Ne yersen O’sun: Mutlu ve mutsuz besinler hangileri?

Besinler duygularınızı nasıl etkiler? Hangi besinler öfke, hırs, endişe, mutsuzluk yaratır? En mutlu ve en mutsuz besinler hangileri?

Ne yersen O'sun: Mutlu ve mutsuz besinler hangileri?

Nasıl hissettiğini, yediklerin belirler

Türkiye’de sınırlı sayıda diyetisyenin sahip olduğu Gentest eğitimi ile DNA’ya göre diyet planlaması oluşturan ve eğitiminin bir bölümünü Oxford Brookes’ta tamamlamış Gizem Şeber, ilginç bir konuyu mercek altına aldı.

Besinler sadece fiziksel sağlığımızı değil aynı zamanda duygularımızı da etkiler. Nasıl hissettiğimizi, hangi duygularla başa çıktığımızı ve enerjik hissedip hissetmediğimizi belirleyen en önemli faktör yediklerimizdir. Bu nedenle “ne yerseniz aslında O’sunuz” denmesinin sebebi… Son 80 yıldır yapılan bilimsel araştırmalar da bu gerçeği defalarca kanıtlamış durumda.


Mutsuzluk hissi Seratonin’e hücum ettiriyor

Halk arasında da sıkça adı mutluluk hormonu olarak geçen seratonin bir nörotransmitter maddedir. Uyku, iştah ve duygusal durumu yönetmekte görevleri vardır. Karbonhidrattan zengin beslenmenin (şeker dahil) ve muz, ananas, karides gibi bazı besinlerin seratonin sentezinin artmasına yardımcı olduğu biliniyor. Birçok kişinin mutsuz hissettiğinde şekerli yiyeceklere hücum etmesinin sebebi de seratonin arayışı. Aslında şeker seretonin üretemiyor, sadece kısa bir süre üretilmesine yardımcı olabiliyor. Sadece protein ile beslenmek de kişinin mutsuz ve depresif hissetmesinin bir diğer nedeni. Çünkü bu durumda triptofan kan-beyin bariyerini aşıp seratonin üretebilmek için diğer birçok protein yapıtaşı ile yarışmak zorunda ki böyle bir durumda triotofan genelde yarışı kaybediyor. 

ne yersen osun

Besinler öfke, hırs, endişe ve mutsuzluk yaratır mı? Hangi besinler ve nasıl?

Et, tavuk, balık, peynir ve yumurta gibi besinlerin vücudu alarm durumuna getirdiği biliniyor. Çünkü bu tür yiyeceklerde bulunan tirozin, kendimizi daha aktif ve hareketli hale hissetmemizi sağlayan dopamin maddesinin sentezinde yer alıyor.

Kabak çekirdeği, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve badem de bulunan magnezyum sakin ve rahat hissetmeye yardımcıdır. Badem ve kabak çekirdeğinin uyumaya ve sakin olmaya yardımcı gamma aminobütirik asitten ve triptofandan zengin olduğu biliniyor.

B vitamininden yeterli beslenmek kişinin daha mutlu hissetmesine yardımcı

Kuşkonmaz, bezelye, yumurta sarısı ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunan folat, yeşil sebzelerde ve kuruyemiş gibi yağlı tohumlarda bulunan B6 vitamini ve proteinden zengin yiyeceklerde bulunan B12 vitamini gülümsememizin ve iyi hissetmemizin en temel öğelerinden. B vitaminleri bu etkiyi sadece sinir sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olmakla sağlamıyor, aynı zamanda kanda çok yükselmesi durumunda depresyona sebep olabilen homosistein seviyelerini düşürerek de modumuzun yüksek olmasına yardımcı oluyorlar.

Balık tüketmenin daha iyimser olmakla ilgisi olabilir. Çünkü balıkta yüksek miktarda bulunan omega-3 yağ asidinin daha iyimser hissetmek ile ilişkili olduğu düşünülüyor. Omega-3 ‘ün diğer besinsel kaynakları ise fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler, keten tohumu, Chia tohumu gibi tohumlar ve semizotu.

