Bir Üstad Var

Büyük bir üstad var, hem de çok büyük.
Gücünü O’ndan, sozsuzluktan alan bir üstad.
Seni var edecek, yok edecek, uçuracak, iyi edecek bir üstad.

bir ustad

O üstad; Kalbin.

Bul üstadını, bul seni, bul O’nu…


Üstadını buluncaya kadar bir oraya bir buraya savrulur durursun. Ta ki kalbini, özünü, kalbinle karar vermeyi bulana kadar. Üstadını buldun mu işte orada herşey dönüşür artık.

Dünya dönüşür, sen dönüşür, zihnin dönüşür, görmen değişir, duyman değişir.
Herşey ama herşey dönüşür.

Özel diye bir şey varsa eğer; kainatta bulunan herşey, her ruh çok özeldir. Sonsuz kaynağa, sonsuz bilgiye, sonsuzluğa sahiptir. Hayal edilebilen, hayal edilemeyen her türlü şey, O sonsuz kaynaktan gelir.

Çevrede bir sürü üstad kaynıyor. Kalbin, zihnin üstadı olmaz, olamaz. Üstad diye biri yoktur senin ruhun için. Senin ruhunun yolculuğunu senden başkası, benliğinden (bilinçaltından, kalbinden) başkası bilemez. Bu yolculuk senin yolculuğun.

Sonsuz bir bilginin, sonsuz bir enerjinin hangi bilinçli varlık üstadı olabilir ?
Olamaz kalbin üstadı. Bu dünyada belirli sınırlar içerisinde yaşarken bir üstad beklenemez.
Üstadım ben artık diyenlerde; Oldum deyip Olamayanlar, Olmanın yanından bile geçemeyenler, hala bazı şeylerin sonucu olması gerektiğine inanan ve bedeninin sınırları gibi, yaşadığımız bu gezegenin sınırları gibi, herşeyin sınırları olduğuna inananlardır. Daha bu dünya algısını bile tamamlayamamış, üstadın olunabilinecek birşey olduğunu zannedenlerdir.

Bir de daha vahimi vardır ya, O da benim üstadım bunu öneriyor deyip, kendisinin inandığı o doğruları, kendi yolunu bulmasına yardım etmişse, herkese öğretmeye ve dayatmaya çalışanlar…
Belki kötülüklerinden değil, onları iyi eden, mutlu eden şeyi başkalarına anlatma heyecanından. Ama ya sizin yolunuz, onun için yanlış yol ise!

bir üstad var

Yoktur hiçbir üstad seni kolundan tutup, senin yoluna soksun.
Yoktur hiçbir üstad sana enerji versin cennete soksun
Yoktur hiçbir üstad dokununca hayatını değiştirsin
Yoktur hiçbir üstad seni sana anlatsın

Sen bileceksin ruhunun yolunu,
Sen bileceksin kimsin sen,
Sen bileceksin neden buradasın,
Sen bileceksin ne yapmalısın,

Üstad dedikleriniz bilirse ancak kendi yolunu bilir. Sizin yolunuzu sizden başka, bu dünyada sizin gibi bedene sahip kimse bilemez.


Bu dünyada her dönem birçok görevli ruh vardır. Bu gezegenin hayrı için çalışırlar ve tecrübeli ruhlardan oldukları için birçok kişiden algıları daha açık olabilir, birçok kişi tarafından farklı görülecek özelliklere sahip olabilir ancak bu durum onları özel yapmaz. Onlarda değildir Üstad falan.

Zaten görevli olarak gönderilmiş ruhlarda ego vb şeyler olmaz.
Yardım aldığınız kişilerden bu cümleleri duyuyorsanız, yardım alıyor musunuz bir düşünün.

