Bugün Brüksel’de yine onlarca can katledildi. Artık her yerde ölüyoruz ve katlediliyoruz. Dinin, dilin ve ırkın önemi halen kaldı mı? Çizilen sınırlar halen duruyor mu haritalarımızda? Peki, tüm bunlar olurken ölenleri ayrıştırmak hangi dimağın mahsulüdür? Parçalanan bedenler, yıkılan ocaklar varken biz hangi lüzumsuz konuları mevzu bahis ediyoruz? Sorumlular her kimse, planlanan iğrenç oyunlar her neyse, kusulacak bir kin varsa eğer, neden bunu mazlumların ruhlarına atfediyoruz?
Ruhu şad olsun ‘İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar‘ diyen Yaşar Kemal bunları görseydi; acaba bu zatlar evrende hiç yer kaplıyor mu diye merak edecekti.
Bugün Brüksel’de yaşananlardan sonra söylenenler
‘Bugün de Brüksel olursunuz!‘, ‘Bu sefer ölenler Yahudi imiş boş verin, gebersinler‘, ‘Biz öldük, biraz da onlar ölsün!‘ v.s şeklinde, çekirdek çitler gibi nefret söylemleri üreten bir toplum haline geldik. Ülkenin sözde %99’unun Müslüman olduğu bir yerde, kendi dinine ve insanlığına üç maymunu oynayan, dalkavukluk edenlerle dolmuş. Hangi din, hangi ideolojinin öğretisidir bu? İnsanların öldüğü hangi dava haklıdır? Bizleri neden ayrıştırıp, yozlaştırdıklarını görmüyoruz? Belki de bu yüzden katlediliyoruz, ama bunu bile düşünemiyoruz.
Bir de şu var ki, ülkemizin bir takım sözde profesör diye geçinenleri, televizyon programlarına çıkıp cahil kalmamızı, bunun herkese daha iyi ve hayırlı olacağını savunuyor, okumayıp düşünmeyen bir toplum olmamızı talep ediyorsa, çıkan bu hal ve vaziyete pek de şaşırmak gerek. Profesör olup, isterse binlerce kitap okunsun. Biz ve sözde profesörler; bulunduğumuz yeri farklı kentsel dönüşüm projeleriyle cennete çeviremiyorsak kaçtığımız her yer er geç cehennem olacaktır.
Sebahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı: Okuma oranı ar…Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı, okuma oranı arttıkça kendisine afakanlar bastığını söyledi ve #cahil, okumamış halka daha çok güvendiğini belirterek ülkeyi ayakta tutacak olanların okumamış cahil #halk olduğunu söyledi! https://indigodergisi.com
indigo dergisi tarafından gönderildi 21 Mart 2016 Pazartesi
Böyle düşünenlerin zannetmiyorum ki ne kendilerine ne de başkalarına hayrı olsun. ”Acaba bunlar neye üzülüyor?” diye bu sefer ben merak ediyorum. Acaba bunlar neleri değiştiriyorlar? Aklı yok fikri var mantığıyla ilerlemelerinin müsebbibi nedir? Bağnazlık ve cahilliktir elbette. Biline ki ön yargılar, aşırılık ve öfkedeki kesinlik sadece ‘aptal’ olana muhteşem gözükür. Ölümleri ve onların milletlerini, dinini ayırt edenlerin derdini bir çözelim, çünkü sadece bu durumdan yakınıp eleştirmekle yetinirsek, yerimizde sayan bu sefer biz olacağız. Hayat da zaten bir adım ileri gidebilmemiz için almamız gereken derslerle doludur. Doludur da bizim de ha bire sınıfta kalmamız gerekmiyor. Artık yeterince ders aldığımızı düşünüyorum! Güç de olsa inanıyorum ki böyle düşünenler, artık buna kendileri bir dur diyecek, cahilliğin kaynağının bilgi sanılan bir bilgisizlikten ötürü olduğunu kavrayacaklar.
Ölen sivil ve mazlum insanların yanlarında durmamızı, insan olmamızı kabullenin lütfen. İnsan artık doğruyu ve insanlığı öğrenmelidir, çünkü bir yerde bir kötülük varsa ondan tüm evren sorumludur.