Yaratılış’çılar bindikleri dalı kestiklerinin farkında değildirler. Eğer kainat yoktan var edilerek yaratılmışsa yaratılmazdan öncesinden süregelen uçsuz bucaksız zaman boşluğu var demektir. Kainatın yaratılması, zamanın ve mekanın başlangıcıdır.
Biyoloji profesörlerimizden bazıları, ABD’de yayınlanan Washington Post’a dert yanmış. Marmara Üniversitesi Öğretim üyesi Sema Ergezen: “Öğrencilerim evrimi anlatmaya başladığımda bana ateist diyor. Kendimi Müslüman olarak tanımlarsam yalancı olacağımı çünkü evrimi kabul ettiğimi söylüyorlar”.
Ankara Üniversitesi Öğretim üyesi Aykut Kence: “Adnan Oktar, üzerinde benim ve Mao’nun fotoğrafı olan broşürler bastırıp dağıtıyor. Benim verdiğim derslerin komünizmle eşdeğer olduğunu söylüyor. Bu propaganda yüzünden araştırmalarım için verilen devlet yardımından oldum”. (Vatan Gazetesi, 9 Kasım 2009)
Yaratılış’çılar diyorlar ki
“Allah kün – ol – dedi, kainatı en mükemmel şekilde yarattı. Evrimciler diyor ki: “Canlı doğa kendini geliştirir, maymunken insana dönüşebilir”. Yaratılış’çılar evrimcileri Tanrıya saygısızlıkla suçlarlar. Evrimciler de Yaratılış’çıları analitik düşünememekle. Böylece sürer gider bu bir bardak sudaki fırtına.
Yaratılış’çılar bindikleri dalı kestiklerinin farkında değildirler. Eğer kainat yoktan var edilerek yaratılmışsa yaratılmazdan öncesinden süregelen uçsuz bucaksız zaman boşluğu var demektir. Kainatın yaratılması, zamanın ve mekanın başlangıcıdır. Oysa kainat; zamanca ve mekanca sonsuz ve başlangıçsız olmak zorunluluğundadır. Kainatın başlangıcından önceki her başlangıcın; bir başka başlangıcının olması ve başlangıçların başlangıçların başlangıçları olarak; sonsuza kadar sürmesi gerekir.
Yaratılış yok evrimler var!
Kainatın yaratıldığına inanmak, taksimetresini açarak onu başlangıç yönünden sınırlamaktır. Kainatın sınırlanması, var olduğuna inanılan zamandan ve mekandan münezzeh – zamana ve mekana bağımlı olmayan – Allah’ı zamana ve mekana bağımlı kılarak sınırlamaktır.
Evrenin doğal olarak zamanca ve mekanca sonsuz büyüklüğü, olağanüstü yapısı ve işleyişi tanrısallığının kanıtıdır. Evren Tanrı ile Tanrı Evrenle özdeştir. Evrenin dışında Tanrı aramak abestir. Çünkü sonsuz ve sınırsız evrenin dışı yoktur ve olamaz. Evrenin sonsuz zamanı ve mekanı içindeki her evren zerresi; kendine özgü yörüngesi içinde sonsuz küçükten sonsuz büyüğe doğru gelişebilme yeteneğindedir.
Bu nedenle genel yaratılış yok; özel çabalar sonucunda özel gelişmeler – evrimler – vardır, sonsuz zaman ve mekan içinde.
Erol Erdoğmuş