Yaşam enerjisi olan biyoenerji, var olma enerjisidir. Tüm canlıların bedeninde var olan bu yaşam enerjisinin, insan bedeninde sağlıklı bir şekilde bulunması gerekir. Vücutta azalan yaşam enerjisi hastalıklara neden olurken, doğru şekilde kullanıldığında mucizelere gebedir.
Enerji dengeleme çalışmaları yapan biyoenerji uzmanı Ertuğrul Okyaltırık‘ın; biyoenerjiyi, deneyimlerini ve yaradılışın sırlarını anlattığı seminerine katıldım. Merak ettiklerimi, ilk önce kendisinden enerji dengeleme seansları alan ve hayatında değişim yaşayan seminer katılımcılarına sordum. Seminerin ardından da Ertuğrul Okyaltırık’a merak ettiklerimi sorularımı yönelttim.
Röportaj
Rahatsızlıklarınız nedir? Biyoenerji sizin için ne ifade ediyor?
12 senedir epilepsi hastasıyım. Ailemde de böyle bir vaka yok. Kullandığım ağır ilaçlar unutkanlık, konuşma güçlüğü ve ellerimde titremeye neden oluyordu. Biyoenerji uygulaması seanslarından sonra kullandığım ilaç miktarını azalttım ve söz konusu rahatsızlarımda büyük oranda azalma oldu. El titremem geçti – Pelin Tekay
Bir süredir panik atak, uyku sorunu, ölüm korkusu, migren, boyun fıtığı, huzursuz bacak sendromu ve nefes darlığı rahatsızlığım var. Bununla ilgili gerekli tedavilerimi yaptırdım ve ilaç kullandım ancak tam anlamıyla bir sonuç alamadım. Ölüm korkusu, uykusuzluk, uçağa binememe korkusu beni çok etkiliyordu. İlk seanstan sonra ilk defa deliksiz bir uyku uyudum. Sonra korkularım geçmeye başladı. Migren, boyun fıtığı, bacağımdaki rahatsızlıkta iyileşme oldu.
Yıllarca, farklı uzmanlık alanları olan doktorlara ve terapistlere gittim. Ertuğrul Bey 4-5 seans biyoenerji uygulaması yaptıktan sonra hayatımda çok şey değişti. Korkularım ve ağrılarım azaldı. Ayrıca, arkadaşımla ilgili çok özel bir duruma şahit oldum. Buraya sıkıntıları olan bir kız arkadaşımı getirdim.
Ertuğrul Bey, konunun ve geçmişinin ne olduğunu bilmiyordu. Beş sene önce çok ağır bir olay ve buna bağlı ciddi sıkıntılar yaşamıştı. Arkadaşıma, geçmişe dönük olarak yaşadığı olayı ve zamanını söyledi. O kötü olayın güçlü etkisini fark ettiğini belirtti ve negatif enerjiyi atması için yardımcı oldu. Arkadaşım seans boyunca durmaksızın ağladı ve şimdi kendini çok iyi hissediyor – Burcu Karagülle
Migren, panik atak, boyun fıtığı ve depresyon gibi rahatsızlıklarım var. Biyoenerji seanslarından sonra migren ataklarımda büyük bir rahatlama oldu. Önce çok şiddetli bir baş ağrısı yaşadım. Bu ağrı bir defaya mahsus yaşandı ve adeata sınırlarımı zorladı. Sonra ağrılarım giderek azaldı ve şimdi eskiye göre çok iyi durumdayım – Zeynep Polat
Enerji ve büyü arasında bir bağ kuruyorsunuz? Bunu nasıl açıklarsınız?
Enerji, en temel anlamda bilgidir aslında. Bilgi insanı güçlü kılar. İnsanlar bilmedikleri şeylerden korkar. Büyü bir anlamda, belli bir amaçla, bir yerden bir yere pozitif veya negatif enerji göndermektir. Hayattaki her şeye enerji gönderebilirsiniz, ama bunun türü ve niyeti önemlidir. Bunu insanlardan önce, daldaki domatesler üzerinde bile deneyebilirsiniz. Mavi ve iyi enerji gönderdiğiniz domatesler bozulmadan ve sağlıklı bir şekilde büyür.
