Mizah dergisi Charlie Hebdo’yu Müslüman düşmanı olarak görmek veya eleştirip, suçlamak yanlış olacaktır. Dergi dogmatik İslam düşmanı, dogmatik Hıristiyan düşmanı, dogmatik Yahudilik düşmanı, dogmatik tüm ideolojilerin düşmanı olma özelliğini taşımaktadır.
Öldürülen bu sanatçıları herhangi bir terör kaybı olarak görmek, saldırının analizini yanlış değerlendirmenin ötesine geçmeyecektir. Charlie Hebdo’nun bir misyonundan söz edilecekse, dogmatik tüm sistemlerin karşısında mizah silahıyla onurlu karşı duruşudur!
Fransa’nın başkenti Paris’te mizah dergisi Chalie Hebdo’nun 11. Bölgesindeki Nicolas Apper Caddesi’ndeki merkezine silahlı kişilerce ilkel bir saldırı düzenlendi. Yaşamını yitiren on iki kişinin içinde, ülkenin en iyi karikatüristleri olarak tanınan, derginin Genel Yayın Yönetmeni Stephane Charbonnier (Charb), Jean Cabut (Cabu), Bernard Verlhac (Tignaous) ve Georges Wolonski’de bulunuyordu. Bu cinayetlerin, sadece dini değerlere hakaret suçlamasıyla haksızca öldürülen gazetecilere değil, uygarlığa yöneltilmiş olduğunu bilmemiz ve ‘Charlie’leşmek gerektiğinin altını korkusuzca çizmeden önce, katliamın oluşum sürecine bakmamız gerekmektedir.
Karikatür krizi önce Danimarka’da 30 Eylül 2005’te Jyllands Posten isimli gazetede Hz. Muhammed’e açıkça hakaret içeren çizimlerin yayınlanmasıyla başladı. Türkiye’nin içinde bulunduğu birçok ülkenin büyükelçilikleri, bir karikatürün tehlikeli bir süreci başlatacağı endişesiyle, Danimarka Başbakanı ile konuyu görüşmek istedi ama bu talepler reddedildi. Danimarka yönetimi ifade özgürlüğünden dolayı, basına sansür uygulayamayacağını söyledi.
Norveç’te karikatürlerin tekrar basılmasıyla yeni bir kriz ortaya çıktı. Dünyanın bir çok ülkesinde Müslümanlar sokaklara dökülerek tepkilerini gösterdi. Danimarka ve Norveç büyükelçilikleri saldırılara uğradı. Her iki ülkeye ekonomik boykotlar başlatıldı. Danimarka gazetesine ve basın özgürlüğüne destek amacıyla Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya ve İspanya’da bu karikatürler yayınlanarak İslamiyet dünyasında büyük tepkilere neden oldular. Büyükelçilikler basıldı, bu ülkelerin bayrakları yakıldı, ölüm tehditleri çoğaldı.
2006 ve 2011 yıllarında yayımladığı Hz. Muhammed karikatürleriyle polemiğe neden olan Charlie Hebdo mizah dergisi, Eylül 2012’de aynı karikatürlere yeniden yer verdi. Kapak çizimlerinde ve iç sayfalarında Hz. Muhammed ile ilgili cinsel temalı karikatürleri yayınladı. 2 Kasım 2011’de çıkan sayısına Şeriat Hebdo adını verdi. Kapakta Hz. Muhammed’in ‘Gülmekten ölmezseniz yüz kırbaç’ diyen bir karikatürü yer aldı. Derginin çıkmasından sonra Charlie Hebdo’nun binasına Molotof kokteyli bir saldırı düzenlendi.
