Rusya Gazı Keser mi? Rus Turist Yazın Gelir mi?

Son 12 yılda AKP iktidarının Türkiye’yi iç ve dış politikadaki uygulamalarıyla getirdiği nokta, ‘terör örgütlerinin destekçisi’ olan ülke rolüdür. Dün sınırımızı ihlal ettiği söylendiği için düşürülen Rus uçağından sonra Putin’in yaptığı açıklamaların satır aralarını okursak eğer; Putin Türkiye’yi IŞİD’e destek olmakla, IŞİD’den petrol alarak ona ekonomik güç sağlamakla suçluyor.

rusya uçak düşürme krizi rus turist turizm antalya doğalgaz gaz boru hattı

Rusya, Türkiye’nin uçak düşürme eyleminin, kendisinin terör ile yaptığı savaşa karşı bir hareket olarak gördüğünü belirtti. G-20 zirvesinde kapalı olarak “aramızda IŞİD’i destekleyen ülkeler var” diyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uçağının vurulmasından sonra açık bir şekilde Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak gördüğünü açıkladı.

Gazetelerde ise Türkiye’nin IŞİD’den petrol alındığını, bunu alanın ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan olduğuna dair haberler yayınlandı. G-20 zirvesinde IŞİD’e yapılan destek konusunda elinde belgeler olduğunu söyleyen Rus yetkililerin uçak krizinden sonra bu belgeleri açıklama yoluna gideceği çok açıktır.


Rus savaş uçağının düşürülmesi, sınır ihlali yaptığı için, uluslararası hukuk kurallarına uygun olabilir. Ancak iktidarın bugüne kadar yürüttüğü Radikal İslami söylem ile kapalı ya da açık bir şekilde IŞİD’i koruduğu ve destek verdiği iddialarını kuvvetlendirmiştir. Yakın zamana kadar batılı ülkeler açısından Orta Doğu’da hem İslam ülkesi hem de demokratik bir yapıya sahip olması açısından bölgenin güvenli alanı olan ve lider gücü olarak kabul gören Türkiye’nin imajı, artık Radikal İslam’a destek veren, totaliter bir rejim tarafından yönetilen bir imaja doğru evrilmiştir. Artık Türkiye’nin iç ve dış politikada atacağı her adım bu yönde değerlendirilecek ve ‘iyi’ niyetle karşılanmayacaktır.

Rusya ile Türkiye krizi ne gibi sonuçlar doğurur?

Peki bundan sonrasında ne olur? Bu olay ‘hadi barışın’ denilecek kadar basit bir olay mıdır? Tabi ki değildir. Putin yaptığı açıklamalarda, bu olayı sırtından bıçaklanma olarak gördüğünü ve sonuçlarının çok ağır olacağını ilk dakikada açıkladı zaten.

Türkiye ile Rusya’nın tarihteki pozisyonlarına bakıldığında, Türkiye’nin; dış politikada konuşup yapamayan, Rusya’nın ise konuşmayıp yapan bir ülke olduğu herkes için açıktır. Bizim gibi ekonomisinin büyük kısmı dışarıya bağımlı bir ülke için en büyük tehlike Rusların askeri olarak vereceği bir karşılıktan daha çok, ekonomik olarak uygulayacağı ambargo olacaktır.


Enerji ve turizm nasıl etkilenir?

Uçak krizinin yaşandığı ilk dakikalarda Rus seyahat şirketleri Türkiye’ye turist göndermemeleri konusunda uyarıldılar. “Türkiye, Mısır’dan daha az tehlikeli bir ülke değildir” açıklaması ile yapılan bu uyarı, hem dış politika açısından çok tehlikeli bir söylem hem de turizm sektörü için çok büyük bir darbe olacaktır.

Türkiye’ye yılda üç milyon Rus turist geldiği düşünülürse, sadece bunun bile turizm sektörü için büyük bir kriz olduğu açıktır. Ayrıca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) 2014 Doğalgaz Sektörü Raporu’na göre 2014 yılında doğalgaz ithalatı yüzde 54.76’lık payla en fazla Rusya’dan yapılırken, miktar olarak ise yaklaşık 50 milyar metreküplük doğalgaz ihtiyacının 26 milyar metreküpü Ruslardan karşılanıyor. Türkiye’deki elektrik üretiminin de yüzde 48’inin doğalgaz ile sağlandığı düşünülürse bunun ne kadar büyük bir kriz olduğu açıktır.

Rusya gazı keser mi?

Her ne kadar Rusya yaptığı anlaşmaları bozmayacağını açıklamış olsa da, “boru patladı” arıza var gibi açıklamalarla gazı kesmesi olasıdır. Sadece enerji açığı olarak da değil, Rusya’ya yatırım yapan, orada çalışan Türkler açısından da bu durumun büyük bir sorun çıkarması mümkündür. Rusya ile Gürcistan arasındaki krizde Gürcilere yapılan baskılar göz önüne alındığında, bu durum hiç de uzak bir ihtimal değildir.

Rusya, askeri bir karşılık verir mi?


Herkesin aklındaki “Rusya askeri olarak bir karşılık verir mi?” sorusuna gelince ise; Rusya’nın ciddi bir askeri müdahalede bulunacağını düşünmek daha doğrudur. Belki Türkiye’nin uçak düşürme hareketine karşı bir misilleme yapılması mümkün olabilir. Ama Rusya gibi bir ülke kendisini uluslararası hukukta zora sokacak bir hamle yapmayacaktır. Zaten ekonomik olarak ülkelerin birbirine bağlı olduğu yeni dünya düzeninde, Rusya’nın uygulayacağı herhangi bir ambargo, Türkiye’ye yapacağı askeri bir saldırıdan daha çok zarar verme potansiyeline sahiptir ve Rusya da bu yolu seçecektir.


 

 

Hande Teymur
1982 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe mezunu. Çeşitli gazete ve dergilerde muhabirlik ve editörlük yaptı. Halen Felsefe yüksek lisans ve sosyoloji öğrencisi. Profesyonel olarak fotoğrafçılık yapmaktadır.