2015-2016 Türkiye Süper Lig sezonu başlamak üzere… Goller, çığlıklar, marşlar, sevinç gözyaşları… Futbolseverlerin aklında tek bir soru var: Hangi takım şampiyon olacak? Kara Kartal, Sarı Kanarya, Cim-Bom-Bom, Karadeniz Fırtınası, Timsah… Yoksa, yeni bir efsane mi yazılacak?
Hoşgörü, Dostluk, Saygı: Süper Lig’de Başlama Düdüğü Çalıyor
Spor-Toto Süper Lig, 14 Ağustos’ta oynanacak olan Fenerbahçe – Eskişehirspor maçıyla başlayacak. Yaklaşık üç ay süren hevesli bekleyişin ardından yeni bir futbol sezonu daha açılırken, tüm futbolseverlerin içi şampiyonluk heyecanı ile alev alev yanıyor. Süper Lig takımlarının kadrolarına göz attığımızda görülen o ki, bu sezon şampiyonluk yarışı üç büyükler arasında geçecek; sürpriz bir şampiyon göremeyeceğiz. Şampiyon Galatasaray’dan başlayarak geçen sezondaki sıralamaya göre şampiyonluk adaylarını kısaca değerlendirelim.
Galatasaray
Galatasaray, 2014-15 sezonunun ortasında yaşadığı ciddi düşüş nedeniyle lige havlu attığı izlenimi vermekteydi ki, teknik direktörlük görevini devralan Hamza Hamzaoğlu’nun sihirli dokunuşuyla kimsenin tahmin edemediği bir yükselişe geçerek çifte şampiyonluğa ulaşmayı başardı. Genç teknik direktör Hamzaoğlu’nun başarısını yatsımak mümkün olmamakla birlikte; Galatasaray’ın şampiyonluğa ulaşmasında Beşiktaş’ın tüm maçlarını desplasmanda oynaması nedeniyle tükenmesi, Fenerbahçe’nin iç huzursuzluklar yüzünden kadro kalitesini sahaya yansıtamaması gibi durumların da etkili olduğu inkar edilemez. Bu nedenle, sarı kırmızılılar geçen sezon kazandıkları şampiyonluklara aldanmamalı.
Hücumda Burak’ın son vuruşları, orta sahada Selçuk ve Schneider’in ustalığı, Podolski’nin kanat akınları, Emre ve Yasin’in yükselen grafiği Aslan’ın can alıcı noktalarını oluşturmakla birlikte, kadronun geneline bakıldığında oyuncu kalitesi açısından ezeli rakipleri kadar iyi görünmüyor. Sezonun transfer bombası Podolski çok kaliteli bir sol açık olmakla birlikte, sarı kırmızılıların futbol kalitesinde gereken sıçramayı yapmasına yetmeyecektir. Galatasaray; kadroya başka bir takviye yapmayacaksa, takım oyununu ön plana çıkartan bir sistem üzerine yoğunlaşmalıdır. Etkili bir takım oyunu ortaya koyabildiği takdirde sezon sonuna kadar şampiyonluk iddiasını sürdürebilir. Aksi takdirde, bu sezon Cim Bom Bom için hüsran olur.
Fenerbahçe
Fenerbahçe; geçen sezon Türkiye’nin en güçlü kadrosuna sahip olmasına rağmen, İsmail Kartal’ın takım içerisinde disiplini sağlayamaması ve taktik becerisinin yetersiz kalması gibi nedenlerden ötürü şampiyon olmayı başaramadı. Başkan Yıldırım; 2015-16 sezonunun başında futbol şubesinin yönetimini İtalyan futbol adamı Giuliano Terraneo’nun deneyimli ellerine teslim etti. Sportif Direktör Terraneo, son yıllarda kazandığı başarılarla dikkatleri üzerinde toplayan Portekizli Vitor Pereira’yı teknik direktörlüğe getirdi.
Terraneo – Pereira ikilisi yeni bir kadro kurmak üzere kollarını sıvadı. İmaj güçlendirme açısından doğru bir adım atılarak Emre Belezoğlu ile yollar ayrıldı; bir türlü huzur bulmayı başaramayan Emenike kiralandı; yaşı ilerleyen Egemen, Selçuk ve Webo’ya teşekkür edildi; Türkiye sahalarına veda edeceğini geçen sezon bitmeden ilan eden Kuyt Hollanda’ya uğurlandı. Sarı Lacivertliler, kaleye Fabiano’yu alarak Volkan’ın vazgeçilmezliğine nokta koydu; savunma hattına Şener, Ba ve Kjaer’i alarak alternatif sayısını çoğalttı; orta sahayı de Souza ve büyük yıldız Nani ile güçlendirdi; gol kralı Fernandao ve büyük golcü Van Persie’yi transfer ederek hücum hattının kalitesini ciddi derecede yükseltti. Bu değişiklikler sonucunda Fenerbahçe neler yapabilir? Terraneo ve Pereira yetenekli ve deneyimli futbol adamları olmakla birlikte Türk futbolunu henüz yeterince tanımıyorlar.