[quote]Ölümlerle sonuçlanacak saldırının ayak sesleri duyulmasına rağmen Avrupa İslamofobi’yi tartışmaya açmıştı ki, söylem ve eylemler artık nefrete dönecek görünmektedir.[/quote]
11 Eylül 2001 tarihinde ABD’ye yapılan El Kaide saldırılarından sonra, dünya kamuoyunda en büyük travmayı yaratacak bir fay kırılması yarattı Charlie Hebdo saldırısı! Dünya halkları her olumsuzluğa tepki vereceği ya da konuşmamak üzere susmayı öğreneceği bir çağa mı girdi? Karanlığın karşısında, derginin Genel Yayın Yönetmeni Stephane Charbonnier’in ‘Dizlerimin üzerinde yaşayacağıma ayakta ölürüm!’ diyebilecek kaç aydın kalacak? Yanıtlanması gereken bu soru dünyanın ve insanlığın geleceğini belirleyecektir.
[quote]‘Müslümanları kışkırtırsanız işte böyle olur’ savunmasının arkasında yatan ‘Nefret Söylemi’ ni anlamak mümkün değildir! Cinayetleri mazur göstermek için ama, fakat, İslamofobi gibi bağlaçların devamı insanlık suçudur![/quote]
Charlie Hebdo saldırısının asıl hedefinin Fransa yönetimi olduğunu, saldırıyı düzenleyen militanların kaçtıkları araçta kimliklerini kasıtlı bıraktıklarını, profesyonelce hedef şaşırtıldığını, asıl amacın Filistin Devletini tanıyan Fransa’nın diğer Avrupa ülkelerinden farklı siyaset izlemesinin cezalandırıldığını dillendiren Yeni Türkiye’nin liderleri bu drama sahiden de ‘Fransız kalmıştır!’
Charlie Hebdo:
İslamiyet’in dışında diğer dinleri de hedefine alan Charlie Hebdo, Hz. İsa, Meryem Ana ya da papaları her türlü cinsel pozisyonda çizdi. Radikal dinci Yahudileri Nazilerle öpüştürdü. Radikal solculukla müstehcenlik düzeyine çıkarak, ağzıbozuk bir söylem ile yerleşik tabuları parçaladı.
1969 tarihinde çıkan dergi, dönemin Fransa lideri Charles De Gaulle’e muhalif olarak ilk yayımlandığında adı ‘Harakiri’ydi. Ancak De Gaulle’in hışmına uğrayıp, kapatılınca Charlie Hebdo adını aldı. ‘Hebdo’ haftalık anlamına gelmekte olup, De Gaulle’e atıfla isminin başına Charlie koyulur. Yayın hayatı boyunca anarşist bir politik duruş sergileyip; laikliği radikal boyutta savundu!
Mizah dergisi Charlie Hebdo’yu Müslüman düşmanı olarak görmek veya eleştirip, suçlamak yanlış olacaktır. Dergi dogmatik İslam düşmanı, dogmatik Hıristiyan düşmanı, dogmatik Yahudilik düşmanı, dogmatik tüm ideolojilerin düşmanı olma özelliğini taşımaktadır. Öldürülen bu sanatçıları herhangi bir terör kaybı olarak görmek, saldırının analizini yanlış değerlendirmenin ötesine geçmeyecektir. Charlie Hebdo’nun bir misyonundan söz edilecekse, dogmatik tüm sistemlerin karşısında mizah silahıyla onurlu karşı duruşudur!
Batı uygarlığının tarihine bakıldığında insan haklarının, demokrasinin, emekçi haklarının, sivil toplum örgütlerinin evrensel boyutta rol model olduğu kabul edilir. Zengin Kuzey ülkelerinin tek kutuplu dünya düzeni yaratma arzuları, emperyalizmin neden olduğu ve tırmandırdığı kaos artık gizlenememektedir. İnsanlığın yoksul Güney dünyasında emperyalistler tarafından ezilmesi sonuçte ölümleri ve şiddeti Kuzeyin uygarlığına taşıdı. Kaos düzeninin kural tanımaz savaşları, Charlie Hebdo saldırısında görüldüğü gibi insanlığa ağır bedeller ödeteceğini gösterdi.
Her tabunun, yasağın ve dogmatizmin karşısında bu gün olduğu gibi ‘Hepimiz Charlie’ yiz!