Cumhurbaşkanı Erdoğan memleketi Rize’de hemşehrileriyle buluştu; terörü lanetledi, terörle mücadelede kararlılık mesajları verdi ve Türkiye’de yönetim biçiminin fiilen değiştiğini söyledi…
Sistem Değişti Beyler: Top Çeviriyoruz
“Hayırlı uğurlu olsun, Allah yar ve yardımcınız olsun…”
Bu cümleyi yakında yine çok sık duyabilirsiniz… Ülke adım adım erken seçime giderken Cumhurbaşkanı Erdoğan yine yurt gezilerine başladı. 7 Haziran seçimlerinden önce il il dolaşıp açılmış-açılacak ne varsa her şeyi açtı. Ne hikmetse 7 Haziran günü geldi çattı, seçimler sonuçlandı ve Erdoğan’ın açacağı şeyler tamamlandı ve gezileri bitti. Seçimden önce de her yerde muhafazakarların çok sevdiği yukarıdaki cümleyi kullandı. Bununla da yetinmedi Sayın Cumhurbaşkanı, Kuran da yine yanındaydı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen gün memleketi Rize’deydi. Rize’de yine konuşmalarına start verdi. Burada önce terörü lanetledi, “Kararlılıkla bu süreç devam edecek!” dedi…
Erdoğan’ın memleketi Rize, Milliyetçi-muhafazakarların bol olduğu bir yerdir. Rize halkı gerçekten de vatanını seven insanlardan oluşur. O yüzden Erdoğan, nabza göre şerbet vermeyi çok iyi bilmektedir. O yüzden orada da milliyetçilerin ruhunu okşayan ifadeler kullanmaya devam etti.
Eğer Erdoğan yurt içinde gezmeye başladıysa, bu erken seçimin de alametidir.
Hatırlarsanız değerli okurlar Erdoğan, Temmuz ayının son günlerinde Çin gezisine çıktı ve gezideyken gazetecilere şu açıklamayı yaptı:
“Benim karşı olduğum kalıcı azınlık hükümetidir. Seçime götürmek kaydıyla bir azınlık hükümeti pekâlâ mümkündür. Kendisine görev verilen bir partiye diğer bir partinin veya partilerin dışarıdan destek vermesi suretiyle oluşturulacak bir azınlık hükümeti ülkeyi seçime götürebilir.”
Erdoğan erken seçime dünden razı… Bunu istemesi gayet doğal… Sonuçta kendisinin deyimiyle Cumhurbaşkanlığı makamı “saksı makamı” değil ve kendisini, yine kendisinin deyimiyle “halk seçti”…
Ettiği yemin mi dediniz?
Yeminde ne vardı ki?!..
“Tarafsızlık” ilkesi mi?!..
Boşverin siz bu kavramı… Neden mi?
Erdoğan Rize’de yapmış olduğu konuşmada şöyle dedi:
“İster kabul edilsin, ister edilmesin Türkiye’nin yönetim biçimi fiilen değişmiştir.”
Eeee, Cumhurbaşkanımız bunu boşuna söylemiyor…
Yıl: 1997; yer ABD ve şöyle diyor Erdoğan:
“Bu demokrasi amaç mı olacak, araç mı olacak? İşte burası tartışmaya açılmalıdır… Bize göre demokrasi hiçbir zaman amaç olamaz! Demokrasiyi ancak ilmi noktada ele aldığımız zaman bir araç olduğunu göreceksiniz.”
Yeni Türkiye A.Ş.
Erdoğan şimdi de Türkiye’nin yönetim biçiminin fiilen değiştiğini söylüyor. Bunu çok görmemek gerekiyor Sayın Cumhurbaşkanına. Kendisini halk seçti, kim önemser anayasadaki yemini; sonuçta sembolik bir yemin değil mi?
Bu ülkenin zaten futbol kulübü veya bir şirket gibi yönetilmesi gerekmiyor mu?
Sistemi değiştirir, top çeviririz artık… Ülkenin ismini de değiştirir, Türkiye A.Ş. yaparız!
17-25 Aralık’tan sonra bu isim iyi olur sanki…
Anonim Şirket (A.Ş.) olması fena da olmaz hani! Neden olmasın ki?
Erdoğan, Mart 2015’de “Türkiye, anonim şirket gibi yönetilmeli” demişti. O yüzden bunda da bir sakınca yok!
Ancak Deniz Feneri, 17-25 Aralık’tan sonra Türkiye bir “A.Ş.” olursa, artık varın siz düşünün bu ülkede kaç tane daha “Aralık” yaşarız biz!..
Erdoğan sistemin değiştiğini söylesin, ben de size 1988 yılında Turgut Özal’ın açtığı, Türkiye’nin ilk AVM’si olan İstanbul-Ataköy sahilindeki Galleria‘nın yıkılıp yerine otel; gemicik olmasa da rezidans(cık) yapılacağını söylemek isterim…
Bunların sahipleri bakalım hangi ağ oğlu ya da bir Arap oğlu olacak!..