İslam’ı kullananların karanlık yüzü: Timbuktu

Moritanyalı yönetmen Abderrahmane Sissako’nun kendi ülkesi Moritanya’da çektiği Timbuktu, İslam’ın karanlık yüzünü daha doğrusu İslam’ı kullananların insanları nasıl köleleştirdiğini anlatan çarpıcı bir film.

İslam’ın Karanlık Yüzü Timbuktu kapak

Şeriat ile birlikte sokağa eldivensiz çıkması yasaklanan kadınlar, futbol oynaması yasaklanan çocuklar ve şarkı söylerse yakalanıp cezalandırılan insanlar…

Afrika’nın batı ucunda pek de tanınmayan bir ülke; Moritanya. Cihat yapmak için erkeklerin bir araya geldiği, geride kalanların ise Şeriat hükümleriyle büyük bir baskı altında tutulduğu Timbuktu. Kadınların dışarı çıktıklarında ellerini göstermeleri yasak. Ekmek parası kazanmak için çıplak elle çalışmak zorunda kalan bir kadın, isyan etmesinde ne yapsın? Sigara içmek yasak. Elbette bu kural güçsüzler için geçerli. Futbol oynamak yasak. Çocuklar bir araya gelip futbol topu olmadan hayali maçlar yapıyorlar. Müzik yapmak, şarkı söylemek yasak. Gizlice müzik yapmaya kalkanlar ise yakalanıp cezalandırılıyorlar. En vahimi de kısasa kısas. Yanlışlıkla ya da istemeden bir insan öldürürseniz, cezanız öldürülmek…


Abderrahmane Sissako’nun senaryosunu Kessen Tall ile birlikte yazdığı ve ülkesi Moritanya’da çektiği Timbuktu, İslam’ın en katı şekilde uygulandığı topraklarda insanların yaşadıkları baskılara şahitlik ediyor. Filmde Arapça, Fransızca ve İngilizce’nin yanı sıra yerel diller Bambara ve Songhay’da kullanılmış. Güçlü senaryo ve doğal oyunculukların yanında görüntü kalitesine de şapka çıkarmak lazım. Birçok festivale katılan ve katıldığı festivallerde otoritelerin büyük beğenisini kazanan filmin Amerika genelindeki hasılatı ise 1.067.000 dolar oldu.


Timbuktu, İslam karşıtı bir film olarak değerlendirilmemeli. Abderrahmane Sissako, ülkesinin gerçeklerini çarpıcı bir şekilde resmetmiş ve ortaya İslam’ın karanlık yüzü çıkmış. Ülkesi de bunu böyle kabul etmiş ve filmi bir öz eleştiri olarak almış olacak ki, film Moritanya’nın Oscar adayı olarak gösterildi. Timbuktu, 87. Akademi Ödülleri’nde “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisinde Oscar’a aday gösterilmeyi başardı. Cannes Film Festivali’nden 2 ödül alan film, Cesar Ödülleri’ne ise damga vurdu ve tam 7 ödül kazandı. Katıldığı festivallerde toplamda 17 ödül ve 10 adaylık kazandı.


Timbuktu, öz eleştirisini yapamayan toplumların kaybetmeye mahkum olacakları gerçeğini belki sert bir tokatla yüzümüze vuruyor ama ne yalan söyleyelim iyi yapıyor.

Manislam: İslam’da acı çeken sadece kadınlar mı?


Çağrı Gırlangıç
14.03.1985 tarihinde Kadıköy'de dünyaya geldim. Kadıköy'de doğdum, Kadıköy'de büyüdüm. Yazma sevdası içime düşünce önce 2 roman yazdım, sonra da sinemaya dair yazılar yazmaya başladım. 2011'in başından beri bloğum cagrigirlangic.blogspot.com da 500'ü aşkın filme dair yazdım. Hala da devam ediyorum. Sonra metin yazarlığı yapmaya başladım ve yazarlık mesleğim haline geldi. Yazımına devam ettiğim Türk Sinema Tarihi Ansiklopedisi, emek ve zaman isteyen bir proje. Sabırla yazımına devam ediyorum. Bir sinema yazarı olarak yazmaya başladığım, sonrasında ise deneme, gündem, kritik, yaşam ve kişisel gelişim yazıları yazmaya başladığım İndigo Dergisi ise hem beni geliştiren, hem de bir parçası olmaktan haz aldığım yer.