Bozulmasını istediğiniz domatesler için siyah enerji gönderip olumsuz şeyler söylediğinizde bozulur. Enerjiyi olumsuz kullandığınızda “kara büyü” yapmış olursunuz. Ben bir hastanın iyileşmesi için ona pozitif enerji gönderiyorum ve dolayısıyla “ak büyü” yapmış oluyorum. Nefsaniyet ortamı olan dünyada, farklı nedenlerden dolayı sahip olduğu enerjiyi kötü yönde kullananlar da mevcut. Ancak bunun yapılmaması gerekir.
Nazar nedir?
Bilmeden olumsuz enerji gönderdiğimiz zaman, nazar dediğimiz durum ortaya çıkar. Mesela sahip olamadığımız bir şeyden dolayı, bir başkasını kıskanıp, olumsuz enerji göndererek onu kötü bir şekilde etkileyebiliriz. Genelde nazar boncuğu kullanırız, bunun nedeni kozmik enerjinin renginin mavi olmasıdır. Nazar boncuğunun rengi olan mavi renk, gri ve siyah rengin enerjisini üzerine çeker. Kristal eşyalar da negatif enerjiyi çeker. O yüzden zaman zaman kristal eşyalar birden kırılıverir, ama bu tesadüf değildir.
Medyum kimdir?
İnsanlar eskiden, Mayalardan Kızılderililere kadar, kabile şeklinde yaşarlardı. Her kabilenin bir büyücüsü olurdu. Savaş ve hastalık durumlarında müdahale ederlerdi. Bitkilerden ilaç yapar, değerli madenlerin ve suyun yerini bulurlardı. Bu kişiler de o dönemin büyücüsüdür bir nevi. Bilim adamları zamanla araştırdıkları beş duyunun ötesindeki bu konuları metafizik, madde ötesi yapı ve parapsikoloji başlıkları altında incelediler.
Büyücülere de günümüzde medyum deniyor. Medyum fal bakan kişi değildir. Farklı medyumluk alanları vardır. Telekinezi medyumu, enerji yoluyla eşyaları hareket ettirir. Levitasyon medyumu, enerjiyi yer çekime karşı kullanıp yerden birkaç santim yükseğe çıkar. Telepati medyumu, kendi düşüncesini başkasına gönderen veya başkasının düşüncesini kendi üzerine alabilen kişidir. Kendimden örnek vereyim mesela; telepati yoluyla, eşim bana bir şey sormadan, onun sorusunun cevabını veririm. Aşırı hareketli çocukları bana getirdikleri zaman, bilinçaltlarına telepati yoluyla onları rahatlacak mesajlar gönderirim.
Telestezi medyumluğu kayıp bir insanın, eşyanın veya yer altın madeninin yerini bulmak için kullanılır. İrtibat medyumları ise ikiye ayrılır. Bazıları hayatta olmayan yakınlarınızla bağlantı kurmanızı sağlayan ve kendisi kanal olan medyumlardır. Diğerleri ise yaratılış düzeninin çok daha üst kısımlarında yer alan ve üstün varlıklarla temas halinde olan ve yukarıdan aldığı mesajları aşağıya ileten üstün varlıklardır. Peygamberler bu üstün varlıklardır.
Hipnoz nedir?
Kişiye yoğun enerji göndererek, derin uykuya girmesini sağlamaktır. Ancak belli nedenlerden dolayı çok da sıcak baktığım bir yöntem değildir. Bilinçaltına girmek ve onu kötü yönde etkilemek mümkündür. “Sana harika bir elma veriyorum” diyerek, acı bir kuru soğanı hipnoza soktuğunuz birine yedirebilirsiniz ve ağzından burnundan en ufak bir su gelmez ve acı hissi olmaz. Ya da birine istediğiniz herhangi kötü bir eylemi, bu yöntemle kolaylıkla yaptırabilirsiniz. Tarihte hipnoz yoluyla birçok suikast işlenmiştir. Olumlu yönü ise, farklı bir uygulama şekli olarak, günümüzde diş hekimleri ve doktorların ağrısız işlemler ve operasyonlar yapmak için hipnozu kullanmasıdır.
