Atatürk’ün Yobazlara Zulmü

Yobazlar diyor ki; “10 Kasım 1938’de zulüm bitti.” Umutlular artık. Tek engel Cumhuriyet. Onu da yıkarlarsa komşularının 8 yaşındaki torunlarına nikah kıyabilecekler, kızlarını borçları karşılığı dördüncü eş olarak satabilecekler…

atatürkün yobazlığa zulmü kapak

Mustafa Kemal Atatürk’e bu lafları edebilen yobazlar, bilmiyorlar ki ağızlarına geleni söyleyebilme özgürlüklerini bile kendilerine Atatürk sağlamıştı. Hani şu çok sevdikleri İngiliz donanması ila-e kaçan Vahdettin var ya, o olsaydı kellenizi vurdururdu ilk gık deyişinizde.

Hadi yobaz erkekleri anladık. Kadını köle olarak kullanmak için dindi, saltanattı ne varsa kullanmaya hazırlar. Peki ya siz yobaz kadınlar? Sana seçme ve seçilme hakkını kim vermiş ki bugün hüloğ diye bağırıp istediğine oyunu atabiliyorsun? Bugün senin kılınım, tüyünüm dediğin siyasetçilere oy verebilmeni bile sağlayan Atatürk. Kocasına arkadaşını 2. eş olarak tavsiye eden kadın gibi olmak istiyorsan, yobaz kal. Ama unutma yarın bir gün kız çocuğunun başına gelecekleri…


Yürüdüğün yolu bil de, öyle yürü yobaz!

Bir ülke vardı. Adı İran. Dediler ki referandum yapacağız. İran, İslam Cumhuriyeti olsun mu, olmasın mı dediler. Kandırıldı kadınlar ve evet dediler. Özgürleşeceğiz derken, köleleştirdiler kendilerini. Bir gün gelir sana da sorarlarsa, sadece adı farklı olacak. Sen de kanarsan, sen de köleleşeceksin. Ve köleleştikten sonra hüloğ diye bağırma hakkını bile elinden alacak hüloğ dediklerin…


10 Kasım 1938’de zulüm bitti diyorsun ya utanmadan; o zulüm, seni insanlaştırabilme çabasıydı. Ama anlayamadın hiçbir zaman. Çünkü insan değildin! Atatürk, ilmi savunan bir lider olarak sizin gibi yaratıkların insana evrilebileceğini sanmıştı. Ve o büyük lider bile yanılmış. Çünkü senin insana evrilebilmen mümkün değil!


Bugün Darwin yaşasaydı, seni evrimin ilk evrelerine konumlandırırdı. Boyunun ve sakalının uzayacağını da söylerdi. Beyninin giderek küçülüp yok oluşunu ise izah edemezdi. Yani sen, Evrim Teorisini bile çürütürdün.
Evet belki çoksunuz. Belki daha da çoğalacaksınız. Ve sizin türünüzün çoğalması, insan türünü yok edecek bu dünyadan. Ama son insan kalana kadar cahilliğiniz, yobazlığınız ve nankörlüğünüz yüzünüze vurulmaya devam edecek. Bu memleketteki son insan ölene kadar Atatürk’ün yobazlığa zulmü devam edecek!


 

Çağrı Gırlangıç
14.03.1985 tarihinde Kadıköy'de dünyaya geldim. Kadıköy'de doğdum, Kadıköy'de büyüdüm. Yazma sevdası içime düşünce önce 2 roman yazdım, sonra da sinemaya dair yazılar yazmaya başladım. 2011'in başından beri bloğum cagrigirlangic.blogspot.com da 500'ü aşkın filme dair yazdım. Hala da devam ediyorum. Sonra metin yazarlığı yapmaya başladım ve yazarlık mesleğim haline geldi. Yazımına devam ettiğim Türk Sinema Tarihi Ansiklopedisi, emek ve zaman isteyen bir proje. Sabırla yazımına devam ediyorum. Bir sinema yazarı olarak yazmaya başladığım, sonrasında ise deneme, gündem, kritik, yaşam ve kişisel gelişim yazıları yazmaya başladığım İndigo Dergisi ise hem beni geliştiren, hem de bir parçası olmaktan haz aldığım yer.