Bir futbol maçında çıkan 4 kırmızı kartın, aynı gün yitirdiğimiz 4 şehitten daha fazla konuşulduğu bir ülkede milliyetçilik anlayışı…
Sorsak, herkes milliyetçi bu ülkede. Herkes vatansever. Herkes, vatanına, milletine, bayrağına, toprağına, şehidine saygılı bu ülkede. Konu milliyetçilik olunca kimse burnundan kıl aldırmıyor. Hatta bekliyoruz bir savaş çıksa da 3-5 ecnebi öldürsek.
Milliyetçi duygularımız gıdıklanmaya görsün. Gıdıklandığı an coşuyoruz. Enginlere sığmıyor taşıyoruz. Kaplan kesiliyoruz. Öldürecek, kesecek adam arıyoruz. Milli duygularımız için aynı vatan toprağında yaşayan diğer bir vatandaşa ana, avrat, bacı dümdüz gidebiliyoruz. Geçiyoruz bilgisayar başına başlıyoruz klavye milliyetçiliğine. Sosyal medya hesaplarından atıyoruz, tutuyoruz. Delice milletçilik yapıyoruz. Bu şekilde güya ruhumuzu mest ediyoruz.
Milliyetçilik anlayışımız 45 saniye!
Açıyorsun televizyonu, haberlerde bir askerimizin şehit olduğunu görüyorsun. Sonra kahroluyorsun teröre küfür edip, beddua okuyorsun, lanetliyorsun 45 saniye üzülüyorsun sonra çayını yudumlayıp, çekirdeğini çıtlatıp 2,5 saat dizi izliyorsun.
Dün akşam itibariyle daha net gördük Türk halkının milliyetçilik anlayışını!..
“Hiç bir iddiası olmayan iki takımın, oynadığı bir futbol maçında çıkan 4 kırmızı kartın, aynı gün yitirdiğimiz 4 şehitten daha fazla konuşulduğu bir ülkedir Türkiye”
Bu mudur bizim milletçilik anlayışımız?
Eğer buysa; “Tüküreyim sizin milliyetçiliğinize”
İlgili yazılar
Bayramdan Bayrama ‘Milliyetçilik’!
Eduardo Galeano kitabında Türkiye milli takımına övgü
Ülkemizde Birlik ve Kurtuluş Savaşı mücadelesi