Altın yükselmeye devam eder mi?

Altın, çıktığı tarihi zirvede yükselişini sürdürür mü? Fed’in faiz artırım sürecinden belki de en çok etkilenen ürün olarak karşımıza çıkan altın, yeni yılda yatırımcısının yüzünü güldürüyor. 2016 yılına 1055 seviyelerinde başlayan sarı metal geldiğimiz noktada Yellen’ın dünkü konuşmalarıyla beraber 1250 seviyesini geçerek yılbaşından bu yana %17 üzerinde getiri sağlamış durumda. Altındaki bu seviye kalıcı olur mu? Hala alım fırsatı var mı? Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Adnan Çekcen değerlendirdi.

Altın yükselişindeki tarihi zirve kalıcı mı?

Yükselişi destekleyen çok unsur var

Genelde jeopolitik risk dönemlerinde yükselişine alıştığımız altını bu dönemde destekleyen bir çok hikayenin bulunduğunu belirten Çekcen, “İlk olarak elbette Çin etkisinden bahsetmek gerekiyor. Yılın başında Çin tarafında açıklanan İmalat verileri olumsuz açıklanınca, Asya piyasalarında başlayan gerilim kısa sürede tüm piyasaları etkisi altına aldı. Başta Çin borsası olmak üzere; ABD SP500 ve Dow Jones endekslerinde satışlar derinleşti ve piyasalar kırmızı alarm durumuna geçti.

Alman borsası DAX ve tüm gelişmekte olan piyasalarda dalga boyu yükseldi ve kriz senaryoları yılbaşında yazılmaya başlandı. Küresel ekonomide hali hazırda mevcut olan büyüme endişeleri iyice arttı. Bu kaygılar elbette sadece Çin’deki gelişmelerden kaynaklanmadı. Petrol fiyatları 2008 Kriz seviyelerinin de altını gördü ve yılbaşından bu yana %-26 geriledi. Küresel arz fazlası ve İran’ın pazara tekrar dahil olmasıyla beraber petroldeki satışlar derinleşti ve küresel talep endişeleri petrolü yeni bir dip yapmaya zorladı.


Güçlenen dolar, ABD’nin kaya gazı teknolojisiyle rekor düzeye ulaşan üretim kapasitesinin yanında piyasalardaki büyüme endişeleri petrolü son 13 yılın en düşük seviyesine kadar indirdi. Piyasa aktörleri artan riskle beraber güvenli varlık sınıfı içerisinde en çok bilinen ürün olarak altına sarıldı ve altının yükselişi hız kazandı.” diye konuştu.

Altının borsalardaki satış ve küresel tahvil fiyatlarındaki rekor artışın yanı sıra Fed’ den de destek bulduğunu belirten Adnan Çekcen, “Piyasalarda süren kaygı ve düşen petrol fiyatları Fed’in faiz artırım süreci önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Son 2 yıldır Altın üzerinde kara bulut misali oluşan Fed baskısı son dönemde adeta Fed iyimserliğine dönüştü ve dolar , Fed faiz artıramıyor diye sürekli düştü. Dolar endeksindeki gerilemeyle beraber altın önünde son engelde kalkmış oldu ve sarı metalde son bir yılında zirvesine çıkarak rallisini sürdürdü.” Dedi.


Altın yükseliş trendi devam eder

Altın için yükseliş trendine devam etmek isteyeceğini kaydeden Çekcen, “Kafalardaki soru elbette belli. Yükseliş devam eder mi? Geride bıraktığımız haftada Çin piyasaları kapalıydı. Önümüzdeki hafta Pazar akşamı Çin tarafında açıklanacak dış ticaret verileri ön planda olacak. Veriler eğer beklentileri karşılayamazsa küresel kaygılar tekrardan artabilir. Altın bu gelişmelerle beraber ‘ara ara soluklansa da’ yoluna devam etmek isteyecektir.” İfadelerini kullandı. Bu haftanın veri açısından oldukça sakin geçtiğini belirten Çekcen, önümüzdeki ABD Enflasyon rakamlarının ve Fed tutanaklarının etkili olacağını kaydetti. Çekcen, “Doların seyri buna bağlı olarak altının yeni durağı verilerle beraber daha belirgin olacak. Ancak teknik görünümde ise dikkat çeken bir durumu ayrı değerlendirmek gerekiyor. Haftalık altın trendine baktığımızda uzun vadeli düşüş trendinin korunduğunu görüyoruz. Ancak bu haftaki son ralliyle beraber 2013 yılından itibaren düşüş trendinde olan Ons altın 1200-1222 aralığını ilk defa yukarı yönlü kırarak son 1 yılın en sert yükselişini kaydetti. Düşen trendin yukarı yönlü kırılması durumunda genelde o yükselişin devamı beklenir. Dolayısıyla 1222-1200 aralığı teknik destek bölgesi olarak izlenebilir. Bu seviyeler üzerinde kaldığı sürece 1305 -1345 hedefleri söz konusu olabilir.” dedi.

İlgili yazılar

Fed’in faiz artırım adımlarını yavaşlatması bekleniyor


Dolar neden düştü? Kurda seviyeler kalıcı mı?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.