Neve Şalom Sinagogu çatısı altında artık bir müze var

Neve Şalom Sinagogu 25 Mart 1951’de Galata ve Beyoğlu çevresinde artan Yahudi nüfusunun dini ihtiyaçlarını karşılamak üzere hizmete açılmış. Ocak 2016’dan bu yana da Sinagog çatısı altında 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi yer alıyor.

nevesalom8140 (620x414)

Türk Yahudilerinin tarihi, gelenek ve görenekleri, parçası oldukları toplumla beraberlik ve etkileşimleri, sosyal ve devlet yaşamına katkılarından derlenen müze keşfedilmek için sizleri bekliyor.

Neve Şalom’un kapısındaki ilginç cümle

“Seni yerleştirdiğim şehrin barışını gözetecek ve Tanrı’ya bunun için yakaracaksın.”


Barış Vahası anlamına gelen Neve Şalom’un kapısında Tevrat’tan alınmış bu cümle yazılı. Neve Şalom Sinagogu 25 Mart 1951’de Galata ve Beyoğlu çevresinde artan Yahudi nüfusunun dini ihtiyaçlarını karşılamak üzere hizmete açılmış. Ocak 2016’dan bu yana da Sinagog çatısı altında 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi yer alıyor.
Yaklaşık on dört yıl boyunca Zülfaris Sinagogu’nda hizmet veren müze, bulunabilirlik ve merkeziyet açısından şimdiki yerine, Neve Şalom Sinagogu binasına yerleşmiş.

Türk Yahudileri tarihi

Musevilerin Anadolu’da yaşadıklarına dair bulgular yaklaşık 2300 yıl öncesine ait. Ama bu müzenin de kurucusu olan 500. Yıl Vakfı’nın kendisine isim ve milat olarak kabul ettiği tarih, Sefarad Musevilerinin 1492 yılında İspanya engizisyonundan kaçarak Osmanlı topraklarına geldikleri zamana dayanıyor.
Yeni ülkelerinin yaşam şekli, inanç ve kültürüne uyum sağlamak için her zaman çabalayan ve dikkat eden Yahudiler, kuşkusuz ülkemizin kültür mozaiğinde çok önemli bir yere sahipler.

500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi

Modern müzecilik anlayışıyla teknolojik imkanların kullanıldığı müzede Yahudi gelenekleri, kökenlere ait fotoğraflar ve videolar, günlük yaşamdan kesitler, dini ritüel sırasında kullanılan objeleri izleyebilir, müze alanı içinde yer alan dokunmatik ekranlar aracılığıyla bunlar hakkında detaylı bilgiler öğrenebilirsiniz.
Müzenin bölümleri gayet şeffaf, pembesiyle grisiyle anlatılmış. Trakya Olayları, 20 Sınıf İhtiyat Askerlik, Struma Gemisi Olayı, Varlık Vergisi Kanunu’yla ilgili bilgilere elektronik panoya dokunarak ulaşabiliyorsunuz.
Genel olarak müze üç bölümden oluşuyor. Bu bölümlerin yerleştirilişi şöyle:
Birinci katta Göç, Osmanlı Topraklarında, Hahambaşılık Kurumu, Etkileşim, Askerlik, Bak ve Keşfet, Yakın Tarih, Türk Yahudi Basını, Klasik Türk Musikisi ve Maftirim, Alyans Okulları, 500. Yıl Vakfı; birinci katın devamında Midraş (dini objeler), etnografya.

Neve Şalom Sinagogu çatısı altında artık bir müze var!Neve Şalom Sinagogu çatısı altında artık bir müze var!

İkinci katta Türk Sefarad Mutfağı, Dini Bayramlar, Yaşamdan Kesitler, Judeo – İspanyol, Türk Sefarad Müziği, Yaşam Alanları, Büyük Edirne Sinagogu Maketi, Aşkenazlar – Karaylar.


Neve Şalom Sinagogu çatısı altında artık bir müze var!Birinci katın devamı olan bölümde midraş holü Neve Şalom Sinagogu ve müzeyi fiziksel olarak birbirine bağlıyor. Müze ziyaretçileri buradaki cam bölmeden sinagog içerisinde gerçekleşen düğün, sünnet, Bar Mitzva gibi dini törenleri izleyebiliyorlar.

Müze aktiviteleri

Müzede film gösterimleri, her Perşembe günü Yahudi ezgilerini içeren müzik dinletileri, paneller, söyleşiler ve kitap tanıtımları gerçekleşecek. Büyüklere yönelik atölyeler düzenlenecek. Yetişkinler kadar çocuklar da düşünülmüş, onlar için de çeşitli aktiviteler var.

Müze’de soluklanmak isteyenler için:

Müzenin küçük bir hediyelik eşya dükkanı var. Burada tasarımcılara ait takılar, defterler, Türkçe, Judeo – İspanyol ve diğer dillerde Yahudilik tarihi ve kültürünü anlatan kitaplar, müzik CD ve DVD’lere ulaşabilirsiniz. Kafede ise Sefarad mutfağından örneklerin de sunulacağı yiyeceklerden yiyebilir, çay ya da kahve içebilirsiniz.


Neve Şalom Sinagogu içerisinde hizmet verecek olan müzeyi hafta içi her gün 10:00 – 16.00, Cuma 10:00 – 13.00, Pazar 10.00 – 14.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.


Zeynep Küçük
1970 yılında İstanbulʼda doğdum. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümüʼnden mezun oldum. 1996 yılından beri ülkemizin en eski ve en önemli yayınevlerinde çeviri editörlüğü yaptım. Bir süredir serbest editör olarak çalışmaktayım. Klasik müzik dinlemekten, seyahat yapmaktan zevk alırım. Bir de en önemlisi kitap okumayı kendimi bildim bileli çok ama çok severim. Issız adaya gitsem kitaplarım ilk sırada olur. Dostoyevski, Marquez ve Oğuz Atay favori yazarlarımdır.