Doğumsal kalp rahatsızlıkları dikkat çekiyor

Yeni doğan dönemdeki anomaliler içinde kalp hastalıkları ilk sıralarda yer alıyor. Kalbin odacıkları arasında delik bulunması, istatistiklerin işaret ettiği sık rastlanan doğumsal kalp hastalığı olarak dikkat çekiyor.

yeni doğan bebek kalp Doğumsal kalp rahatsızlıkları

Yaş, genetik faktörler, kötü beslenme ve yaşam tarzı ile ileri yaşlarda görmeye alışık olduğumuz kalp hastalıkları bebekleri de tehdit ediyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Sağlığı Koordinatörü ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek ve Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Saltık erken teşhisin önemine dikkat çekerek, doğumsal kalp hastalıklarının neredeyse tamamının tedavi edilebildiğini belirtti. Prof. Dr. Çiçek ve Prof. Dr. Saltık bebeklerde sık ve zor nefes alma, emerken çabuk yorulma, terleme, bayılma, morarma, karın ve göğsün solunuma aşırı eşlik etmesi gibi belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini söyledi.

Yeni doğan dönemdeki anomaliler içinde kalp hastalıkları ilk sıralarda yer alıyor. Kalbin odacıkları arasında delik bulunması, istatistiklerin işaret ettiği sık rastlanan doğumsal kalp hastalığı olarak dikkat çekiyor. Erken teşhis için bebeklerin ebeveynleri tarafından dikkatle izlenmesi, gerekli kontrollerin düzenli olarak yapılması büyük önem taşıyor. Erken dönemde yapılacak teşhisle gelecekte yaşanacak daha büyük sıkıntıların önüne geçilebiliyor. Gelişen teknoloji ile doğumsal kalp hastalıklarının neredeyse tamamının tedavi edilebildiğini belirten


Anadolu Sağlık Merkezi Kalp Sağlığı Koordinatörü ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sertaç Çiçek ve Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Saltık, doğumsal kalp hastalıklarının daha fazla görüldüğünü belirterek aileleri uyardı.

Hem anneye hem de çocuğa ait faktörlerin hastalık olasılığını yükseltebildiğini anlatan uzmanlar, “Annede doğumsal kalp hastalığı, şeker hastalığı (diyabet) varsa, anne hamilelikte bazı gribal enfeksiyonlar geçirmişse (örneğin, kızamıkçık), hamileliğin özellikle ilk aylarında kullanılan bazı ilaçlar bebekte doğumsal kalp hastalığı riskini artırabiliyor” dedi. Prof. Dr. Çiçek ve Prof. Dr. Saltık, riskli anne ve bebeklerine (fetüse) hamilelikte ileri tetkikler yapılabildiğini ve daha sıkı bir takip edildiklerini söyledi.

Belirti vermeyebiliyor

Belirtilerin genel olarak morarma ile birlikte olanlar ya da morarma olmadan seyreden kalp hastalıkları olarak iki gruba ayrıldığını belirten Prof. Dr. Çiçek ve Prof. Dr. Saltık, “Bebekteki kalp hastalığı kalbin fonksiyonlarında önemli bir sorun yaratmıyorsa aileler hiçbir şey fark etmeyebilir. Bu durumda tanı, bebeği muayene eden doktorunun şüphelenmesi üzerine yönlendirdiği çocuk kardiyoloğunun yaptığı değerlendirme sonrasında konabilir” dedi.

Morarma varsa dikkat

Bebekteki kalp hastalığı kalbin fonksiyonlarını bozduğunda ebeveynlerin çocukta bazı bulguları fark edebildiğine değinen uzmanlar bunları sık ve zor nefes alma, emerken çabuk yorulma, terleme, bayılma, morarma, karın ve göğsün solunuma aşırı eşlik etmesi olarak sıraladı. Bu tablonun ebeveynler için çok önemli uyarılar olduğunu anlatan uzmanlar bu belirtilerden herhangi biri fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini hatırlattı.


Anne sütü bebek kalbinin dostu

Tüm bebekler için en önemli besin maddesi olan anne sütünün doğumsal kalp hastalığı olan bebekler için çok daha önemli olduğunu söyleyen uzmanlar, “Genel olarak bu bebekler daha dikkatli ve daha sık beslenmeli. Anne-babaların bu noktada daha özenli davranıp, bebeklerinin beslenmelerine daha çok zaman ayırmaları gerekiyor” dedi. Uzmanlar, doğumsal kalp hastalığı olan çocukta büyüme ve kilo almayla ilgili bir sorun oluyorsa farklı beslenme yöntemleri, gıdalar ve mamaların da önerilebildiğini sözlerine ekledi.

Profesyonel sporcu bile olabilirler

Doğumsal kalp hastalığı tanısı alan çocuklarda anne ve babaların cevabını en çok merak ettiği sorulardan biri ise “Çocuğum bundan sonraki hayatında spor yapabilecek mi?”. Bu sorunun cevabı ise çok büyük olasılıkla “evet” oluyor. Ancak aileler doğal bir koruma refleksi ve içgüdüsüyle çocuklarında sporu engelleyebiliyorlar. Ama bu çocuklar da her çocuk gibi spor yapabiliyor. Hatta bazıları (sadece küçük ve sorun yaratmayan deliği olanlar) profesyonel sporcu bile olabiliyorlar. Bu çocuklarda sporun tamamen yasaklandığı durumların oldukça nadir olduğunu söyleyen Prof. Dr. Levent Saltık, “Bazı durumlarda çocuktaki kalp hastalığının cinsi ve şiddetine göre, çocuğun nasıl ve hangi sporları yapabileceğine, bazı incelemeler sonrasında çocuk kardiyologlarının karar vermesi en sağlıklısıdır” diye konuştu.

İlgili yazılar

Çocuklarda ishal ve kusmaya dikkat! Rota virüsü nedir?

Çocuklarınızı RS Virüsü’ne Karşı Koruyun!


Doğum korkusu (tokofobi) niye var? Nasıl kurtulunur?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.