Bağımlıların tedavisinde yakın çevresi nasıl yaklaşmalı?

Bağımlıların tedavisinde yakın çevresi nasıl yaklaşmalı? Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi AMATEM Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Rabia Bilici, bağımlıların tedavisinde uzman hekimlerin yanı sıra aile, arkadaşlar ve çevrenin de desteği ile yürütülmesi gerektiğini, bunun bir ekip işi olduğunu vurguladı.

Bağımlıların tedavisinde yakın çevresi nasıl yaklaşmalı?

Bağımlıların tedavisinde aile ve yakın çevrenin sabırlı olması şart!

Bağımlıların tedaviden sonra sosyal hayata katılmalarında aile, öğretmen, arkadaş, komşu, hatta işveren konumunda olan kişilerin tutum ve tavırları hayati önem taşıyor. Bağımlı yakınlarının, bağımlılıklar ve tedavi süreci hakkında bilgi sahibi olmalarını öneren uzmanlar; bu dönemi atlatmaya çalışan kişilere samimiyetle ve sabırla yaklaşılması, hayatın normal akışında yer almaları için onlara fırsatlar sunulması gerektiğini belirtiyor.

Bağımlılık tedavisi sonrasında bireylerin toplumsal hayata katılmaya çalıştığı dönem, desteğe en çok ihtiyaç duydukları evredir. Uzmanlar, bağımlıların tedavi sonrasında desteklenmemeleri halinde kişinin tekrar maddeye yönelmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Tedavi sonrası evrede aile, öğretmen, arkadaş ve hatta işveren pozisyonundaki kişilere önemli görevler düştüğünü belirten uzmanlar; bağımlı yakınlarının, bağımlılıklar ve tedavi süreci hakkında bilgi sahibi olmalarını öneriyor. Bu dönemi atlatmaya çalışan kişilere, samimiyetle ve sabırla yaklaşılması, hayatın normal akışında yer alabilmeleri için onlara fırsatlar sunulması gerektiğini belirtiyor.


Yeşilay Dergisi’nin Mart sayısında, tedavi sonrası dönemde bağımlıların desteklenmeleri amacıyla neler yapılması gerektiği ele alındı. Tedavinin uzman hekimlerin yanı sıra aile, arkadaşlar ve çevrenin de desteği ile yürütülmesi gereken bir ekip işi olduğunu vurgulayan Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi AMATEM Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Rabia Bilici, tedavinin etkili olması için kişinin hayatından o maddeyi çıkarmasının yanı sıra, aynı zamanda yeniden hayatını yapılandırması ve toplumla bütünleşmesi gerektiğini söyledi.


Bilici, şu bilgileri verdi: “Bu noktada aileye, öğretmenlere, arkadaşlara ve çevreye büyük sorumluluklar düşüyor. Tedavi ekip işidir. Psikiyatr, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, hemşire  ve aile birlikte çalışmalıdır. Madde kullanan çocuklar, düşük benlik algısı nedeniyle kendilerini sorunlu hissederler, problemin kendilerinde olduğunu zannederler. Ebeveynlerde  çocuğu madde kullanmaya iten sorun hakkında farkındalık oluşturmak gerekiyor. Tedavi süreci, bağımlılığın etkileri, bağımlıların psikolojisi ve yaşadıkları hakkında ebeveynler bilgi sahibi olarak tedaviye destek vermeliler. Tedavi sonrasında destek olunmaması halinde bağımlıların tekrar maddeye yönelmelerinin kaçınılmaz olduğunu unutmamalıyız.”


Sosyal hayata katılımda okulun da önemli bir yeri bulunuyor. Sınıf ortamı ve öğretmenin tutumu çocuğun iyileşme sürecinde en büyük destekçilerden biri. Bu sebeple çocuğu hiçbir koşulda etiketlemeden, okul idaresi ve rehberlik servisiyle eşgüdüm içinde çalışılması gerektiğini belirten Bilici, çocuğa kucak açmanın ve onun hayatını kolaylaştırmanın yanında, uygun aktiviteler, sorumluluklar vererek zamanını aktif ve verimli kullanmasını sağlamak gerektiğini söylüyor.


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.