Astral sehayat mümkün müdür? Siz böyle bir deneyim yaşadınız mı?
Ruh, bedenin içinde değil dışındadır. Ruhun bedene yansıması vardır. Bu yansımanın, fizik bedenle irtibatını sağlayan bedene, astral beden denir. Astral beden, fiziksel bedenin dışına çıkarak etrafta dolaşabilir. Genellikle rüyalarımızda, fiziksel bedenimizi terk ederek etrafta dolaşabilir, astral seyahat yapabiliriz. Bir uzman bunu yapmanız için size yardımcı olabilir. Peki, siz bunu yapabilir misiniz?
Hayatı boyunca Bodrum’a gitmemiş olan ve bunu şiddetle isteyen birisi bir gün buraya gitme fırsatını bulduğunda, sokaklarda gezerken burayı daha önce gördüğünü düşünür, ancak nedenini anlayamaz bir türlü. Çok görmek istediği bu yeri, büyük olasılıkla rüyasında astral seyahat yaparak görmüştür. Kendi hayatımdan bir örnek vermek sterim. Migros’ta mağaza müdürü olarak çalıştığım dönemde, şu an eşim olan Sibel mağazanın müdür yardımcısıydı. Kendisiyle oturup, zaman zaman bu konuları konuşurduk ve baş ağrısı olduğu zaman kendisine enerji verirdim. O dönem bir kaza geçirdi ve kaburga kemikleri kırıldı. Kaburga kemiği alçıya alınmıyor ve iyileşene kadar büyük acı veriyor.
Gündüz yüz yüze enerji vermemin yanı sıra, akşamları da uzaktan resmine bakarak enerji gönderiyordum. Akşam uyumadan önce resmine derin bir şekilde konsantre oldum. Aşırı konsantrasyon yoluyla gece odasına kadar gittim. Başucuna oturdum ve enerji verdim. Ertesi sabah “kendini çok daha iyi hissediyor olmalısın” dediğimde şaşkınlıkla “evet” dedi. Ona bunun gerçekleştiğini anlattım. Önce inanmak istemedi ve güldü. Sonra hiç görmediğim evinin ve odasının tüm detaylarını, yatağını ve başucundaki kitabın adını söyleyince, şaşkınlıktan ağlamaya başladı.
Konsantre olmak ve imajinasyon yeteneğinizi geliştirmeniz gerekir. Astral seyahatı istemsiz olarak yapıyorum. Ya birine şifa vermek, yardımcı olmak için aşırı konsantre oluyorum ya da bir tehlike anında olayı görmek için bu deneyimi yaşıyorum. Arabam çalındı örneğin ve uykuda olmama rağmen astral beden olarak bunu üç kişinin yaptığını, arabamı kurcaladıklarını gördüm. Astral seyahat sırasında bedenden ayrı bir varlık olduğunuzu görüyorsunuz ve yatakta uzanan bedeninize dışarıdan bakabiliyorsunuz.
Şifacılık nedir?
Metapsişik derneğinde ilk çalışmaya başladığım dönemlerde eşyaları döndürebiliyordum. Şu an şifacılık enerjisine yoğunlaşmış durumdayım ki, bu daha rafine ve özel bir enerjidir. Örneğin maddeyi hareket ettirmek için verdiğiniz enerji maddenin molekül yapısını bozmak için veriliyor. Maddeye zarar veriyorsunuz. Ben artık yapıcı ve iyileştirici enerji verebiliyorum. Her bir çalışmanın enerji yapıları farklıdır. Hepsini aynı anda, aynı derecede yapamazsınız. Eşyayı hareket ettirdiğim dönem sadece baş ağrılarını geçirebiliyordum. Şimdi sadece bu konuya eğildim ve birçok kanser hastasına enerji dengelemesi yoluyla yardımcı oluyorum. Bu enerji çeşitlerinin kademeleri ve farklı türleri var. Daha önce bahsettiğim üstün varlıklar, peygamberler gibi, tüm insanlığın hayatını değiştirecek mucizeler yaratırlar ve bu tür enerjilerin tümüne sahiptirler. Einstein, Pasteur ve Atatürk bu dünyaya, özel amaçlara hizmet etmek üzere gelmiş ve üstün ruhsal varlıklardır.
