Danıştay kararı inşaat sektöründe şok yarattı

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin Geçici 6. maddesi ile getirilen 1.25’lik imar avantajı veren düzenlemenin Danıştay tarafından verilen yürütmesinin durdurulması kararı inşaat sektöründe şok etkisi yarattı.

inşaat sektörü şokta imar danıştay 1.25 sektör kaos

Danıştay 1.25’lik avantajlı inşaat imar uygulamasını durdurdu

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, 1 Haziran 2013 tarihinde çıkarılan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği ile o zamana kadar uygulanan İstanbul ve diğer illerdeki imar yönetmeliklerinin kaldırılarak, arsalardaki inşaat miktarlarını azaltan yeni kuralların belirlendiğini belirtti. Ancak Sektörden gelen tepkiler doğrultusunda bu yönetmeliğin 8 Eylül 2013, 14 Eylül 2013 ve 22 Mayıs 2014 tarihlerinde değiştirildiğini ve bu değişiklikler sonucu Bakanlığın, inşaat sektörünün beklentileri doğrultusunda Geçici 6. Madde ile bir düzenleme yaparak; hangi yönetmelik düzenlemesi daha avantajlı inşaat yapma imkanı veriyorsa onun uygulanması ve belediyelerce inşaat ruhsatının avantajlı koşullara uygun verilme olanağını getirdi. Böylece Tip İmar Yönetmeliğine göre kısaca 1.20 oranına göre uygulanan inşaat miktarı, ortalamada 1.25 oranına çıkabiliyor oldu. Bu geçici kural, sektörün uyum sağlayabilmesi için önce 1 Ocak 2016 tarihine kadar uygulandı ve sonrasında bir yönetmelik değişikliği ile Kasım 2017’ye kadar uzatıldı.

Arsalarda avantajlı inşaat miktarı sağlayan bu yönetmeliğin iptali için Mimarlar Odası’nın açtığı dava sonucu, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 30 Eylül 2015 tarihinde verdiği kararla bu avantajlı inşaat uygulamasını durdurdu. Ancak bu karar bir iki gün önce açıklandığı için sektörün haberi yeni oldu ve inşaatçılar kaosla karşı karşıya kaldı. Yatırımlarını ve arsa sahipleriyle anlaşmalarını 1.25 oranına göre yapan inşaat şirketleri büyük bir zararla karşı karşıya kaldı. Bu karar duyulur duyulmaz inşaat şirketlerinin belediyelerde bekleyen inşaat ruhsatları veya almış oldukları inşaat ruhsatlarına göre yapacağı inşaat miktarı konusunda büyük belirsizlik oluştu.


İnşaat sektörü neden tepki gösteriyor?

Bir kısım inşaatçılar, “Bizim kazanılmış haklarımız var, inşaatımızı başvurusunu yaptığımız ruhsat talebimiz veya aldığımız ruhsat doğrultusunda yaparız” derken bir kısmı da “Bu karara uyan belediyeler bizim inşaat ruhsatımızı iptal ederse, bu yönetmeliğe güvenerek yaptığımız yatırım ne olacak?” diye büyük endişeye düşmüş durumdalar.

Prof. Dr. Gürsel Öngören inşaat sektörü kentsel dönüşüm hukuk platformu danıştay imar
Prof. Dr. Gürsel Öngören

Prof. Dr. Gürsel Öngören, Danıştay tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı ile sektörün kaosla karşılaştığını, belediyelerde bekleyen ruhsat taleplerinde artık 1.25 oranının uygulanmayacağını, bu ruhsatların da yeni Tip imar Yönetmeliğine göre verileceğini belirtti.

Çözüm için Bakanlık tarafından yeni bir düzenleme yapılmasını öneren Prof. Dr. Gürsel Öngören, devletin 2013 yılından bu yana yönetmeliği dört kez değiştirerek hukuki istikrarın sağlanabilmesi ve yatırımcıların korunması için geçiş dönemi kuralları uyguladığını, bu geçişe en az iki yıl daha devam edilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Öngören, vatandaşta ve sektöründe oluşan haklı beklentiye uygun yeni düzenlemeyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bir an önce yapmasını beklediklerini ilave etti.

İmar Hukukçusu Prof. Dr. İlke Çolak, “Devam eden ruhsat başvuruları en çok sorunun yaşanacağı konudur. Vatandaşlar, inşaat şirketleri idareye güvenerek hareket ederler ve bu güvenden dolayı zarar görmüşlerse sorumlusu ilgili idare, yerel yönetim olacaktır. Başvuruda bulunmuş ancak, henüz ruhsat almamış kişilerin bu süreçte yapmış olduğu, proje vb. hazırlıklardan doğan ekonomik kayıplarının sorumluluğu ilgili idareye ait olacaktır. Ortaya çıkması olası zarar ödemelerinin yerel yönetimlerin mali dengesini etkilemesi mümkündür. Verilmiş bulunan ruhsatlar da ise durum daha farklıdır. Var olan ruhsat hiçbir şekilde doğrudan hükümsüz hale gelmeyecektir. Yönetmeliğin Geçici 6. maddesine göre verilmiş bulunan inşaat ruhsatları yetkili idare tarafından tek tek gözden geçirilerek mevcut hukuki duruma göre yeni bir karar alınması uygun olur. Verilmiş bulunan ruhsatlarının geçersiz hale geldiğini iddia etmek idare hukuku-imar hukuku ilke ve kurallarını yok sayan bir yaklaşım olacaktır” dedi.


Kocaeli Üniversitesi İdare Hukuku Ana Bilim dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Müslüm Akıncı ise; belediyelerin yargı kararını yerine getirmek istemesi halinde, eski yönetmelik hükümleri doğrultusunda ruhsat işlemlerini durdurabileceğini, belediyelerin var olan ruhsatları iptal ederek geçerli olan Tip İmar Yönetmeliğine göre daha az inşaat alanı içeren inşaat ruhsatı verebileceğini, bundan yatırımcıların ve evlerini müteahhide vermiş olan vatandaşların büyük zarar görebileceğini, bu yönde pek çok tazminat davaları ile Devletin karşı karşıya kalacağını belirterek, başlanmış olan projelere kazanılmış hak ilkesi doğrultusunda devam edilmesi gerektiğini belirtti.

inşaat imar planı uygulaması danıştay

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu hakkında

Kentsel Dönüşüm Hukuku kitabının yazarları olan Prof. Dr. Gürsel Öngören ve Prof. Dr. N. İlker Çolak; “Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Derneği” ile “Akademisyen Hukukçular Platformu”yla birlikte bu alanda çalışan hukukçularla 2012 yılında Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformunu kurdu. Kentsel yenileme uygulamalarında ortaya çıkabilecek hukuki sorunları önlemek, yasal altyapıyı yönlendirmek ve idare mahkemelerinde görülecek olan kentsel dönüşüm davalarında kullanılacak akademik görüşleri oluşturmak amacıyla kurulan Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu, kentsel dönüşüm konusunda bilgi ihtiyacı duyan herkese hem uygulama hem akademik kapsamda en doğru bilgiyi sağlamayı hedefliyor. Platform bir sosyal sorumluluk projesi olarak, 0212 2444151 nolu hat ile apartman ve sitelerdeki daire sahiplerine ve diğer ilgililere danışma hizmeti veriyor.

İlgili yazılar

İş Sağlığı ve Güvenliği: Mühendislere daha çok yetki verilmeli

Gayrimenkul Sektöründe Değişim Başlıyor


Sektörler Yarışında Türkiye


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.