Türkiye’deki yönetici yapısı, futbolcu kişiliği, yönetim anlayışı ve taraftar dokusunu tanımak için zamana ihtiyaçları olması sarı-lacivertliler için dezavantaj oluşturuyor. Ayrıca, oyuncu kadrosunda yapılan değişiklikler takviyeden çok, yeni bir kadro oluşturma seviyesinde olduğu için ilk haftalarda oyuncular arasında uyum sorunu yaşanacak; oyun sisteminin oturması, oyuncuların birbirlerinin oyun karakterlerini tanımaları zaman alacak. Seyirci ilk haftalarda iyi futbol beklememeli, puan kayıplarına karşı sabır göstermeli. Sarı Kanarya’nın başarısı teknik yönetimin ve oyuncu kadrosunun uyum sürecini ne kadar sürede aşacağına bağlı gibi görünüyor.
Beşiktaş
Beşiktaş, geçen sezon Vodafone Arena’nın inşası nedeniyle tüm maçlarını deplasmanda oynamasına rağmen ligin son haftalarına kadar kıyasıya mücadele verdi; sürekli deplasmanda oynamanın verdiği yorgunluğun üstüne, teknik direktör Biliç’in taktiksel yetersizliği de eklenince lig üçüncülüğü ile yetinmek zorunda kaldı. Şampiyonluğa duyduğu susamışlığı bir yıl daha artan Beşiktaş, 2015-16 sezonuna Şenol Güneş’i transfer ederek girdi. Şenol Hoca’nın Süper Lig’de görev yapan en deneyimli ve kariyeri en parlak teknik direktör olduğuna hiç şüphe yok. İletişim becerisi, futbolcuların oyun karakterlerine göre taktikler geliştirmesi ve oyunculardan yüksek verimi alması ile tanınır, disiplinden taviz vermez.
Siyah-beyazlılar, transfer döneminde gerçekleştirdikleri nokta atışları ile, geçen sezon zayıf görünen sağ bek, sol bek ve stoper mevkilerini güçlendirdiği gibi, orta sahada alternatif sayısını arttırdı; Demba Ba’nın satılmasıyla boşalan santrafor mevkisini daha büyük bir isim olan Mario Gomez ile doldurdu. Ön liberoda Atiba, Veli ve Tolgay, sol kanatta Quaresma ve Olcay, sağ kanatta Kerim ve Gökhan, ortada Sosa ve Oğuzhan zengin ve yetenekli bir kadro oluşturuyorlar. Mario Gomez ve Ricardo Quaresma takımın iki kilit ismi olarak görülüyor. Dünyaca ünlü bir santrafor olan Gomez arzulanan forma ulaştığı takdirde siyah-beyazlılara sayısız zaferler armağan edebilir. Q7, üstün yeteneğiyle pırıl pırıl parlayan bir yıldız olmasına rağmen ilk oynadığı dönemde istikrarlı bir grafik çizememişti. Bu sezon Beşiktaş’ın beklentilerine yanıt verebilirse, Kara Kartal hem Avrupa hem Türkiye sahalarında çok yükseklerde süzülür. Sürekli deplasmanda oynama stresinden de sıyrılan Beşiktaş, şampiyonluk ipini göğüsleyebilecek güçte görünüyor.
Trabzonspor
Türk futbolunun dördüncü büyüğü Trabzonspor kadrosunda büyük yıldız Mehmet Ekici ve dünyaca ünlü santrafor Oscar Cardozo’yu barındırıyor olsa da, bu sezon şampiyonluk yarışını zorlayabilecek gibi görünmüyor. 2009-10 sezonunda Türkiye Şampiyonu olarak futbolumuza yepyeni bir heyecan katan Bursaspor ise, sezon başında Ertuğrul Sağlam ile üç yıllık sözleşma imzaladı. Ertuğrul Hoca’nın önümüzdeki üç yıllık dönemde neler yapacağı futbolseverlerin merakını ciddi derecede cezbediyor.
***
Türkiye Futbol Federasyonu, 2015-16 sezonuna eski Federasyon Başkanı Hasan Doğan’ın adını verdi; ‘Hoşgörü, Dostluk, Saygı’ temasıyla futbolseverlere sportmenlik çağrısında bulundu. Futbolseverlerimiz bu çağrıya kulak vermeli; destekledikleri takımların oyuncularını sportmence mücadeleye özendirmelidir. Zira, uygar ülkelerdeki spor algısı centilmenlik, eğlence ve hoşgörü üzerine kuruludur. Türkiye’de uygar bir spor dünyası oluşturabilirsek, hepimiz daha mutlu oluruz.