Şifacılığın türleri var mıdır?
Bedensiz ve bedenli şifacılık vardır. Yüksek varlıklardan yardım alınarak yapılan şifacılık benim uyguladığım yöntemdir. Bazıları daha alçak varlıklardan yardım alarak uygulama yaparlar ve etki güçleri ona göre sınırlı olur. Bazı özel vakalar için özellikle destek alırım. Onun dışında kendi işimi kendim hallederim. Ben, enerjiyi kuantum touch uygulamasında olduğu gibi yerden değil, yukarıdan almayı tercih ederim. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; bu dönemde “şakraların kapalı olması” ifadesini çok sık duyar olduk, böyle bir şeyin olması mümkün değildir. Şakralarda ancak enerji akışında ahenksizlik olur ve şakraların kapalı olması insanın ölmesi anlamına gelir.
Biyoenerji uygulaması nasıl yapılır?
Vücudumuzda şakra adını verdiğimiz enerji merkezleri vardır. Ruh bedenin içinde değildir ve bedene ruhtan yana bir yansıması vardır. Ruh, bedene şakra dediğimiz enerji merkezlerinden giriş yapar. Bunlar tepe, alın, gırtlak, göğüs, göbek altı şakrası ve kuyruk sokumunun altındaki kök şakra adındaki şakra merkezleridir. Şakralarda enerji düzensizliği olabilir ve ancak bunun dengeye gelmesi gerekir, çünkü hastalıklar enerji düzeninin bozulduğu şakraların etrafında oluşmaya başlar.
Tepe şakrasında bozukluk olduğu zaman; baş ağrısı, migren, depresyon, gerginlik, sinir bozukluğu ve beyin tümörü oluşur. Alın şakrasında sorun olduğunda, hemen tepe şakrasına yakın rahatsızlıklar ortaya çıkar. Önce gözler ve sinüsler etkilenir. Gırtlak şakrasında sorun olduğunda; gırtlak kanseri, tiroid sorunları, boyun fıtığı görülür. Nazar etkisi, göğüs şakrasından giriş yapar. Bunun etkili olduğu bölgedeki enerjisi gridir. Meme kanseri, akciğer, kanseri, reflü, mide sorunları bu bölgeyle ilgilidir. Karaciğer, safra, böbrek ve dalak 4. Şakrayla ilgilidir. Göbek altı şakrasında sorun olduğunda bağırsaklar, bel fıtığı ve rahimde sorun oluşur.
Libido merkezinde sorun varsa, cinsel rahatsızlıklara yol açar. Kara büyü dediğimiz hadise bu şakradan giriş yapar. 1000 kadar vakanın içinde 5-6 tane bu tip vaka görmüşümdür. Buradaki siyah enerjiyi temizledikten sonra etrafına temiz enerjiyle bir koruma çemberi oluşturursunuz ve gönderilen tüm olumsuz enerji, fazlasıyla bunu yapan kişiye geri döner ve üzerinde dönüş şoku yaşatır. Önce negatif enerjiyi almak gerekir.
Negatif enerjiyi temizleme işlemine ayrılan süre, olumlu enerji verme süresinden daha uzundur. Tepe şakrasından işleme başlanır. Vücudun en gelişmiş hücre yapısına sahip yeri beyindir. Beyin, ruhsal yapıdan gelen enerjiyi tepe şakrasından alarak dağıtır. Dağıtımı sinir hücreleriyle yapar. En gelişmiş olan bu iki yapıdır. Bu kısımlar hasar gördüğünde, enerji yoluyla da çalışmak güçleşir.
