Rusya ile yaşanan krizin sektörlere etkisi

Geçtiğimiz yılın en fazla akıllarda kalan olaylarından biri hiç şüphesiz Türk hava sahasını ihlal eden Rusya’nın savaş uçağının Türk F-16’ları tarafından düşürülmesiydi.

rusya krizinin sektörlere etkisi

Aradan geçen bir kaç aylık süreç, bu olayın etkilerinin beklentilerden daha uzun bir süre hissedileceğe benzemektedir. Rusya Federasyonu 17 milyon kilometre karelik bir coğrafyaya yayılan ve 142,5 milyona yakın bir nüfusa sahip ve bunun yaklaşık olarak 75 milyonu kadın. 15-64 yaş arası kişi sayısı toplam nüfusun %71’ini oluşturduğu göz önünde bulundurulduğunda tüm sektörler açısından büyük bir pazar konumundadır. Rusya giyim ve ayakkabı pazarının yerli üretimin yetersiz kalması nedeniyle ithal ürün ve markaların hakimiyetinde olması ve ayrıca Rus tüketicilerin giyim, ayakkabı, çanta vb ürünlerde ciddi bir kriz olmadığı sürece harcanabilir gelirlerinden önemli bir kısmı giyim harcamalarına ayırmaları pazarın önemini bir kat daha artırmaktadır. Türkiye, Rusya’nın en fazla ithalat yaptığı 13. ülke konumunda olması yanında en fazla hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı yaptığı 2. ülke olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Geçtiğimiz yıl sonu itibariyle iki ülke arasındaki ticaret 31 milyar doları bulmuştu. Rusya’nın getirdiği ekonomik yaptırımlar ile zedelenen ilişkilerin ekonomiye daha fazla zarar vermesi beklenebilir. Moskova’nın Türkiye’ye yönelik bir dizi ekonomik yaptırım kararı alması ile ihracat, tarım ve turizm gelirlerimiz ilk etapta en fazla etkilenecek kalemler gibi gözükmektedir. Ülkemiz ile Rusya Federasyonu arasındaki ticaret hacmi 2014 yılında 31,23 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup, Rusya Federasyonu, 2014 yılı itibariyle 5,94 milyar dolarlık ihracat ile en çok ihracat yaptığımız yedinci ülke, 25,29 milyar dolarlık ithalat ile en çok ithalat yaptığımız birinci ülke konumundadır. 2014 yılı itibariyle Almanya’nın ardından ticaret hacmimizin en fazla olduğu ikinci ülke konumunda olan Rusya Federasyonu, aynı zamanda 18 milyar dolarlık dış ticaret açığı ile Çin’in ardından en fazla dış ticaret açığı verdiğimiz ülke konumundadır.


“Krizin Toplam Maliyeti 11 Milyar Dolar Olacak”

Bilindiği gibi birçok Türk markasının Rusya’da yatırımı bulunmaktadır. Ayrıca iki ülke arasında resmi kayıtlarda olmayan bir de bavul ticareti söz konusu. 30’dan fazla Türk markasının Rusya’da 700’ün üzerinde mağazası bulunuyor. Rusya’daki mağazaların yüzde 75’ini ise hazır giyim markaları oluşturmaktadır. İç piyasada tekstilciler Rusların yerini kimsenin dolduramayacağını söylerken, bugün dünyada adından söz ettiren birçok Türk markalar arasında, Adil Işık, Gizia, Romana Botta, Collins, Bagozza, Red Star, Junker, Muya, Motor Jeans, Balizza başı çekerken, 40’a yakın firmanın da Laleli’den çıkıp yurt dışında mağaza açtığını belirtelim. Sadece Laleli’den yaklaşık 6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, krizde bu rakamın 3-4 milyar dolara kadar gerilediğini gördük. Hatırlatmak gerekir ki; bu semtten gerçekleşen ihracatın %90’ı Rusya’ya yapılmaktadır.

İki ülke arasında tekstil ve hazır giyimde ‘bavul ticareti’ olarak bilinen yöntem de önemli yer kaplıyor. Rusya’ya hazır giyim ve konfeksiyon ile tekstil ihracatının yıllık 1,1 milyar dolar seviyelerinde olduğu, bavul ticareti ile bu rakamın 5 milyar dolara kadar çıktığını söyleyebiliriz. Elbette yaşanması istenmeyen bu tür krizler halkların psikolojisinde ve güveninde kırılmalar yaratıyor. Rusya’da faaliyet gösteren 700’ün üzerinde Türk perakende mağazası olduğuna da dikkat çekmek gerekiyor ki durumun önemi daha fazla anlaşılabilsin.

Rusya krizinin Türkiye’ye toplam maliyetinin yıllık 11 milyar dolar civarında olması beklenirken, en ağır faturanın da tekstil, inşaat ve turizm sektörlerine çıkması kuvvetle muhtemel. Türkiye’nin Akdeniz kıyıları, Rus turistlerin tatil için tercih ettikleri başlıca adres. Türkiye açısından Rus turistler, ülkeye gelen ikinci büyük yabancı turist grubunu oluşturuyor. 2014 yılında Türkiye 3,3 milyon civarında Rus turisti ağırlamıştı. Önceki yıl ise bu rakam 4,5 milyona yakındı. Rus turistlerin Türkiye’den ayağını çekmesi, Türkiye’ye gelen yıllık toplam turist sayısının yüzde 10 oranında azalmasına yol açabilir. Bunun Türkiye’ye maliyetinin de yıllık 3,5 milyar dolar civarında olması söz konusu.


“Piyasanın umudu Rus kadınları”

Rus kadınlarının giyim konusundaki harcama eğilimleri ve Türk markalarına olan talepleri umudumuzu korumamızı sağlamaktadır. Rusya ekonomisinin 2014 yılı ortalarından bu yana %75 civarında düşüş kaydeden petrol fiyatları nedeniyle daralmasına bağlı olarak Dünyaca ünlü markalar yerine Rus kadınlarının yakından tanıdığı Türk markalarını tercih etmeleri en büyük temennimizdir. İki ülke arasında karşılıklı olarak uygulanan yaptırımların en kısa sürede kaldırılması ile tekstil sektörü aldığı yaraları hızla sarabilir. Birçok kişinin işsiz kalmaması, yatırımların azalmaması ve sektörün ülkenin ekonomik büyümesine ve cari açığına tekrar pozitif katkı sağlayabilmesi en öncelikli temennimizdir.

Hatırlanacağı üzere 12 aylık cari işlemler açığı 34.74 milyar dolara gerilemişti. Rusya krizinin cari denge üzerinde yaratacağı ek yük azımsanmayacak boyuttadır ve olabilecek en kısa zaman diliminde bu krizin atlatılmasının iki ülke ekonomisinin menfaatine olacağına hiç şüphe yok.

İlgili yazılar


Rus turist yazın gelir mi?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.