Şimdi Bekleme Zamanı

Uzun zaman önce birbirlerini severek evlenmişlerdi. Çoğu evlilik gibi bir süre sonra sanki biraz monotonlaşmıştı birliktelikleri; ama sevgileri hâlâ orada bir yerde duruyordu, seviyorlardı…

bekleyiş-indigodergisi

Bekleyiş!

Bir an durakladı…


Bedensel olarak aslında zaten duruyordu; zihni de bedenini kıskanmış gibiydi sanki, onu taklit etti; ayaklandı ve düşüncelerinin arasındaki bir konunun yanına yanaştı, o da orada durdu.

Bir süredir, oldukça fazla sıklıkla dua ediyordu çocukları için ve kendine de şaşırıyordu biraz aslında. Bu kadar içten hissetmemişti daha önce, ilk defa bu kadar hissederek, tüm benliğiyle yaşıyordu bu duyguları, ve -bu sefer tamam, olması gereken her şey tastamam, diye fısıldıyordu kendi kendine, tekrar tekrar… O kadar istekliydi ki!..

Kendini izlemeye başladı yine… Bunu da son zamanlarda sıklıkla yapmaya başlamıştı. İzleyip gördüğü halleri çok şaşırtıyordu onu; sanki birileri kulağına bir şeyler söylemeye başlamış, bir şeyleri tekrar hatırlamasını sağlıyordu. Eski yaşanmışlıklar geliyordu gözünün önüne; karısını ne kadar çok sevdiğini tekrar fark etmişti mesela, uzun zamandır sıcak sözler söylemediğini, bunun gibi birçok şeyi.

Kendine kızdı! Karısının ne kadar fedakâr, cefakâr olduğunu hatırladı. Bunun karşılığı bir kaç sıcak söz asla olamazdı, ama o da fazlasını beklemezdi ki; yapmacık ve dolu sözlere, mala, mülke, içten tek bir kelimeyi yeğlerdi. -Benim gibi birini adam etti ya, dedi, kendi kendine. Sanki kayıp kişiliğini bulmuş gibiydi.

Uzun zaman önce birbirlerini severek evlenmişlerdi. Çoğu evlilik gibi bir süre sonra sanki biraz monotonlaşmıştı birliktelikleri; ama sevgileri hâlâ orada bir yerde duruyordu, seviyorlardı… Geçen zaman, birbirlerini çok iyi tanımalarını sağlamıştı; birbirinden çok emindi ikisi de.

Birçok şeyi fark etmeye devam ediyordu, tüm bunlar çocuklardan sonra olmuştu, bir anda değiştirmişlerdi her şeyi; o da bunları düşündükçe daha çok şaşırıyordu, çünkü hiç görünmeden, konuşmadan yapıyordu çocuklar tüm bunları! Sanki, uzaktan bir sihirli değnekle dokunmuşlardı babalarına. O kadar güzel yönetiyorlardı ki bu süreci; bakmadan, dokunmadan…


Şaşırıyordu ve şaşırmakta da haklıydı…

Ne de olsa çocukları henüz yoktu!

Şaşkındı!..

Çünkü onlar daha doğmamıştı!

children-çocuk-indigodergisi

İlk defa ve bu kadar yoğun hissettiği duygular, ifade edilemeyecek kadar güzeldi, edemiyordu da zaten; şaşırıyor, konuşamıyor, susuyordu. Ne dese anlaşılmıyordu. Bildiği tek şey mutlu olduğuydu.

Çocukları henüz doğmamıştı…


Bekleyişin devam ettiğini algıladı bir an; gözlerini kendi üstünden çekti, izlemeyi bıraktı; düşüncelerinin arasındaki o konudan yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı; şimdilik, bekleme zamanıydı…


Cihan Yılmaz
İstanbul’da yaşar, İstanbul’u da ülkenin bütününü de çok sever. Ne güzel topraklardır bu topraklar; ne güzeldir bu topraklarda düşünmek, yazmak, çizmek, yaşamak; güzeldir elbet…