Kuvad sendromu nedir? Babalarda hamilelik psikolojisi

Anne adayları, bebek sahibi olmanın verdiği heyecan ve mutluluğu yaşarken, hamileliğin getirdiği hormonal ve fiziksel değişimlere de alışmaya çalışır. Özellikle bu sürecin dışında görülen baba adayları eşlerinin yeni haline alışmakta zorlanabiliyor. Bazı baba adaylarında da hamilelikte yaşanan duygu durumları ve fiziksel değişimler gözlemlenebiliyor. Kuvad sendromu olarak adlandırılan bu durum, nadiren de olsa diğer aile üyelerinde ve çocuklarda da görülebiliyor.

Babalar da hamilelik sendromu yaşayabilir kuvad sendromu

Academic Hospital’dan Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Duygu Biçer, Kuvad sendromu hakkında bilinmesi gerekenleri anlatıyor.

Hamilelik psikolojisi babalara da yansıyor

Kuvad (couvade) sendromu, baba adaylarının hamile eşlerinin gebelikleri boyunca, doğum sırasında ya da her iki dönemde birden çeşitli fiziksel belirtilere yakalandıkları bir bozukluktur. Sözcük, Fransız Bask dilinde kuluçkaya yatmak, yumurtadan çıkmak anlamına gelen couver kelimesinden türetilmiştir. Bu terim, endüstrileşmemiş kültürlerin birçoğunun bireyleri tarafından gerçekleştirilen ilginç bir ritüeli tanımlar. Bu gelenek, doğum sırasında babanın yatağa yatması, oruç tutması veya belli yiyeceklerden uzak durması, doğum sancılarını taklit etmesi ve genellikle doğurmakta olan kadınlara gösterilen ilginin ona da gösterilmesinden oluşan durumlardır.


Sanıldığından daha yaygın

Yapılan çalışmalar kuvad sendromunun yaygınlığının yüzde 11-65 arasında olduğu sonucunu veriyor. Kişilerin yaşamlarını etkilemeyecek düzeydeki belirtiler de dahil edildiğinde oran daha da yükselirken, ortaya çıkan veriler durumun hiç de ender olmadığını gösteriyor. Belirtiler en çok gebeliğin son 3, özellikle son 1 ayında daha sık görülüyor. Örnek olarak; 267 baba adayının üzerinde çalışma yapan Lipkin ve Lamb (1982), yüzde 22’sinin eşlerinin gebelikleri sırasında mide ve bağırsaklarla ilgili (gastrointestinal) yakınmalara tıbbi yardım aradıklarını saptamıştır. Lipkin ve Lamb bu araştırmalara göre, gebeliğin 6 ay öncesinde ve doğumun 6 ay sonrasında baba adaylarında bu yakınmaların hiçbirinin bulunmadığını tespit etmiştir.

Erkeğin babasıyla geçirdiği çocukluk dönemi önemli

Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre kaygılı bir yapıya sahip, siyah ırka mensup ve sosyoekonomik durumu düşük baba adaylarında kuvad sendromuna daha sık rastlandığı görülmüştür. Kuvad sendromunun altında yatan diğer toplumsal ve duygusal nedenler incelendiğinde ise, baba adayının küçük yaşta babası tarafından terk edilmiş olması, plan dışı gebelik, düşük eğitim düzeyi, ekonomik güvence eksikliği, etnik-dinsel kimlik ve evlilikte geçimsizlik gibi faktörler saptanmıştır. Ayrıca annelerine çok bağlı ve ilk cinsel ilişkilerini 18 yaşından sonra yaşamış erkeklerde de kuvad sendromunun daha sık görüldüğü ortaya çıkmıştır.

Belirtilerin zamanı değişkenlik gösterebilir

Baba adayları üzerindeki kuvad semptomları gebeliğin yaklaşık 3. ayından itibaren herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Çok nadir olarak belirtiler, kişi eşinin gebe olduğunu fark etmeden önce ortaya çıkar. Semptomlar, başlangıçtan itibaren giderek düşme eğilimindedir ancak genellikle son 3 ayda, doğumdan hemen önce veya doğum sırasında ikinci bir yükselişe uğrayabilir.


Olguların yaklaşık üçte biri oranındaki belirtiler, doğum sancıları başlamadan ortadan kalkar. Fakat bazen tam bitti sanıldığı sırada belirtiler tekrar nüksedebilir. Diğer üçte birinde, bebek doğar doğmaz semptomsuz hale gelir. Geri kalanlardaysa belirtiler birkaç gün daha sürebilir. Ayrıca kuvad sendromunun fiziksel belirtilerine kaygı da eşlik edebilir.

Etkileri sadece psikolojik değil

Sendromun en sık görülen belirtileri gastrointestinal bozukluklardır. Bunlar; iştahsızlık, diş ağrısı, bulantı ve kusma (bilhassa sabah kusmaları), hazımsızlık, tanımlanamayan karın ağrısı, kabızlık veya ishaldir. Depresyon, gerginlik, uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk, zayıf düşme ve baş ağrıları gibi belirtiler ise psikiyatrik semptomlardır. Ayrıca zaman zaman gebelikteki gibi aşerme ve nadir de olsa karında şişme gibi durumlar da görülebilir.

Kuvad sendromunun sebepleri, hem psikodinamik hem de biyolojik zeminde araştırılsa da ortaya çıkış sebepleri henüz tam anlamıyla aydınlatılamamıştır. Psikodinamik ilkeler bağlamında, baba adayının bilinçdışı doğuma imrenme, anne adayıyla özdeşim, babalığa ilişkin karışık duygular yaşama, gizli eşcinsellik, fetüsü rakip olarak algılama gibi etmenler üzerinde de durulur.

Destekleyici psikoterapi ile iyileşme mümkün


Kuvad sendromuna tutulanların çoğuna tedavi gerekmez. Bunun sebebi ise olguların çoğunun durum fark edilmeden kendiliğinden geçmesidir. Ayrıca kuvad sendromu yaşayanların çok azı psikiyatriste yönlendirilir. Bu tanıyı alan kişide, kaygıyı azaltmayı hedefleyen yorumlama ve destekleyici psikoterapi rahatlama sağlayabilir. Son olarak kuvad sendromunun seyri genel olarak iyidir. Gelecek gebeliklerde durum tekrarlayabilse de, buna kesin gözüyle bakılmaz. Eğer baba adayında eşin bir sonraki gebeliklerinde bu sendroma ait bulgular görülüyorsa vakit kaybetmeden bir uzmana danışılmalıdır.

Hamilelik hakkında doğru bilinen 10 yanlış


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.