Vierny imzalı görüntü kalitesi, filmin öne çıkan taraflarından biri. Belle de Jour, hem Luis Bunuel’in fantezi dünyasını görmek hem de Catherine Deneuve’ü en güzel ve alımlı zamanlarında izlemek için iyi bir fırsat.