Maya, patates, karnabahar, portakal ve yumurta özgüven ile ilişkilendirilebilir. Çünkü thiamin yani B1 vitaminin kendine özgüvenle ilişkisi olabileceği düşünülüyor. 1999 yılında yapılan bir bilimsel çalışmada; B1 vitamini eksikliği olan kişilerde özgüven eksikliği ve sosyal problemlerin daha sık gözlendiği belirlenmiş. Kişilerin thiamin seviyeleri düzeldiğinde daha sosyal ve neşeli olmaya başladıkları saptanmıştır.


Selenyum yetersizliği yaşayan kişilerin daha endişeli olduğu biliniyor. Endişeli hissetmekten bizi kurtaracak besinler ise kuruyemişler, tam tahıllar ve ay çekirdeği.

Bizi en mutlu eden ve en çok strese sokan besinler nedir? En tehlikeli ve en masum sebze/meyve hangisi?

Bizi en çok mutlu eden besinler; sindirimi yavaş gerçekleşen karbonhidratlar ve seratonin salgılamaya yardımcı olan triptofan içeriği yüksek besinlerdir. Yavaş sindirilen karbonhidratlar; tam tahıllı ekmekler, tam tahıllı makarna, bulgur, kinoa ve kurufasulye, nohut gibi kuru baklagillerdir. Triptofandan zengin besinler ise kuruyemişler, susam, kabak ve ay çekirdeği, peynir çeşitleri, et, tavuk, balık, hindi, karides ve yumurtadır.

Bizi en hızlı strese sokan durum kan şekerimizdeki dengesizliktir. Bu nedenle kan şekerini hızlı yükseltip hızlı düşüren yani glisemik indeksi yüksek olan besinler agresif hissetmemize neden olabilir. Glisemik indeksi yüksek yiyecekler; beyaz un, beyaz şeker, beyaz ekmek, beyaz pirinç, sıcak ve püre halindeki patates, karpuz ve kavun gibi bazı meyvelerdir. Ancak kan şekerinin hızlı yükselmesi; yemek yeme hızı ile de ilgilidir. Yavaş yemek bu nedenle daha mutlu ve sakin hissettirir.

Mutlu hissetmek için nasıl yemeli? Yoğun endişenin beslenmesel nedenleri?

Besinlerin bazıları mutlu, bazıları enerjik, bazıları sakin hissetmemizi sağlıyor. Bu nedenle iyi hissetmek için dengeyi sağlamak zorundayız. Dört ana besin grubu olan proteinli gıdalar (et, tavuk, hindi, balık, yumurta), süt ürünleri (süt, yoğurt, ayran, peynir, kefir vs.), sebze ve meyveler (farklı renklerde olacak şekilde) ve kaliteli tahıllar (tahıllı ekmekler, tam tahıllı makarna, esmer pirinç, karabuğday, bulgur vs.) her gün öğünlerimizde yer almalıdır.

Kuruyemişler, kabak çekirdeği ve ay çekirdeği içerdikleri vitamin, mineral ve yağ asitleri ile ruhsal dengemizi daha kolay bulmamızı sağlıyor. Bu nedenle günde bir avuç kadar kuruyemiş ve tuzsuz çekirdek ara öğün olarak tüketilmelidir.

Selenyum ve B vitaminlerinin yetersiz alınması endişeli hissetmemize neden oluyor. Bu nedenle koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler ve tam tahıllar sofralarda mutlaka yer almalı.


Mutlu barsak, mutlu insan demektir. Barsaklarımızın mutlu olması ise içinde yaşayan yararlı bakterilerin sayısı ve çeşitliliği ile ilgili. Bu nedenle daha hafif ve mutlu hissetmek için herkesin beslenme düzeninde probiyotik yoğurtlara ve kefire yer açması gerekiyor.

Yeni trend alarmı: Kadınlarda karın kası


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.