Önce Akkuyu, sonra Sinop Nükleer Enerji Santrali çünkü bizim ülkemiz büyük kumarlar oynamayı sever. Töbe töbe o nasıl laf, Türkiye gibi bir ülkeye yakışır mı kumar oynamak? Yakışmaz, yakışmaz…
Japon bir yönetmenin bu konu üzerine yayınladığı videoyu izledim. Yönetmen, bizim başbakanımız size nükleer santral sattı, biz çok özür dileriz diyor. Fukuşima krizini yaşayan ülkenin vatandaşı, insanlığından utanıyor bize satılan santral için.
Hayır satın alma lafı geçiyor ama bildiğiniz adamlar gelip bizim ülkemizde nükleer santral yapıp, bize sadece yüzde otuz, kırk civarında karını veriyorlar. Bu artık kumar olmaktan da çıktı, sonunda bir şey kazanamıyoruz ki ama baksanız bütün atıklar Akdeniz ve Karadeniz’e salınacak.
Ülkenin bir kısmı turistik cennet, diğer kısmında ise dünyanın en güzel balıklarının yuvası. E, artık nükleer balık yeriz. Ruslar zaten 1986 Çernobil Faciası’ndan dersini almamış, onlar önceden nükleeri enerji depolayıp geliyorlar.
Ben Sinop’a hiç gitmedim, fırsatım da olmadı ama çok dinledim Sinop’u büyüklerimden. Sabahattin Ali’den çok okudum. Açtım baktım fotoğraflarına, Sinop Nükleer Enerji Santrali’nin yapılacağı alana. Çok güzeldi karşılaştığım resimler. Deniz kenarında güzelce bir orman, içim burkuldu. Diğer fotoğraflarda nükleer enerji santrali
yapılacağından söz eden kalın puntolar sağ olsun, çok üzdü beni.
Nükleer çalışmalar, 1.Cenevre Konferansı’ndan sonra 1955 yılında başlatılmış. Tabii o zamanlar çok büyük yatırım olarak gözükse de uzmanların bile haberi yok. Yapılacak en küçük hatanın veya unutulacak en küçük detayın aslında yüzlerce, binlerce hatta bir neslin sonunu hazırlayabileceğini…
1950’ler sonrası rekabetin iyice arttığı Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin teknoloji yarışında, Sovyetler büyük bir adım atarak 1977 yılında Çernobil Nükleer Enerji Santrali’ni kuruyor. Fakat 1986 yılında dördüncü reaktörde her yıl yapılan bir bakım, test sonrası bir kaza meydana geliyor.
Santralin olduğu Pripyat şehrinde temizleme işlemlerinin 2065 yılında biteceği ön görülüyor. Kazanın yaşandığı gün 30, Sonrasında 4 bin küsur insan hayatını kaybetti. Rusya ve çevresinde 7 milyon insan etkilendi kazadan.
Nükleer enerji santralinin bilinen zararları
Nükleer reaktörlerin çalışması sırasında atık olarak ortaya çıkan plütonyum üst düzeyde zehirli ve kanser yapıcıdır. Doğada bulunma ömrü 250 yıldır. Açığa çıkan bir diğer radyoaktif madde olan Stronsiyum, yağış yoluyla bitkilere, oradan da hayvanların sütüne geçerek insanlara bulaşır. Kan kanserine (lösemi) yol açar. 280 yıl ömrü vardır. Sezyum ve İyot da besin yoluyla insan vücuduna girer ve Tiroid bezi kanserine, çocuklarda büyüme aksaklıklarına ve genetik bozukluklara neden olur.
1986 yılında Çernobil’de meydana gelen patlama sonucu etki alanına giren bölgelerde radyasyonun zararları etkilerine uzun yıllar rastlanmıştır.
Daha elektrik kesintilerinin nedenini bilmeyen güzel ülkem, sen bu kumarı oynama!..
‘Nükleer’ Santrale Neden Hayır?