Benim özel güçlerim var.
Benim yanımda olman bile senin için bir lütuf.
Beni bilen bilir, ben şöyleyim, kurallar bu vb.
6 seans bana gel, tamamsın.
Şu telkinleri dinle, uçarsın.
Herşeyini bir çırpıda düzelteceğiz. Çakralarını açacağım.
Biz özeliniz, farklıyız, diğerlerinden çok daha üst düzeydeyiz.
Sende bir tıkanıklık var, gel açalım.
Şurama dokun enerji alacaksın.
Şu enerjiyi aldın ama birde şu yıldız, şu alev vb enerjisi var. Birde bunu alman gerekir.
Ayrıca kimse sizin geleceğinizi falan göremez…

Her ruh kendi yolculuğunda ilerler ve ulaşması gereken yere giderkende milyonlarca (sınırsız) kombinasyon vardır. Bu kişiler acaba hangi ihtimali size öneriyorlar… Acaba sadece her ruhun kullanabileceği bir özellik olan hissetme ya da senin arzularını aklından okuma yetisini mi kullanıp sizin istediklerinizi mi söylüyorlar.. Emin olun nasıl yaptıklarını kendileride bilmiyor.

Professors_cube

Destek alınabilinecek bir çok sistem, yöntem var. Bunlardan bazıları; yani benim şuan aklıma gelenler;

Regresyon, Hipnoz, Derin Anı, Tasavvuf, Zikir, Meditasyon, Namaz, Çeşitli biliçaltı Terapileri, NLP, EFT, Ho’oponopono, Çekim Yasası Yöntemleri,
Kahkaha, Ses, Müzik, Oyun, Zihin, Nefes, Yoga, Enerji Terapileri, Masaj, Sema, Kung Fu, Kaligrafi, Sembol vb yöntemler…

Kalp yoluna ulaşmak için hepsi birer aracı olabilir. Buradaki ince çizgi ise size etki edecek yolu bulmanız ve bu yoldaki yol arkadaşınızın gerçek yol arkadaşı olması. Bunu test edebileceğiniz nokta ise yukarıda yazan sahte üstad cümleleri duymamanız ve kendinizi iyi hissedip, kalbinizde ona karşı hissettiğiniz güven ve iyi hislerdir. Dünya döngüsü içerisindeyken, yaşamsal ihtiyaçlarımız gibi ihtiyacımız olan şey, bizi sınırlı ve maddesel döngü içerisinde yaşarken, suyun derinliklerinden çıkıp almamız gereken nefese doğru nasıl ilerlenileceğinle ilgili yardımcı olup, akışta kalınabilmesi için küçük dokunuşlardır.

bir ustad var 2

Bu dünyada bir çok duyguyu kullanarak yaşamaya çalışırken, kalp yoluna giriş yapıp ilerlemeye başlamış birisinin gerçek kalp gücünü buluncaya kadar bir yol arkadaşına ihtiyacı olabilir. Sonrası mı? Yolunu bulup, yani neyin ne olduğunu hissedip kalbinle ilerlemeye başladığında yol arkadaşın, yol arkadaşın değil, senden, senin benliğinden, O’ndan Ol’ur. Herşey O’ndan gelir, O’na gider.

Ancak;
Mevlana olmadan, Şems’i bekleme…


Kalp yoluna girmeyi iste, giriş yolu için çabala, sonra gir. Şaşkınlığını üstünden atıncaya kadar yürü, yol bitiyor zannet ama bitemesin. Oldum zannet ama olamasın. Sonra bir şıçra kendine gel ve koş, yorulmadan bıkmadan usanmadan koş. Sadece koşabilirim zannettiğin anda artık bekle Şemsini, bekle ki uçmanında olduğunu öğrenesin. Sonra bir uç. Öyle bir uç ki sonsuzluğa doğru. O’na doğru. Sonra sessizce, öylece gitsin, hiç olsun, O olsun herşey, herkes. Sonrası? İşte orada bırak kendini O’na, adım adım minim minim alsın seni. Acaba artık herşeyi biliyor musun, bilmek istemiyor musun? Düşünebiliyor musun yoksa gerek kalmıyor mu? Duygular, hisler, seni var eden, yok eden şeyler ne oluyor? Bilemezsin, bilemezsin. Ondan sonrasını bilemezsin. Ne şuan ki algın yeter O’na, ne de şuan ki bedenin izin verir O algıya. Bilemezsin…