Bağımsızlık Hediyesi

Bir bağımsızlık hediyesidir bu; bir nefes kadar kısa bir yaşamda, kendi varlığını düşünmeden, yok sayarak hazırlanmış, bir altı Mayıs günü insanlığa armağan edilmiş!

bağımsızlık

 

Bir bağımsızlık hediyesidir bu; bir nefes kadar kısa bir yaşamda, kendi varlığını düşünmeden, yok sayarak hazırlanmış, bir altı Mayıs günü insanlığa armağan edilmiş!

Bir bağımsızlık hediyesidir bu; takvimler yine dönüp dolaşıp aynı güne geldiğinde, o günde sessiz ve tedirgin ve ürpererek durduğunda, yine aklına düşmüş, yüreğini acıtmış, yakmış, kavurmuş, yine en derine inmene sebep olup düşündürmüş; incecik, körpecik fidanları anımsatarak hüzünlendirmiş… Bir altı Mayıs günü sana, bana, bize armağan edilmiş!


Üstüne ne yazılır, ne kadar yazılır, yazılanlar ne kadar anlamlıdır? Böyle bir hediyenin karşılığı ne olabilir?! Yirmi beş yılın son bir kaç yılına kaç tane yirmi beş yıl sığdırılır? Dünyada geçen zamanın süresi mi o zamanı harcayanın kattıkları mı önemlidir? Bağımsızlık bu kadar önemli midir, yoksa “aman boş ver” deyip, sana izin verildiği kadarına sahip olabileceğin ışıltılı, kahkahalı, eğlenceli yaşama devam mı edilmelidir? Yaşanmalı mıdır, yaşanmamalı mı?

Yaşama değer katmak, o süreyi olabildiğince doldurmak, taşırmak ve sonraki yirmi beş yıllara akıtmak, akıtmak… Yaşamalı, yaşatmalı!..

Yıllar sonrasında denk gelen o güne atfen bir kaç satır bir şeyler yazma hevesi, kelimelerin bir türlü toparlanamaması, sanki karşı çıkması, sanki senden bağımsız yer beğenmesi; inatla yazma hevesi, sanki yıllar öncesinin bir benzeri…

[quote]

Bağımsızlık Hediyesi

Hâlâ fırtınalar kopuyorsa içinde
dalga dalga
onurlu gururlu bakıyorsa
gözlerin
çok derinlerde
zihnin
yüreğin
Deniz düşlüyor
Deniz kokuyor
Deniz özlüyor
bir altı mayıs günü
tüm benliğin

Cihan Yılmaz


[/quote]


Cihan Yılmaz
İstanbul’da yaşar, İstanbul’u da ülkenin bütününü de çok sever. Ne güzel topraklardır bu topraklar; ne güzeldir bu topraklarda düşünmek, yazmak, çizmek, yaşamak; güzeldir elbet…