Başımız Sağ Olsun

Hangi siyasi ideolojiye mensup olursanız olun, hangi partiye oy verirseniz verin umurumda değil. Her siyasi oluşumun rey uğruna birbirlerinin ölümlerinden rant çıkarması, iktidar devşirmeye basamak olarak kullanmasından bıktık artık. Ölenler, zulme uğrayanlar neden hep masum halk oluyor?

velsel atılgan ankara 10.10.2015 siyasi
Ankara katliamının en küçük kurbanı Veysel Atılgan 9 yaşındaydı

Doğumunu dört gözle bekliyorsun. Yemiyorsun yediriyorsun, içmiyorsun, içiriyorsun, giymiyorsun giydiriyorsun. Gece defalarca kalkıp üstü açık mıdır, üşüyor mudur diye yorganını kontrol ediyorsun. Hastalığında, en ufak bir ağrı duyduğunda canından can gidiyor, “Allah’ım onun hastalığını bana ver” diyorsun. Kokusunu ruhunda hissediyorsun. Üstüne titriyorsun. Başına bir kötülük gelmesin diye devamlı dua ediyorsun. Zor şartlarda büyütüyorsun, okutuyorsun vatana millete hayırlı bir evlat olsun diye çabalıyorsun.

Peki, sonra ne mi oluyor?


Çocuklarımız, adına ne derseniz diyin; barış, demokrasi, özgürlükler, terör, insan hakları, sağlık, siyasi, ekonomik, eğitim için mitinglere gidiyorlar, sonra ağzı salyalı biri ya da birileri ideolojik, siyasi veya terör adına bir bomba patlatıyor ve evladınızın nur yüzü al kana bulanıyor.

Hangi siyasi ideolojiye mensup olursanız olun, hangi partiye oy verirseniz verin umurumda değil. Her siyasi oluşumun rey uğruna birbirlerinin ölümlerinden rant çıkarması, iktidar devşirmeye basamak olarak kullanmasından bıktık artık. Ölenler, zulme uğrayanlar neden hep masum halk oluyor? Neden hep; emekli Mehmet amca, öğretmen Zehra Hanım, ev hanımı Ayşe teyze, işçi Ali Bey, öğrenci Mustafa, vatandaş Ahmet’in oğlu veya kızı ölüyor? İşte nedenini halk olarak anladığımız gün, bu oyunu bozduğumuz gün olacaktır!

Peki ya acıları yarıştıranlara, onlara ne diyelim? Aynı milletin, aynı ırkın, aynı topraklarda yaşayan, aynı bayrak altında aynı milli marşı söyleyen insanların sırf siyasi görüşleri farklı diye, birbirlerinin ölüleri için “Gebersinler” lafını hiç utanmadan, sıkılmadan kullanmalarına ne diyelim? Adına ne koyalım?

Bunların söyleyenler sözüm size:

Siz hangi dinin mensubusunuz?


Siz nasıl Hz. Muhammed’in ümmetisiniz?

İncil’in, Tevrat’ın ve kitabımız Kuran-ı Kerim’in neresinde “zulme sevinin” diye yazıyor?

Dinsiz bile olsanız, “vicdanınız” yok mu sizin?

Kandan beslenenlerin hepsinin canı cehenneme! İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Siyasetçilerin klasik tavırları; “O, onu suçluyor, O, onu suçluyor”. Televizyon ekranlarından birbirleri ile laf dalaşına giriyorlar. Hemen güvenlik toplantıları yapılıyor, kınama yayınlanıyor, operasyon, soruşturma başlatılıyor, istifa talepleri havalarda uçuşuyor, her siyasetçi kendi siyasetini yürütüyor. Siz ne yaparsanız yapın, giden geri gelmiyor. Ocağına ateş düşenlerin acısı hiç bitmiyor.

Bırakın siyaseti de insan olun. Beraber yas tutmayı öğrenin.


Milletimizin başı sağ olsun.