İş Sağlığı ve Güvenliği: Mühendislere daha çok yetki verilmeli

Emeğin yoğun, iş yükünün ağır olduğu inşaat, maden ve imalat sektöründe görev yapan mühendislerin asıl işlerinin yanında iş sağlığı ve güvenliği kültürüne olacak katkı ve önderlikleri, Türkiye’de çalışma hayatının refah ve huzuruna önemli katkı sağlayacaktır.

iş sağlığı ve güvenliği mühendisliği mühendisler yetki sorumlulukları devlet yaptırımları cezalar inşaat şantiye soma işçi

Ekonomik bakımdan bağımlı, işverene karşı güçsüz durumda olan çalışanın, sömürülmesini önlemek ve korumak için mühendislerin yetki ve sorumluluklarının artırılması son derece önemli. Devlet, mühendislerin uygulamalarını; işverene karşı yasal kapsamda koruma altına almalıdır. Bilindiği üzere işletmelerde iş sağlığı ve güvenliği her ne kadar mühendislerin işi gibi gözükse de birçok yönüyle ekonomik, hukuksal ve sosyolojik kavramlarla da iç içe olduğu göz ardı edilmemeli. Bu sebeple mühendislerin iş hayatında düzeltici ve denge sağlayıcı bir konumda olmaları gerekiyor.

İş hayatında çalışma ortamının bedensel ve ruhsal yönden barışık hale getirilmesine iş sağlığı ve güvenliği disiplini denilmektedir. Oluşturulması planlanan disiplin yöntemlerini belirlemek ve uygulamak, mühendislerin önemli görevlerinden biridir.


Emek hizmetinin yapıldığı iş hayatı; maddeleşen ve kullanım değeri kadar ölçülebilen nesnel bir süreçtir. (Talaş-1990 / Toplumsal Politika)

Bir mühendis işletmede var olan işe, hammaddeye, ekipman ve cihazlara ve son olarak bu üç başlığın öncesinde ve sonrasında meydana gelebilecek iş kazası ve meslek hastalıklarını öngörebilmelidir.

Görüldüğü gibi iş yerlerinde çalışan mühendislerin iş güvenliği kültürünün oluşturulmasındaki yeri oldukça önemlidir. Kısacası bir mühendis, işletmede emeğin hazırlanması ve uygulamasında en önemli paydaş konumunda. Başka bir ifadeyle kendisi de çalışma hayatında işçi sınıfındadır. Mühendisin işteki sınırı; işin yapımı sırasındaki unsurlar arasındaki ilişkiler, kontrolün kimler tarafından yapıldığı, çalışan ile işveren arasında nasıl bir ilişkinin olduğu, toplumsal faktörler ve teknolojik gelişmelere göre farklılık gösterebilir.

Bir diğer önemli husus, yakın tarihte ve günümüzde ülkemizi yasa boğan iş kazalarında mühendislerin sorumluluklarıdır. İşletmede çalışan mühendis, iş kazalarına sebep olacak tehlike ve riskleri bilmeli ve bertaraf yöntemleriyle ilgili gerekli tutanak ve raporları işverene teslim etmelidir. Daha sonrasında uygulamayı takip etmeli, olumsuz bir durumda mevzuatların kendisine verdiği yetkileri kullanmalıdır.

Devlet iş sağlığı ve güvenliği konusunda mevzuatı düzenleyip gerekli yaptırımları uygumalı

Mühendis, işletmede çalışırken geleneksel iş güvenliği standartlarının yanı sıra kendi standartlarını da oluşturmalıdır. Bu hususta en büyük sorumluluk devlete düşmektedir. Devlet, mühendisin ürettiği standartlara uygulamada ve denetlemede sahip çıkmalıdır. Başta iş güvencesi, gelir düzeyi, iş sağlığı ve güvenliği konularında mevzuat düzenlemeleri yaparak, işverene bu konuda yaptırım uygulamalıdır. (Munck, The New International 1988)

“Çalışma hakkı; güvenceden ve gereksinimden kurtulma hakkından, yaşama hakkı da sağlıklı ve güvenli çalışma hakkından ayrılamaz.”

İş sağlığı ve güvenliği kültürünün iş hayatında geliştirilmesinde mühendislerin üzerine düşen sosyal ve teknik sorumlulukları daha fazlasıyla örneklendirmek mümkün. Sonuç olarak çalışma hayatında uygulamaya dökülecek iş sağlığı ve güvenliği standartları multi-disipliner olmalıdır. Unutulmamalıdır ki “Çalışma hakkı; güvenceden ve gereksinimden kurtulma hakkından, yaşama hakkı da sağlıklı ve güvenli çalışma hakkından ayrılamaz.” (Güral 1997 sağlıklı yaşam dergisi)


Mühendislik bilimin ve mesleğinin nihai hedefi çalışma hayatının sağlığı, huzur ve güveliği için standartlar geliştirmek olmalıdır.

Ucuz ölümler ülkesi Türkiye

İlgili yazılar

Çalışma Hayatımızın Vazgeçilmezi: İş Sağlığı ve Güvenliği

İşçinin Anayasal Hakları: Çalışma Şartları

Soma’da Tevekkül İçinde Olmak

Tazminat hakkı ve çalışanlara getirdiği pranga


Ucuz Ölümler Ülkesi


 

Engin Konyalıgil
Engin Konyalıgil, 1983 Samsun doğumlu. Gıda mühendisliği mezunu. Halen bir devlet üniversitesinde doktora çalışmalarını devam ettirmektedir. Ayrıca 2008 yılında atandığı memuriyet hayatına fakülteyi okurken de devam ettiren Konyalıgil, bir bakanlıkta A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olarak Yüksek Mühendis statüsünde çalışmaktadır. Yayınlanmış birçok bilimsel makalesi bulunmaktadır. İki ayrı internet gazetesinde de köşe yazarlığı yapmaktadır.