Dünya Enerji Konseyi ve Accenture Strategy tarafından hazırlanan ‘Kaya Gazı Global Bir Fenomen’ başlıklı raporda geleceğin enerjisinin “kaya gazı (shale gas)” olacağı belirtildi. Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei’ye göre kaya gazı dünya enerji pazarının gelişimini belirleyen bir faktör olmaya devam edecek.
Kaya gazının dünya piyasalarındaki yükselişi sürerken, çeşitli pazarların dengesini ve fiyatları alt üst etmeye devam ediyor. Enerji dünyasının gözlerini üzerine çevirdiği kaya gazı (shale gas) özellikle ABD’nin enerji tüketiminde önemli bir paya sahip. Bugünlerde tüm dünyanın cevabını aradığı bir soru gündemde: “Geleceğin enerjisi kaya gazı mı?” Dünya Enerji Konseyi ve proje ortağı Accenture Strategy kaya gazının dünya enerji sektörünü nasıl etkilediği ve gelecekte üstleneceği rolü anlatan bir raporla sorunun yanıtı açıklığa kavuşturuyor. ‘Kaya Gazı, Global Bir Fenomen’ başlıklı araştırma, kaya gazının üretiminin farklı ülkelerdeki ilerleme hızına odaklanıyor.
Araştırmaya göre fiyatların istikrarsızlığına rağmen, büyüme boyutu ve hızı, sadece ABD’yi değil, kaya gazının üretiminde ABD’ye yakın bir potansiyele sahip olan Çin, Arjantin ve Cezayir gibi pazarları da etkiliyor. Çalışma ayrıca, Meksika, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Polonya ve Türkiye’de de kaya gazının potansiyelinin umut vadettiğine işaret ediyor.
Kaya gazı doğal kaynaklar pazarını değiştiriyor!
Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei, kaya gazının doğal kaynaklar pazarı dinamiklerinde on yıllarca sürecek değişime neden olacağını vurguluyor. Dünyada hızla yayılan kaya gazının tüketiciler için ulaşılabilir fiyatlarda olduğunu söyleyen Frei, kaynakların güvenliği konusundaki endişelerin de azaldığına dikkat çekiyor. Frei sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdiye dek ABD kaya gaza pazarının şaşırtıcı direnci, kaya gazında bir patlama yaşanmasına sebep oldu. Her ne kadar başka ülkeler ABD’nin benzersiz özelliklerine sahip olmasalar da, onlar da LNG üretimini ve ihracatını öğrenecek; bu da enerji pazarının küresel dinamiklerini değiştirecek.”
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Murat Mercan ise, Türkiye’nin henüz kaya gazı potansiyelini araştıracak teknik donanıma sahip olmadığını ancak bu konuda çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çekti. Mercan, yapılacak araştırmalar sonrasında ortaya konulacak kaya gazı potansiyelinin Türkiye’nin enerji güvenliğinde ciddi bir rol üstlenebileceğini vurguladı.
Kaya gazı dünya enerji pazarının belirleyicisi olacak!
‘Kaya Gazı, Global Bir Fenomen’ araştırması üç küresel trende işaret ediyor: Buna göre, hali hazırdaki fiyat istikrarsızlığı nedeniyle sermayedarlar, ABD’deki gibi derin sondajlardan ziyade, daha esnek ve kısa vadeli yatırımlara yöneliyor. İkinci eğilim ise kaya gazı operatörlerinin uluslararası büyümesini gösteriyor. Dünyanın dört bir yanındaki operatörler küresel fırsatların farkına vararak, Çin, Avustralya ve Arjantin gibi pazarlara yöneliyorlar ki bunun etkisi 2020 yılına gelmeden kendini hissettirecek. Son eğilim ise birbirine bağlı pazarlarını durumunu ortaya koyuyor. Kimi ülkelerdeki arz fazlası, fiyatların normalleşmesine ve Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’nın üç bölgesel merkezini kapsayan pazarı daha küresel ve şeffaf hale getiren yapısal dönüşümlere yol açtı. Düşen petrol fiyatları ve Asya’nın azalan talebi, 2016’da Japon LNG’si ile İngiltere pazarları arasındaki fiyat marjının azalmasına neden oldu. Buna ek olarak, gelişen yerel kaynaklar nedeniyle, ABD’deki fiyatlar da düşük seviyelerde seyretti.
‘Kaya gazı, küresel bir fenomen’ araştırmasında, kaya gazının tüm global potansiyelinden yararlanabilmek için, pazardaki belirsizlikleri giderecek belirli adımların kararlılıkla atılması gerektiğinin de altı çiziliyor:
- Endüstri: Portföy dağılımı, risk yönetimi ve verimliliğe daha fazla odaklanılmalı; projeler için yeni ve yenilikçi yatırım ortağı arayışı sürmeli.
- Kanun koyucular: Likit bir marketi, kaynakların güvenliği için rekabeti ve fiyat değişikliği bildirimini teşvik eden politikalar izlenmeli.
- Tüketiciler: Endüstride, ulaşım ve kimya sektöründe kullanılan enerji kaynaklarının kaya gazı ile çeşitlenmesinin hem ekonomik hem çevresel faydaları değerlendirilmeli. Kaynakların korunması için yenilikçi yatırım ortaklıklarına gidilmeli.
Çalışma bununla birlikte, sosyal ve çevresel kaygıları gidermenin ulusal petrol şirketlerinin görevi olduğuna, böylece onların da büyüme fırsatlarından daha fazla yararlanabileceklerine işaret ediyor. Frei bu konuda şunları söyledi: “Kaya gazının hızlı yükselişi, küresel ticaret akışını gözle görülür biçimde etkiledi. Fiyat ve güvenlik kaygıları, Kuzey Amerika dışında da kaya gazı kaynakları arayışına yöneltti. Kaya gazı, dünya enerji pazarının gelişimini belirleyen bir faktör olmayı sürdürecek. Özellikle de ABD ve Avustralya’daki büyüme, 2020-2025 yılları arasında, gelişmekte olan kaya gazı üreticileri olarak Arjantin, Çin ve Suudi Arabistan ile arz-talep dengesini etkileyecek.”
Raporu hazırlayan, Accenture Strategy Enerji Endüstri Grubu Genel Müdürü Melissa Stark ise şöyle konuştu: “Rapor, ABD kaya gazının sorunsuz bir alternatif oluşuna odaklanıyor. ABD’nin LNG ihracatı, benzerlerinden çok farklı, çünkü pazarın talebine bağlı olarak çok çabuk kullanıma sunulabiliyor. LNG kaynakları, küresel pazarda köklü bir değişimi ve ticari inovasyonu tetikliyor.” Kaya gazının ne kadar hızla yayıldığını görmek için, ABD’ye bakmak yeterli: ABD’nin gaz kaynaklarının yüzde 49’unu kaya gazı oluştururken, 2019’da LNG kaynakları küresel kapasitenin beşte birine tekabül edeceği ve ABD’nin üçüncü büyük LNG ihracatçısı konumuna yükseleceği öngörülüyor.
İlgili yazılar
TİSK: Türkiye’nin ekonomik riskleri artıyor
Bir ekonomik kriz hikayesi: Büyük açık