Beyazıt Öztürk’e karalama kampanyası: Kim şu vatan haini?

Bu ülkenin sevgilisi, değeri; alçak gönüllü, hoşgörülü, güler yüzlü insanı Beyazıt Öztürk’e, programı Beyaz Show’da öğretmen olduğu iddia edilen ancak öğretmen olduğu belirlenemeyen Ayşe Çelik’i programına telefon ile konuk edip onun “insancıl” düşüncelerine kulak vermesinden, ortak olmasından dolayı “vatan haini” yaftalamasında bulunuldu. Peki bu kadar kolay mı bir insanı vatan haini ilan etmek?

beyaz show beyazıt öztürk öğretmen linç bayazit ozturk Beyazıt Öztürk

Kim şu vatan haini?

Beyazıt Öztürk geçtiğimiz hafta bir program yaptı. Yaptığı bu programda halkın tabiri ile “Beyaz” Diyarbakır’da öğretmen olduğu iddia edilen ancak öğretmen olduğu belirlenemeyen Ayşe Çelik’i televizyon ekranlarına telefonla bağlayarak Diyarbakır’daki sıkıntıları kendisinden dinledi…

Ayşe öğretmen ekranlardan, orada yaşanan birçok şeyi anlatarak sıkıntıların, sorunların paylaşılmasını istedi. Herhalde bu da çok doğal ve olağan bir şey… Burada herhangi bir problemin olmadığını düşünüyorum…


Beyaz Show’a #Diyarbakır’dan bağlanan öğretmen Ayşe Çelik ve doğuda yaşananlar ile ilgili söyledikleri… https://indigodergisi.com/

Posted by indigo dergisi on 9 Ocak 2016 Cumartesi

Canlı telefon bağlantısının ardından Beyazıt Öztürk’e televizyon ekranlarında linç kampanyası başlatıldı… Konuya girmeden önce Beyaz ile ilgili kısa bir şey söylemek doğru olacaktır…

Beyazıt Öztürk alçak gönüllü, hoşgörülü, saygılı ve güler yüzlü bir insan…

Yanılmıyorsam 2010 yılıydı… Beyaz’ın programına bir üniversite öğrencisi olarak katılmış ve kendisini görme fırsatım olmuştu… Kısaca anlatmak gerekirse, “Beyaz Show” stüdyolarına girmiş Beyaz’ı beklemeye başlamıştık. Programın başlamasına birkaç dakika kala gelip stüdyoda seyirci ile iletişim kurmuştu… Ekran önünde kim ise, ekran arkasında da aynı Beyaz vardı karşımızda… Müthiş bir alçakgönüllülük, hoşgörü, güler yüzlü bir insan…

Programa başlamadan önce “Hepinizle fotoğraf çektireceğim ama programdan sonra; söz!..” demişti. Kendi kendime “Sadece oyalamak için herhalde böyle söyledi” demiştim. Programda, her telefon bağlantısında ayağa kalkıp ceketini kapatıp düğmeleyen bir adam!.. Telefondaki her konuğuna olağanüstü bir saygı… O gün program gece saat 3:30 gibi bitmişti. Programdan sonra kardeşime “Hadi gidelim, gelmez!” demiştim. Programın bitişinden 5 dakika sonra inanamadım; Beyaz karşımızdaydı. İnanır mısınız herkese sarılıyor, konuşuyor, burnu havada olmayan ekranda görüp ekran arkasında da aynı mütevazilikte olan harika bir insan…

Özetle bu kadar insancıl bir adama vatan haini demek ne kadar doğrudur, böyle bir yaftalama içerisine girmek böyle bir insana hak mıdır, reva mıdır?

Hadi geçelim “vatan hainliği” meselesine!..

Türkiye’de bir zamanlar barış, demokrasi, özgürlük adına atılan adımlar ne çabuk unutuldu?

Türkiye’de 2009 yılında 34 PKK’lı terörist Habur’da sınırdan geçerken, davul zurna çalarken kimse birilerine vatan haini demedi.

Habur’da seyyar mahkemeler kuruldu. Herkes masum görüldü, hepsi büyük saygı ile karşılandı… Kimse vatan haini demedi.


Bu ülkede bu 34 PKK’lıdan Hüseyin İpek Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Kızıltepe Belediyespor – Kızıltepe Eğitimspor maçını şeref tribününde izledi. Dikkatinizi çekerim şeref tribününde; ama kimse birilerine vatan haini demedi!..

Bu ülkede Oslo görüşmeleri oldu; üstelik kanunsuz bir şekilde görüşme oldu ama kimse, kimseye vatan haini demedi.

Öcalan’a “sayın” dendi, kimse vatan haini demedi!

Sadece bu kadar mı?!..

“Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var. Mesajları sürecin geleceğini düşünen bir hassasiyeti yansıtıyor.”

“Öcalan’ın durduğu yer, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine katkı sağlayan bir yer. İmralı’da çok anlamlı, çok değerli şeyler söylüyor.”

“Abdullah Öcalan Ortadoğu’da Türkiye’nin önünü açıyor.”

“Öcalan, dünyanın geleceğini iyi okuyup Kürtler’in, PKK’nın önüne yeni hedef koymuştur. Şartlarının iyileştirilmesi talepleri var. Bu talepler normaldir, meşrudur.”

“Öcalan bölgenin ve Türkiye’nin reel politiğini daha sağlıklı değerlendiriyor.”

Bu cümleleri kuran veya yukarıda yapılanlara ne söylenebilir? Ülkede bu kadar olay yaşanıp olurken bu ülkenin temiz ve iyi, koca yürekli insanı Beyazıt Öztürk’e “vatan haini” demek haksız, yersiz, affedilebilir ve kesinlikle kabul edilebilir değil!..

Kimse, yukarıda olanlar olurken kimseye vatan haini demedi, diyemedi! O yüzden Beyazıt Öztürk’e karşı bu ifadelerin kullanılması hiç doğru değildir!..

“Beyaz” bu ülkenin değeridir ve öyle de kalmalıdır…

İlgili yazılar

Piyango Beyaz Show ve Beyazıt Öztürk’e Çıktı


Medyanın gücü adına!


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…