Resimdeki çocuk neler yaşamış?
Bu çocuk yuvada korkutulmuş ve bu olayın üzerine bir gecede saçları, kirpik ve kaşları dökülmüş. Üç psikiyatra gitmiş ve sonuç alamamış. Daha sonra Çapa Tıp Fakültesi’ne gidiyor ve başına asit tedavisi uygulanıyor ve bir miktar saç çıkıyor ve kend,lerine “daha fazlasını beklemeyin” deniyor. Bana geldikten sonra aşamalı olarak saçları ve kaşları çıkmaya başladı.
Uygulamayı daha anlaşılır olması için sembolize etmeye çalışayım: Tepe şakrası üzerinde 30 cm’lik bir enerji sütunu olduğunu düşünün. Borunun en tepesi sizin doğum tarihinizdir. Borunun, tepe şakrasına değdiği zaman bugünkü zamandır. Kişiyi kaç yaşındaysa, enerji sütunu o kadar parçaya a bölersiniz. Çocuk beş yaşında olduğu için beş parçaya bölüyorum. Bu bölgede, yaşanılan güzel yıllar parlak ışıklar halinde gözükür. Yaşanan kötü hadiseler, siyah halkalar halinde gözükür. Siyah halka orada durduğu sürece kişi negatif olayın etkisi altındadır. Hiçbir ilaç ya da doktor bu negatif enerjiyi oradan alıp atamaz. Bu çocuğun baş bölgesinde, yaşadığı korkudan dolayı simsiyah bir halka oluşmuştu. Bunu oradan çekip aldığım zaman çocuk rahatlama yaşadı; olayı hatırlasa bile negatif etkisinden kurtuldu.
15 yaşındaki bu erkek çocuğun durumu nedir?
(Resmini ekleyemiyorum ancak enerji uygulamasının öncesi ve sonrası arasında gözle görülür bir fark var.)
Çocuk, düşme sonucu başını kayaya çarpmış. Beyin kanaması geçirmiş. Felç geçirdiği için konuşma bozukluğu vardı. Ağzını ve bakışlarını kontrol edemiyordu. Gerekli tedavileri yapılmış ancak istenen sonuç alınamamıştı. Sağ kolunu kullanamıyordu. 4 seans sonra ağzında düzelme oldu, bakışlarını toplamaya ve sağ kolunu kullanmaya başladı.
Söyleşi için çok teşekkür ederim. Ayrıca, kanser hastalarının enerji dengeleme seansları sonrasındaki değerlerinde görülen kayda değer iyileşmeler ve bunu belgeleyen raporlar gerçekten etkileyici. Bunun için sizi ayrıca tebrik ederim. Yaradılış ve biyoenerji konusunda verdiğiniz bu kapsamlı seminerleri sanırım belli aralıklarla düzenliyorsunuz.
Evet, belli dönemlerde seminerlerimi tekrar ediyorum. İlgi gösterdiğiniz için ben teşekkür ederim. Bilgi paylaşımına her zaman açığım. Bunun için benimle temasa geçebilirler.
Biyografi: Ertuğrul Okyaltırık
1959 yılında İstanbul’da doğdu. 1978-79 yılları arasında üzerine enerji akışları başladı. 1979-1982 yıllarında, 3 sene boyunca birlikte çalıştığı hocasından imajinasyon ve konsantrasyon eğitimi alarak, enerjisini yönlendirmeyi öğrendi. 1981-1984 yılları arasında Metapsişik İlmi Tetkikler Derneği üyesi olarak bilgi potansiyelini geliştirdi. Koç Holding’ten yönetici olarak emekli oldu. Quantum Touch ile ilgili eğitimler alan Ertuğrul Okyaltırık, verdiği biyoenerji seminer ve konferanslarıyla çevresini bilgilendirdiği gibi yaptığı enerji dengeleme seansları ile birçok kişinin sorunlarını gidermesine yardımcı olmaktadır.